Birşeyler İçmek İsteyenlere _ no : 1

Angelina Nickholas'ın sorusu üzerine biraz afalladı...Beklediği birşey değildi aslında...Ne kastettiğini de gayet iyi anlamıştı...Ama olmamıştı ondan sonra biri...Angelina istemediği için olmamıştı...

"Erm...Şey..."dedi sıkılarak...Ne diyeceğini tam kestirebilmiş değildi...Ne diyebilirdi ki zaten..."Senden sonra olmadı..."mı diyecekti...Hayır hayır bu kötü olurdu...Konuyu Nickholas'a çevirdi bu sorudan kurtulmak isteresine...

"Senin?..."dedi yavaşça...Aslında uzun zamandır merak ettiği birşeydi bu...Mutlaka olmuştur diye düşünüyordu...Sonuçta uzun zamandır görmüyordu...Öğrencilik yıllarındaki Ronald boş duran biri değildi..Mutlaka biri olurdu...

Angelina cevap vermediğine göre kesin biriler var diye düşündü Nickholas... Altta kalmazdı... Kalamazdı... Kardeşinin ölümünden sonra butarz şeylerle ilgilenmemiş pek... hatta hiç ilgilenmemişti...

"Tanımazsın..." diye geçiştirdi... Bu konuyu kapatamanın en iyisi olduğunu düşünüyordu... Belliki biriler vardı ve Angelna ona anlatmıyordu... Anlatmak zorunda değildi ki...

Üçsüpürgede Angelinayla konuşurken onun bir ilişkisi olabileceği ihtimalini düşünmemişti hiç.. Konuşmanın buraları varacağını az çok tahmin etmiş olsada Angelinanın ilişkisi olabileceğini tahmin etmemişti elbette...

Üzüldünmü yani? Saçmalama! Onu görmemiş olsaydın aklına gelmeyecekti bile! Gelecekmiydi?

Hogwartsa çağrıldığını öğrendiği gün belki tanıdık birilerini daha çağrırlar diye geçirmişti aklından.. Belki Angelinayada Profesörlük görevi verilmiştir şekline düşünceler dolaşıyordu zihninde... Onu görmeyi bekliyordu aslında... Aklına gelecekti yani... Yada aklından hiç çıkmamıştı... Zihninde bunları mukayese ederken bulunduğu ortamı unutmuştu...

Gözlerini açıp kapattığında Üçsüpürgede olduğunun ayırdına vardı tekrar...
Uzatmanın anlamı yoktu...
Bu konuyu kapattııkları gibi konuşmayıda burda bitirebilirlerdi.. Bu buluşmayı noktalayıp, evine gitmeliydi belkide... Belkide... Belkide.. Bunu nasıl olurda düşünmezdi!.. Belkide Angelina Üçsüpürgede Erkek arkadaşını bekliyordu!... Nickholassa onu gördüğü gibi kalkıp onun yanına oturmuştu... Kendisi bu durumdan gayet hoşnuttu ; ama belkide angelina hiçde memnun değildi... Ayıp olmasın diye içki teklifini geri çevirememişti belkide...
Yeterince rahatsızlık verdim dedi Nickholas kendi kendine...
İçkisini kafasına dikti... Biran önce bitirmeli ve kalkmalıydı bu masadan...

"Tanımazsın..."

Bu da ne demekti böyle...Demek başka birisi vardı...Bu gayet normaldi aslında...Şu an duymak isteyeceği en son şey buydu...Tanımazsın...

"Hım...Demek biri var hayatında...Ne güzel..."dedi alçak bir ses tonuyla...İçindeki öfkenin sesine vurmasını istemediği için yapıyordu belki böyle...Niye bu kadar kızmıştı ki...Sonuçta bu gayet doğaldı...Nickholas'ın bir kız arkadaşı olması gayet normaldi...Fakat bunu kabullenemiyordu...İçi içini yese de bunu ona belli etmemeliydi...Bunca zaman sonra edemezdi...Hele onun hayatında başka birisi varken...Angelina'dan başka birisi...

"Ahh!Aptallaşma Angie...Seni bekleyecek değildi...Zaten çok kısa birşey yaşadınız...Aslında hiçbirşey..."dedi içinden kendi kendine...

