Göl Kenarında

Pearl Lisa'nın soğukkanlılığına hayran kaldı ve ne güçlü bir kız diye düşündü.Kendi zayıflığını düşündü birde...Ama bunların zamanı değildi.Pearl Tom ve Lisa'nın ardından hastahane kanadına yol aldı.

SAmara koşacak gücü kendisinde hissetmiyordu. Ama yine de kendini zorladı ve koşmaya başladı.

Tom koşarak ordan gitti.

Misafir

Daren süpürgesini hızlandırabildiği kadar hızlandırığ gölün üzerinden uçuyordu göl kenarına gelip yavaşladı çok hızlı gitmişti saçını düzeltti rüzgarda savrulmuş olan tek şey saçı değildi cüppeside değişik bir şekil almıştı onuda düzelttip süpürgesini eline aldı biraz ilerledikten sonra yere oturdu.

Hazal okuldan çıkıp en sevdiği yere geldi yine.
Buraya genelde canı sıkıldığında gelirdi ama bu sefer gayet mutluydu.
Çiçeklerin arasına oturdu ve etrafı izlemeye başladı.

Prf.Fiona oralarda dolaşıyordu ve bir öğrenci görerek yanına gitti.
Merhaba Cnm nasılsın dedikten sonra yanındaki banka oturdu ve kıza dönerek otursana cnm dedi ..

Prof Fiona'yı gören Hazal oturduğu yerden kalktı ve onun yanına oturdu.
"Merhaba Profesör, iyiyim sağolun siz nasılsınız?" dedi.

Prf.Fiona gülümsedi ve ne olsun işte dedi iyiyim derslerin başlamasını sabırsızlıkla bekliyorum.Kehanet dersi zorunlu ders bu beni mutlu ediyor bide işler işte yoğun hem rehberlikte hemde sihirbakanlığında yürütmek biras zor dedi sonra aklına birden bişey gelmişti hazala döndü ve cnm yha benim sihirbakanına rapor vermem gerek onu hazırlıyıcam daha kusura bakma çok üzgünüm dedi ve oradan ayrıldı

Hazal Profesör Fiona'ya " Hoşçakalın Profesör " dedi ve ardından el salladı.
Sonra kendini tekrar çimlerin üstüne attı ve kararmaya başlayan gökyüzünü izledi.

Justin'in canı çok sıkılmıştı biraz göl kenarına gidp gökyzüz seyrediğim dedi.Oraya gittiğinde daha önce Rihanna'nın kankası olan Hazal'a rasladı ve "Merhaba" dedi.

Birinin ona merhaba dediğini duyan Hazal başını çevirdi ve Uzun boylu bi çocuk gördü,
kim olduğunu çıkaramamıştı ama o da "Merhaba" dedi ve
"Kim olduğunu hatırlayamadım, tanışıyormuyuz?" diye sordu.
Çocuğun ayakta dikildiğini görünce de "Otursana" diye ekledi.

"Ben seni tanıyorum" dedi Justin bir yandanda oturarak.
"Sen Rihanna'nın en yakın arkadaşlrından biri değil misin?"dedi Justin yanılıyormuyum diye düşünerek.

"Evet, Rihanna yakın arkadaşım ama sen kimsin?
Yani gerçekten adını bile bilmiyorum senin.." dedi Hazal düşünceli bi şekilde.

rp out: bn bi 5 dk sora gelicm Wink

"Ben Rihanna'nın erkek arkadaşıyım" dedi Justin Rihanna'nın ondan bahsetmemesi üzerine biraz bozularak.

"Aaaa..Öyle mii...Son günlerde Rihanna'yı hiç görmüyorum. Demek erkek arkadaşısın.."
dedi Hazal mütiş bi şaşkınlıkla.
Sonra da "O zaman tanıştığıma memnun oldum Justin." dedi Hazal
ve "Nasılsın iyi misin?" diye sordu gülerek.

"İyiyim peki sen?" dedi Justın.
Hala üzgün bir şekilde.
Bir yandanda gökyüzüne boş boş bakarak.

Misafir

Daren gelen çocukları biraz uzaktan izliyordu aralarında sohbet ediyorlardı canı sıkılmaya başlamıştı yanlarına giderek

"Merhaba çocuklar." dedi biraz gülümsedi hava kararmaya başlamıştı bu saatten sonra dışarıda olmamaları gerekli idi

"Bu saatte burada olmamalısınız." dedi .

"Merhaba Profesör" dedi Justin hemen ayağa kalkarak.Üstündeki çimleri temizledi ve "Biliyorum burada olmamız gerektiğini bizde tam gidiyorduk zaten" dedi.

Hazal tam Justin'e cevap verecekken Profesör Grace gelmişti. Hazal da kalktı,
"Evet Profesör, biz de gidicektik zaten, siz geldiniz" dedi ve Justin'e bakıp gözkırptı.
"Nasılsınız bu arada Profesör Grace?" diye sordu Hazal gülümseyerek.

"Evet nasılsınız Profesör" dedi Justin gülümseyek.

Misafir

Daren gülümsedi ardından

"İyiyim siz nasılsınız ?" dedi ikisine birden bakarak ama saat geç olmuştu bu zamanda her türlü yaratık burada olabilirdi .

"İyiyiz Profesör" dedi Justin hala gülümseyek."Biz gitsek iyi olacak galiba"dedi.

"Ben de iyiym, teşekkürler Profesör" dedi Hazal ve garip bi uluma duydu.
Endişeyle arkasına baktı ama hava kararmış olduğundan,
yasak ormanın simsiyah gözüken ağaçlarının ardından hiç bir şey göremedi.
Prof. Daren haklıydı, bu saatten sonra burda kalmanın hiç bir mantığı yoktu.
Zaten o da Hazal'ın yüzündeki endişeyi anlamıştı ve ona gülümsedi.
Sonunda Hazal, "Şey, Profesör sanırım haklısınız, artık okula dönsek iyi olur.
İyi geceler dilerim, izninizle ben gidiyorum" dedi.

Misafir

Daren

"Tamam beraber gidelim." dedi ve havanın karanlığına baktı arkasını dönüp yasak ormana bir göz attı ardından 3 ile beraber oradan ayrıldı.

Sidney Göl kenarına indi. Kendini mutlu hissediyordu. Çimlerin üzerine geldi. Yere çömelip gökyüzünü izliyorud. Her bulutu bir şekle benzetiyordu. Mesela şimdi geçen sanki bir baykuş'a benziyordu.....