Göl Kenarında

Samara onaylarcasına başını salladı ve :

"Haklısın, gitmeliyiz! Giderken mutfağa da uğrayalım! Sıcak ir şeyler içmek istiyorum." dedi ve Shakira ile beraber oradan ayrıldılar.

Samara'nın kanı Shakira'ya kaynamıştı, demek ki bütün Weasley'ler böyle iyiydi.

Flora içerde çok sıkılmıştı.Kendisini mutlu hissettii bir yere göl kenarına gitti.Yere uzandı ve gökyüzünü seyretmeye başladı.

Angelina'nın canı sıkılmıştı.Genelde sıkıldığında hava almak,açılmak için göl kenarına gelirdi.Yavaş yavaş yürüyordu.Gözlerini çimlerin üzerinden etrafa doğru çevirdi.O anda yere uzunmış olan bir kız gördü.Bu haliyle çok sevimli görünüyürdu.Tanışmak istedi.Yavaş adımlarla yanıına giderek,

"Merhaba"dedi.

Flora ona birinin "Merhaba" dediğini duydu ve birden irkti ama arkasını döndüğündü ona bakan ve ilk kez güzel bir kız gördü oda ona;

"Merhaba ben Flora Nerissa Lysse" dedi ve ekledi

"Otursana"

Angelina kızın onu iyi karşılamasına sevinmişti.Çimler biraz nemli gibiydi.Çantasından ceketi çıkarıp onun üzerine oturdu ve gülümsedi.

"Ben de Angelina.Tanıştığıma memnun oldum.Bu arada Ravenclawdanım."dedi.Flora'nın yüzüne bakarak.

Sonra çantasını bir daha karıştırmaya başladı.İçinden kaç parça çikolata çıkardı.Yarısını Flora'ya uzatarak,

"Almaz mısın?Can sıkıntısına birebir."dedi gülümseyerek.

"Bende memnun oldum.Ayrıca Gryffindorluyum" dedi.Yeni biriyle tanıştığına çok seviniyordu gerçekten.Angelina ona içten gelmişti.

"Teşekkür ederim Angelina" dedi ve uzattığı çikolatayı yerken ağızında şunları geveledi;

"Safkan aile mi yoksa muggle'den misin?

Angelina gülümsedi.Evet safkandı ama asla bununla övünüp gurur duymazdı.Ailesi gibi o da safkanlığın diğerlerine karşı bir üstünlük olduğunu düşünmezdi.

"Evet safkanım.Ya sen?"dedi.

Flora gerçekten çok iyi biriydi.Hogwarts'taki ilk arkadaşı sayılırdı.Bir de David vardı tabi.Ama onun yeri ayrıydı.

Flora Angelina'nın safkanlığıyla övünmediği için çok mutlu olmuştu oda safkandı onun gibi ama oda onun gibi övünmezdi bununla kendini beyenmişlik yapmazdı hiç.

"Evet bende safkanım "dedi sonra düşünceleri bir yana bırakıp ve ekledi:

"Yeni geldin galiba seni ilk kez görüyorumda"

Angelina yeni gelmişti ve okula yeni alışıyordu.Birkaç arkadaşı vardı tabi.

Floraya döndü.

"Evet daha çok yeniyim.Aslında arkadaş bulmayacağımdan korkuyordum.Seninle karşılaştığım çok iyi oldu."dedi gülümseyerek.

"Burda arkadaş bulmak kadar zor değil aslında" dedi Flora gülümseyerek.Elindeki çikolatayı bitirdi bunları söylerken.Angelina'yı sevmişti.İyi bir arkadaş olcaklarından emindi.

"Nerden geldin Hogwarts'a Angelina? " dedi bir merakla.

Angelina elindeki çikolatanın son parçasınıda ağzına atıp yedikten sonra,

"Londra'da oturuyoruz.Muggle kentinde.Aslında mugglelarla yaşamak çok güzel.Birçok muggle arkadaşım var orada.Onlara bir cadı olduğumu söylemeyi çok isterdim."dedi gülümseyerek.