Keyfi bir anda kaçmıştı...Ateşviskisinden bir yudum aldı ve derin bir nefes aldı kendince...Nickholas'a belli etmemek için elinden geleni yapmaya çalışıyordu...Başını öne eğdi...

"Hım...Demek biri var hayatında...Ne güzel..."

Nickholas Açıklama yapmak için ağzını açtığı sırada Angelinanın kafasını aşağıya eğdiğini farketti... Sıkılmıştı belli ki... Az önce sarf ettiği bu cümleyi sessiz ve sıkkın bir ses tonuyla dile getirmişti... Evet Nickholas rahatsızlık veriyordu gerçekten... Açıklama yapmaya gerek yoktu... Hoş açıklama yapsada Angelinanın umrundamıydı sanki... O yeni erkek arkadaşıyla mutluydu..

"Saat geç oldu gibi..." dedi mırıldanırcasına... "İstersen seni..." Neden istesinki!.. O erkek arkadaşını bekliyor Nickholas! teklif etme bile... Kibarlık yapıp geri çeviremediği teklifler iki olmasın kızın...

Demek başka bir kız...Ne zaman ne çabuk...Belkide onun için kalkmak istiyordu artık...Belki de onunla buluşacaktı...

"İşte bunu kaldırabileceğimi sanmıyorum..."dedi kendi kendine...Hayır hayır bu gerçekten de kötü olurdu...Kabul etmek istemese de unutamamıltı Nickholas'ı...Ya o?..Unutmakla kalmamış birde yeni bir ilişkiye başlamıştı...Kabul edemezdi bunu...

"Şey...Ben biraz daha otururuz diye düşünmüştüm..."dedi gülümsemeye çalışarak...Bunu neden söylediğini bilmiyordu...Belkide diğer kızla buluşmasını istemediği içindi...Bir şekilde biraz daha konuşmalı ağzından kim olduğu hakkında laf almalıydı...Güzel miydi?...E tabiki de öyle olacaktı...Yoksa Nickholas niye çıkardı ki...

Aklındaki tüm soruları çözmek için biraz daha kalmaya ikna etmeliydi onu...Bu ona acı versede merakına engel olamıyordu...Hayır hayır...Yaptığı yanlıştı...

"Eğer sen gitmek istiyorsan...Kalkabiliriz..."dedi istemezcesine...

"Şey...Ben biraz daha otururuz diye düşünmüştüm..."

Evet bende böyle düşünmüştüm... Erkek arkadaşınla biraz daha oturursunuz... Kız basbaya kovuyor seni Nick! biraz daha oturmak istiyorsa, senin kalkıp gitmen en iyisi!

"Eğer sen gitmek istiyorsan...Kalkabiliriz..."

Kalkabiliriz? Bizmi? Sen ve benmi yani? Yaptığı kibarlıkların kaçıncısıydı acaba... Sayma zahmetine girmemiş, girememişti Nickholas...

"Oturmak istiyorsan Eğer..."

Kız Oturmak istiyordu elbette ama seninle değil! Kalkıp gitmen en doğrusu... Hoşçakal de ve kalk git!

"Sen birilerini mi bekliyordun?.. Yani.. Burda.. Üçsüpürgede?"

Arrghh! Sanane!. Kendi kendine dediği bu kaçıncı sananeydi acaba?
Hoşçakal diyip kalkacakken böyle saçma sapan birsoru sormaya iten neydi onu?... Merak? hayır hayır Nickholas Meraklı biri deildi... Yada öylemyidi? Yada sadece Angelinayı merak ediyordu?... Angelina ve onunla ilgili şeyleri... Evet! Öğrenmek istiyordu!.. Öğrenmeden kalkmayacaktı bu masandan...

Nickholas'a sormak istediği sorular içini tırmalamaya başlamışken yarılanmış olan ateşviskisinden bir yudum daha aldı...Sakin bir şekilde masya geri bıraktı...

"Oturmak istiyorsan Eğer..."