Sonra devam etti.

"Peki sen nerede oturuyorsun?"dedi.

"Bende Londrada oturuyorum ama büyücü yerlerinde seninle orda karşılaşmak isterdim" dedi ve gülümsedi.

"Ailen nerden mezun Hogwarts'tan mı?"dedi ona gülümsedi her zaman ki gibi

Angelina hemen cevapladı.

"Evet annem Ravenclawdan mezun,babam Gryffindor'dan.Ben anneme benziyorum galiba..."dedi gülümseyerek.

Biraz bekledi ve,

"Seninkiler de Hogwarts'tan mezundur herhalde.Anladığım kadarıyla karanlık tarafla mücaadele içindesiniz değil mi?"dedi.Öyle tahmin etmişti.Zaten Flora da hiç kötülük yapıcak birine benzemiyordu.Ayrıca Gryffindorluydu.

"Evet benimkilerde Hogwarts'tan mezun ikiside Gryffindorluydu" dedi ve ona gülümsedi.

"Evet ailelemden bir çok seherbaz çıktı ve hep karanlık taraflarla savaştık" dedi kendinden emin bir şekilde.

"Peki ya senin ailen?"diyede ekledi elinde olmayarak.

Lisa acayip şekilde sıkılmıştı.Patavatsız bir şekilde Harry'den ayrılmıştı. Ashley'den nefret ediyordu. Sanırım Lİsa duygularını tamamlayamıyordu. Ama bildiği birşey vardı sanırım yeniden Harry'e dönmek istiyordu. Ama son pişmalık neye yarar! Onu telafi edecek bir erkek arkadaşa ihtiyacı vardı. Çünkü Harry ona asla dönmezdi ki! Ashley'le çifte kumrular gibiydiler . Hemde aralarını bozmak istemezdi.
Lİsa yere eğildi ve oturdu yerden bir taş alarak göle fırlattı ardından derin bi "Off" çekti. Ardından birilerinin gelmesini bekledi...

Jane'nin canı iyice sıkılmıştı.Dersler,ödevler,dersler,ödevler...İyice bunalıma giricek hale gelmişti.Kendine doğru düzgün vakit bile ayıramıyordu...Yan flütünü aldı.Belki boş bir yer bulursam çalarım umuduyla..Muggle lar gibi müzik aleti çalmayı ve şarkı söylemeyi çok severdi ama aksilikler birbirlerini bulurmuş doğru dürüst vakit ayırmazdı.Hogwarts'tan çıkıp göle doğru ilerledi.Göl boş değildi açıkcası.Lisa ordaydı.Koşarak yanına geldi.Galiba biraz gergindi ve morali bozuktu.

''Vov sinirliyiz galiba.Moralini bozan biri mi var yada birileri söyle hallederiz.''

dedi ve gülümsedi Jane.Yan flütünün kabını yanına koydu.Lisa göle taş fırlatıyordu..

''Hadi yardım ediyim sanada sinirin çabuk geçsin.Anlatmak ister misin Lisa.''

dedi ve taş alıp göle fırlattıktan sonra mavi gözlerini Lisa'ya çevirip bakmaya başladı.

Lisa yerden yeniden bir taş aldı ve göle arrı ardından yanına gelen Jane'e:

-Yarama merhem olucak şeyi bi erkek arkadaş hemde eloktro gitar ve piyano olur...Eloktra Gitar ve piyanoyu çalmayalı baya oldu! dedi...Ardından Jane'e bakarak:

-Jane birşey sorabilir miyim senin eloktra gitar veya piyanon var mı? dedi meraklı bir şekilde...

Jane Lisa'ya bakarak onu anlamaya daha doğrusu dinlemeye çalışıyordu.Onun anladığı kadarıyla Lisa Harry'le ayrılmıştı.

''Lisa hayatta hiç birşey takmaya gelmez.Ben taktımda ne oldu.Sonunda herkes tarafından sorunlu olarak bilinen bir kız oldum...Erkekler çok meraklılardan kavga çıkarmaya..Sende takmicaksın..''

dedi Jane...Ardından oda göle taş atmaya başladı.Lisa

''Jane birşey sorabilir miyim seninde elektro gitar veya piyanon var mı?''

demişti.Jane gülmemek için kendini zor tutuyordu.

''Ben 8 yaşımdan beri aklına gelebilecek herşeyi çaldım...Şuan pianom,yan flüdüm,kemanım,elektro ve normal gitarım var..Hatta hepsini Hogwarts'a getirmeyi düşündüm ama sadece elektro gitarımı ve yan flüdümü getirebildim..Ne sinir bozucu birşey''

dedi Jane ve kafasını iki yana salladı.Ardından Lisa'ya bakıp yan flüdünü gösterdi.

''Biliyorsan çalabilirsin..''

dedi ve yanına koydu ardından göle taş atmaya devam etti.İçinden

''Bu göl taşlar yüzünden taşmasa bari ''

diye düşündü ve ardından kendi kendine gülümsemeye başladı.

Lisa Jane'e bkarak:

-Aaa Ne tesadüf... Bende sadece yan flüt, piyoano, gitar, eloktro gitar, bateri ve keman çalıyorum... Evet çalıcam ! dedi...Eline yan flüdü aldı... Love Me Tender'ı çalmaya başladı. Gerçekten rahatlamıştı...

Lisa yan flüdü çalmıştı ona bir rahatlık vermişti... Hemen ayağa kalktı ve:

-Üzgünüm Jane... Derse gitmem gerek! dedi ve oradan koşarak ayrıldı...

David can sıkıntısından olsa gerek göl kenarına geldi. Canı biraz hava almak istemişti. Bu sırada, eline asasını aldı öylesine. Göl kenarına gitti ve oturdu. Sevgilisnde yeni ayrılmıştı, biraz hüzünlüydü; ama unutmuş gibiydi.

Beklemeye başladı.

Lisa, sitres atmak için göl kenarına geldi. Uff keşke evde olsaydı müzik aletlerinden çalırdı. Baterisini özlemişti. Göl kenarına doğru ilerledi ardından birini görmüştü sanırım... Çocuk çok hoştu, sanırım 1. sınıftı yoksa onu tanırdı. Olsun 1. sınıf olsa bile 1 yaştan bişey olmazdı ... Çocuğun yanına doğru ilerledi ve:

-Merhaba, şey tanımak ister misin? Ben Lisa... Pff, işte ya sen kimsin? dedi.

David yanına gelen bir kız öğrenci üzerine kafasını ona çevirerek:

"İsterim, bende David. 1. sınıfım. Sen? Bu arada nasılsın?"

dedi. Kız çok güzeldi. David içi, çöken bir aşkın ardında kıpırdanmıştı bile.

Lisa çocuğun yani David'in böyle canayakın davranmasına sevinmişti doğrusu. David'in sorduğu soruya azcık geçte olsa cevap vermek istedi ve şöyle dedi:

-David, İsmin çok güzel bende 2. sınıf öğrencisiyim. Tanıştığım çok memnun oldum David. Evet ben iyiyim, aslında bu aralar biraz sitresliyim ve de biraz moralim bozuk aman boşver... dedi. Lisa'nın kalbi pır pır atıyordu.Heyecandan her an ölebilirdi .Ardından biraz saçmaladığını fark etti çünkü ilk günden çocuğa eziyet edip moralim bozuk felan demişti...

David bunun üzerine:

"Sorunlarını bana anlatabilirsin, istersen tabi?"

dedi. Kızı ilk andan beri beğenmeye başlamıştı.