Niye böyle bir cevap vermeişti ki...Belli ki onunla buluşacaktı.Sadece bir bayanı kırmak istemezcesine kalıyordu burda...Besbelli zorla tutyordu onu...Fakat yapacaktı bunu...Kim olduğunu öğrenemek için yapacaktı...Aklındaki soru işaretleri kafasını bu kadar karıştırırken yapabileceği tek şey buydu...Belki kendini geri çekmeliydi ondan...Hiç konuşmamalıydı...Ancak öyle unutabilirdi...Hayır hayır bu tam bir saçmalıktı...İkiside Hogwarts'tayken nasıl konuşmayabilirlerdi ki...

"Uzun zamandır görüşmüyoruz...Biraz daha konuşabiliriz...Tabi senin için sakıncası yoksa...Yani...!" dedi sadece...Gerisini getiremişti...Ne diyecekti..."Yani sevgilinle görüşmeyeceksen" mi diyecekti...Söyleyemezdi...Söylememeliydi...

"Sen birilerini mi bekliyordun?.. Yani.. Burda.. Üçsüpürgede?"

Kimi bekleyebilirdi ki...Olmayan sevgilisini mi?..Bunca zamandır olmayan sevgilisini mi?..

"Hayır...Aslında Hogsmeade'den Hogwarts'a geçicektim.İksir zindanında bir sorun çıkmış sanırım...Fakat planım biraz aksadı...Bunun için buraya geldim..." dedi gülümseyrek...

Angelina bunun için gelmişti peki Nickholas...Onun ne işi vardı burada...Belki Hogsmeade'li bir kızdı sevgilisi...Tabi öyle olmalıydı...Yoksa niye gelirdi ki...

"Ya sen?...Sanırım kızarkadaşınla buluşacaktın!.."dedi gülümsemeye çalışarak...

Nasıl söylemişti bunu...Bu sorunun cevabı bile ürkütürken nasıl sorabilmişti...

"Hayır...Aslında Hogsmeade'den Hogwarts'a geçicektim.İksir zindanında bir sorun çıkmış sanırım...Fakat planım biraz aksadı...Bunun için buraya geldim..."

Nickholas memnun olmuştu bu haber karşısında...

"Ya sen?...Sanırım kız arkadaşınla buluşacaktın!.."

A evet kesinlikle öyle... Olmayan kız arkadaşımla buluşacaktım...
En başından kız arkadaşının olmadığını söylemek en doğrusuydu..
Şimdi işi düzeltmeye kalksa, dürüst imajı zedelenecekti, ki bu durum Nickholasın hoşuna gitmezdi...

"Kız arkadaşımla buluşacak olsam, Senin masana oturmazdım.."

"Kız arkadaşımla buluşacak olsam, Senin masana oturmazdım.."

Bu da neyin nesiydi şimdi...Ahh tabi ne olarbilirdi ki başka.Resmen bir kız arkadaşım var diye yüzüne vuruyordu...Belkide bilerek yapıyordu bunu...Belkide Angelina'nın üzülmesinden büyük zevk alıyordu...

"Şey...Ben...Fazla ileri gittim sanırım...Yani sana özel hayatınla ilgili sorular sormaya hakkım yok...Üzgünüm..." dedi büyük sıkıntı içinde gözlerini masaya dikerek...

Birkaç yudumluk anca kalan ateşviskisini büyük bir hışımla dikti...Derince bir nefes aldı...Artık sıkılmaya başlamıştı bu oyundan...Şimdi ne yapacaktı...Bunların üzerine bir de "Neler yapıyorsunuz?Anlat bakalım..." mı diyecekti...Bu kendine acı çektirmekten başka hiç bir işe yaramazdı...Belkide Nickholas hakkındaki herşeyi silmeliydi aklından...Bir şekilde unutmalıydı onu...Başka çaresi yoktu.Besbelli bir kız arkadaşı vardı işte...

"Umarım seni kızdırmadım..."dedi gülümsemeye çalışarak...Hayır hayır kapatmalıydı artık bu konuyu...Gittikçe çözülmez bir hal almıştı artık...Bırakmalıydı...Rahat bırakmalıydı onu...

"Şey...Ben...Fazla ileri gittim sanırım...Yani sana özel hayatınla ilgili sorular sormaya hakkım yok...Üzgünüm..."

Ne!?

Nedendi böyle bir tepki?...
Fazlamı sert söylemişti az önce söylediklerini?..

"Umarım seni kızdırmadım..."

Tabikide hayır!... Neden kızayımki sana!...

Anlaşıldığı üzere Angelina bazı şeyleri yanlış anlamıştı... Yanlış anlamaklada kalkmamıştı.. Yanlış yorumlarda yapmışt..ı ve yapıyordu....

" Kızmadım.." dedi sadece... Sadece!...

Sadece bunu söyleyince hiçbirşey açıklığa kavuşmuyordu elbette... Ama en azından Angelina, ona kızmadığını anlayacaktı.. Yani "umarım anlar.." dı...

" Kızmadım.."

Demek kızmamıştı...Zaten niye kızsındı ki...Besbelli ki kızarkadaşı hakkında konuşmaktan büyük zevk alıyordu...Belki de şu an onu düşünüyor ve Angelina yerinde onun olmasını istiyordu...Niye istemezsin ki...Sonuçta sevgilisi...Değer verdiği insan!..

"Sevindim..." dedi gülümsemeye çalışarak...Fakat atık onu bile yapamıyordu...İçindeki öfke ona engel oluyordu...Sesindeki titremeye bile engel olamıyordu artık...Belki de gitmeliydi hemen burdan....Bunca zamandır bastırılmış duygularının şimdi şu anda hem de onun bir sevgilisi varken harekete geçmesini istemiyordu...Yapamazdı bunu...Bunca zaman sonra söyleyemezdi ona hiç birşey...Ve işler bu kadar karmaşık haldeykenken yapamazdı...Yapmamalıydı...

Evet evet...En doğrusu çekip gitmekti...Onu sonsuza dek rahat bırakmaktı...Gerekirse Hogwarts'ta bile karşılaşmamaya özen gösterirdi onunla...Ha birde şöyle bir olasılık vardı...Sevgilisinin Hogwarts'ta çalışıyor olma olasılığı...Bu daha da çekilmez bir durum alabilirdi...

"Şey...Benim kalkmam en iyisi sanırım..."dedi sesindeki titremeye engel olamayarak...Engel olamıyordu çünkü besbelli seviyordu işte onu...Sesinin yanında elleride titremeye başlamıştı şimdi..Ağlayacak mıydı yoksa...Hayır hayır bnu yapmamalıydı...Çantasını almak üzereyken onu tuttu ve düşürdü...İçinde bulunan birkaç eşyası yere dağıldı...Ve içinden bir toka sıçradı...Bu Nickholas'larda unutup,Nickholas'ın da ona vermek için malikaneye getirdiği tokaydı...

"Ah...Çok sakarım..."dedi biraz daha sakin...Yere eğildi ve çantasını alıp,toplamaya başladı...

Nickholas şaşkınlık üzerine şaşkınlık yaşıyordu!
İşler iyice çığrından çıkmıştı... Arap saçına dönmüştü adeta...

"Şey...Benim kalkmam en iyisi sanırım..."

Nerden çıkmıştı bu şimdi? Angelina herşeyi yanlış anlamıştı... Nası düzeltecekti şimdi durumu?...

"Yoo hayır! Gitme... Lütfen!..."

Bunu demesinin bir manası kalmamıştı... Çünkü Angelina çoktan ayaklanmıştı...

"Ah...Çok sakarım..."

Angelina sandalyeden hışımla kalkması üzerine çantsını devirmişti.. Nickholas gülmekten kendini alamadı...

Oda neydi?! Bu toka? Nickholasın sırf Angelinayı görmek için evinden kalkıp onun evine gitmesine neden olan tokaydı bu toka...

Nickholas eğildi ve tokaya uzandı... Yerden alıp, Angelinaya uzattı onu...

"Yoo hayır! Gitme... Lütfen!..."

Nasıl yani...Gitmesini istemiyor muydu?..Bütün gün onun kız arkadaşından konuşmuşlardı...Başka ne kalmıştı ki geriye...Ya da niye istemiyordu gitmesini...Artık onun için birşeyler ifade etmediğini düşünüyordu...Hatta buna kesin kanaat getirmişti...

O bunları söylerken Angelina çoktan kalkmış ve çantasını devirmişti bile...Ve tabi içinden çıkan toka...Bunca zaman niye saklamıştı ki onu...Takmamıştı fakat atmamıştı da...Farklı ve de özel bir yeri vardı belki de Angelina da...Unutmak istemediği bazı anılar belki...Bir bayan için gayet basit bir tokaydı fakat saklamıştı onu ve hiçbir zaman yanından ayırmamıştı...Fakat şu anda kendini pişman hissediyordu...Nickholas bazı şeyleri büyük ihtimalle anlamıştı ya da o öyle düşünüyordu...

Nickholas'ın tokayı alıp,ona uzatmasıyla biraz daha acaip hissetmişti kendini...

"Ben...Şey...Teşekkür ederim..."dedi sadece...Biraz da kızarmıştı...Belki de rezil olmanın payı bunda oldukça büyüktü...

"Ben...Şey...Teşekkür ederim..."

Nickholas Angelinanın yüzüne bakmayı sürdürdü...

"Otur lütfen..."

Angelina oturmalıydı ve Nickolas onunla konuşmaydı...
Şuanda bir kız arkadaşı olmadığını söylemeliydi ona... Ve belki farklı şeylerde konuşabilirdi...
Angelinaya verdiği tokanın saklanması Nickholası şaşırtmış ve aynı zamanda mutlu etmişti... Anlamı neydi bunun peki? yani Angelina neden hâlâ atmamıştı bu tokayı?...
Aralarında geçen konuşmalarda oluşan muammalara bir yenisi daha eklenmişti böylelikle...

"Otur lütfen..."

Oturmasını istiyordu...Peki neden?..Belki de anlamıştı herşeyi...Tabiki de anlamıştı...Nickholas aptal değildi ki...Herşey çok açıktı işte...Sakarlığının cezasını çekiyordu şimdi...Sakardı...Hem de koca bir sakar!...

Biraz önce olanların gerginliğini üzerinden hala atamamıştı...Aslında Nickholas'ın oturmasını istemesi hoşuna gitmemişti de değildi...

"Saçmalama Angie..." dedi içinden kendi kendine...Bu durumda düşünmesi gerekn son şey buydu...Kızarkadaşı peki...Hala kafasını karıştırmakla meşgul görünüyordu...

Sıcak birgün de en son isteyeceği şey kıpkırmızı kesilmekti...Yanaklarındaki yanmaya engel olamıyordu bir türlü....Beyni ve duyguları iç içe geçmesine rağmen istemsiz olarak kendini sandalyeye bırakıverdi...Çantayı sıkıca kavrayarak eski yerine yerleştirdi....Şimdi ise onu dinliyordu..Yüzüne bakamamasına rağmen kulağı ondaydı...Oturmasını istediğine göre söylemek istediği birşeyler vardı...Belki de yoktu...Sadece onu sakinleştirmek için yapıyordu...

Angelinaeşyalarını toplayıp, masaya oturmuştu en sonunda... Nickholas derince bir nefes aldı... Bu sırada Angelinanın kızarmış olmasıda gözünden kaçmamıştı hani...

"Ayaklanınca birden... şaşırdım..."

Arghh! aptal Nickholas! bu nasılda aklına gelmemişti! randevusu vardı belki kızın! ve şimdi Nickholas onu alıkoyuyordu! Yapmak isteyeceği son şeydi bu..
Angelinaya rahatsızlık vermek yapmak isteyeceği son şeydi...

Hemen toparlanıp lafa girdi :

" Gitmek istiyorsan..."

Ayaklanınca birden... şaşırdım..."

Demek şaşırmıştı...Peki hiç aklına neden ayaklandığıyla ilgili birşey gelmiş miydi?...Sevgilisini düşünmek yerine bunu düşünmeyi denememiş miydi hiç...Tabi ki hayır!..

"Bende..." dedi sadece...Evt kendine şaşıyordu...Nasıl olup ta bu kadar aptal olabiliyordu ki...Ve hala bu aptallığın sürmesine nasıl izin veriyordu kendi bile şaşıyordu doğrusu...Sevgili vardı...Niye hala onun masasında oturuyordu ki...

" Gitmek istiyorsan..."

Kesinlikle anlamıştı artık...Nickholas resmen dalga geçiyordu...1 dk önce oturmasını siteyen o değildi sanki...Sadece "Git..." demek için mi oturmuştu onu...Evet belli ki öyleydi...Ya da dalga geçiyor olmalıydı...Ne diyecekti şimdi...Tüm bunlara rağmen gitmek istemiyordu...

"İstemiyorum...Biraz daha oturmam iyi olur sanırım...Ama sen gitmek istiyorsun sanırım..." dedi Nickholas'ın gözlerine bakarak...Gün boyunca ilk defa bu kadar uzun bakmıştı ona...Tek değişmeyen gözleri...Sevgili bile değişmişti...

"İstemiyorum...Biraz daha oturmam iyi olur sanırım...Ama sen gitmek istiyorsun sanırım..."

"Hayır..." dedi Nickholas kısa ve öz olarak... Zaten devam edemeyecek kadar mest olmuştu... Angelina ilk defa, gözlerini delercesine bakıyordu ona...

Hani bazen dudakların söyleyemediklerini gözler haykırırdı ya...

"Hayır..."

Demek gitmek istemiyordu...Daha da karışmıştı şimdi kafası...Naıl birgündü ki bu...Herşey farklı herşey çekilmez bir hal almıştı...Kaymak birası ve üzerine Ateş Viskisi de pek iyi gelmiş sayılmazdı...Karnında tuhaf bir ağrı vardı...Belki de psikolojikti...Belki de yaşadıklarından etkileniyordu...Hayır hayır...Daha fazla dayanamayacaktı...Söyleyecekti ve ayrılacaktı buradan...

"Beni dinle Nickholas..." dedi sakin bir ses tonuyla...Kalbinin hızla çarpmasına rağmen sesinin sakinliği oldukça huzursuzluk vericiydi...Yine de Nickholas'a bakarak söylemeyi tercih etmişti...

"Ben...Benim gitmem en iyisi...Yani ben bu şartlar altında bu konuşmayı daha fazla sürdüremem...Bilmiyorum şu an anlıyor musun beni...Yani demek istediğimi...Bir kız arkadaşın olması...Bu beni..." dedi sadece...Devamı getirecek gücü kalmamıştı...Zaten anlamış olmalıydı....Daha fazla nasıl açık olabilirdi ki...İçini geçici bir rahatlama hissi sarmıştı...Fakat Nickholas'în söyleyeceği...Ve büyük ihtimal öyle tahmin ediyordu...Bir ilişkisi olduğunu söyleyecekti...Bu biraz canını yakabilirdi...

Nickholasın tamda tahmin ettiği gibi Angelina herşeyi yanlış anlamıştı..

"Benim bir kız arkadaşım yok..." dedi Nickholas..

Daha açıklayıcı olmalıydı...

"Tanımzsın demiştim evet... Eskilerden bahsediyoruz sanıyordum sadece..."

Bu kadar basitti... Daha kolay olacaktı artık herşey...
Bir kız arkadaşının olması düşüncesi, Angelinayı niye bukadar rahatsız etmiştiki... Neden? Belkide... Belkide...

Hayır dedi Nickholas... Kendine gel!... Gitmek isteme sebebi senin kız arkadaşının olması düşüncesi değil, bu ortamdan sıkılmış olması ve... ve belkide erkek arkadaşının yanına gitmek istemesi...
Neden bilmiyordu ama Angelinaın bir erkek arkadaşı olmasını düşünmek bile Nickholası rahatsız etmeye yetiyordu...

Benim bir kız arkadaşım yok..."

Kız arkadaşı yoktu...Demek kız arkadaşı yoktu...Tüm gerginliği üzerinden silinmişti birden...Kendini daha rahat hissediyordu ve artık nefes almakta güçlük çekmiyordu...Hatta daha farklı bakıyordu şimdi Ncikholas'a...Artık kalkması için hiç bir neden yoktu...

"Şey...Ben üzgünüm..." dedi sadece...Niye üzgündü ki...Nickholas'a sormadığı için mi?...Yoksa hiçbirşey bilmeden Nickholas'ı suçladığı için mi?...Hayır hayır hiç birisi üzgünlüğünün nedeni kesinlikle onun hala birşeyler anlamamış olmasıydı...Birkaç kelimeyle cümlelerine son vermişti...Belki de bu söyledikleri Nickholas'ı hiç mi hiç ilgilendirmiyordu...Belli ki öyleydi...İlgilendirse sorardı...Belki de çekiniyordu...Saçmalıyordu tanıdığı Nickholas böyle biri değildi...

"Şey...Ben üzgünüm..."

Niye üzgündüki? üzülecek ne vardı?
Aah evet Angelina üzgündü çünkü, Nickholasın yanında sıkılmıştı, kalkıp erkek arkadaşını yanına gitmek istiyor, ama gidemiyordu...

Eskiden çok konuşkan, içi dışı bir , biriydi belki Nickholas... Ama artık değişmişti... Eskisi kadar fazla konuşmuyodu... Bu nedenle soruları hep Angelina sormuştu.. Yada hep o soru sorma amacıyla, imalı imalı konuşmuştu.. Şimdi sıra Nickholastaydı...

"Neden?" Neden üzgündü Angelina... Nickholas varsayımlara bağlı olarak değil, gerçek nedenlerle sürdürmek istiyordu konuşmayı...

Angelina sandalyeye iç rahatlığıyla yaslanarak bir ateş visikisi daha söyledi...Bir kaymak birası ve bir ateş visikisi bile çarpmış olmasına rağmen üçüncüsünü de içmek istiyordu...

"Neden?"

Evet işte bu güzel bir soruydu...Neden?..Az önce tüm bunları düşünmüş olsada şimdi yanıtlıyamıyordu...Ne diyecekti..?Ne diyebilirdi ki..."Senin benimle ilgilenmemene rağmen seni sevdiğim için üzgünüm!..."...Hayır hayır tabi ki böyle diyemezdi...Buna küçük bir çocuk bile kahkahalar içinde gülerdi...İstemsiz olarak kendide gülümsedi...

"Yani bir anlık garip hareketlerde bulunduğum için...Umarım beni anlarsın?..."dedi gülümsemeye çalışarak...Aslında anladığını da düşünmüyordu...

Evet...Fazlasıyla garip hareketlerde bulunmuştu bugün...Yani Nickholas'ın kız arkadaşının olmadığını öğrenmeden önceye kadar bunları sürdürmüştü...Şimdi biraz daha rahattı en azından...Cümlelerini noktaladıktan sonra ateş viskisi de gelmişti...Hemen eline alp,yudumladı...

"Yani bir anlık garip hareketlerde bulunduğum için...Umarım beni anlarsın?..."

"Hayır." demişti Nickholas... Çünkü anlamıyor, anlayamıyordu Angelinayı...
Garip hareketleri olmuştu evet... Peki bunların nedeni neydi?...
Sıkılmış olmasımıydı? Sıkılmıştı ve gitmek istiyordu evet!... Onu daha fazla alıkoyamazdı... koymamalıydı...

Gitmesini söylemek kabalık olurdu... Bu durumda yapabileceği tek şey lafı fazla uzatmamaktı.. Oysa az önce verdiği tepki ile, yani hayır demekle uzatmıştı lafı... Bundan sonra böyle olmayacaktı... Angelina gitmek istiyorsa gidecekti... O, kibarlık olsun diye kalkmazsa eğer masadan, Nickholas kalkardı ozaman...

"Hayır."

Evet...O da tam bunu düşünüyordu...Anlamamıştı işte...Ya da belki de anlamıştı fakat anlamazlıktan geliyordu...Evet evet!...Kesinlikle böyle olmalıydı...Yoksa herşey çok açıktı...Nickholas'a resmen kızarkadaşı olmasından rahatsız olduğunu söylemişti...Daha nasıl açık olabilirdi ki...

"Nickholas...Ben...Şey...Galiba ben...Se..." dedi sadece...Niye söyleyemiyordu...Alt tarafı iki kelime söylecekti...Seni ve seviyorum kelimelerinden oluşan kısacık bir cümle...Neden bu kadar korkuyordu ki...Offladı kendi kendine...Söyleyemiyordu...Çıkmıyordu kelimeler ağzından...Belki de reddedlmekten korkuyordu...Evet...Kesinlikle Nickholas'ın terslemesinden ya da masadan kalkıp gitmesinden korkuyordu...Bu oldukça kırıcı olurdu...

Sıcaktan bunalmış halde Ateşviskisinden bir yudum daha aldı...Hafiften çarpmış gibiydi...Belki de o cesaret veriyordu Angelina'ya...Belki de ne yaptığını bile bilmiyordu...