Koridorun sessizliğinde ayakkabısından çıkan ses yankılanıyordu. Sabah çok erkek kalktığının farkındaydı ama okuldan bir an önce çıkması gerekiyordu. Dersine kadar işini halletmeliydi. O gün yapacağı işleri sıraya koymuş ve ders saati en son sıraya denk düşmüştü. Üzerine dar gri bir bluz, altınada siyah bir pantolon geçirmişti. Sarı saçları her zaman ki gibi dağınıktı ve birkaç perçemi gözlerine geliyordu. Üzerine cüppe yerine siyah bir hırka almayı tercih etmişti. Hava çokta soğuyacağı benzemiyordu.
Okuldan ayrılması ile dönmesi arasında birkaç saatlik zaman oynamıştı. Diagon yolunda yapacak işleri vardı ve Hogsmeade de cisimlenmişti. Diagon yolunda görüşmesi ve alacakları bitince yine aynı yolla dönmüştü. Tüm bunlar bitince üzerinden büyük bir yük kalktığını hissediyordu. Yapmayı uzun zamandır planlamıştı ama bir türlü yapamamıştı. Nihayet Reese ‘nin istediklerini de almıştı.
Sınıfa doğru gitmeden önce elindeki eşyaları odasına bırakmış ve keyifli bir ders için hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Bir kadını mutlu eden en güzel aktivite sanırım alışverişti. Ama Eileen bunu pek sevemediği işler arasına koyardı. Bu düşünce ile Eileen’nın yüzüne tiksinti yansıdı. Bir ‘ Oh!’ çekip etrafta ona bakan öğrencilere aldırmadan sınıfa girdi. Alışveriş bitmişti ve şimdi ders zamanıydı.
Sınıf çoktan dolmuştu. Biraz önceki tiksinti kaybolup, ciddi bir tavır takındı. Öğrenciler o geldiğinde sessizleşmişlerdi. Yavaşça sınıfın ortasından ilerleyip, masaya geldiğinde onlara doğru dönmüştü.
“ Sihirli Günler, Ben Eileen Garcia geçen dönem Sihir Tarihi’ne girmiştim. Bu dönem ise Tılsım Dersini birlikte işleyeceğiz. Dersler uygulamalı şekilde işleyeceğiz. Merak etmemeniz için hemen söylüyorum. Bugün Accio büyüsünü öğreneceğiz. Bu büyü eşyaları kendimize çekmemizi sağlar ”
Onlara biraz daha yaklaşarak sınıfa girdiğinden beri elinde tutan asasını kaldırarak arkaya doğru ilerledi. Orada hiçbir öğrencinin oturmadığı bir sıra vardı ve asasını ona yönelterek sihirli sözleri hafifçe seslendi. Öğrencilerin duyacağı yükseklikleydi sesi.
“ Accio”
Sıra sanki görünmez bir iple ona doğru geliyormuş gibi gözüküyordu. Öğrenciler onu dikkatle izliyor gibiydiler. Bakışların bazen Eileen’ın biri mavi diğeri yeşil gözlerine takılıyor gibiydi. Bakışları sert olan Eileen gözlerinin farklılığını iyi görmeye çalışan çocuğa göz kırptı. Çocuk irkilerek geri çekildi. Sıra yavaş yavaş ona doğru gelirken tekrar konuşmaya devam etti.
“ Bu büyüyü sona erdirmek için sanki bir ipi elinizle çekip koparıyormuş gibi asanızı kendinize doğru şiddetli çekin. Ya da tüm büyüleri sona erdirmek için kullanılan Finite Incantatem büyüsünü kullanabilirsiniz”
Eileen büyü sona erdirmek için elini bileğinden kırarak hızlıca çekti ve sıra durmuştu. Bazıları bu tepkiden rahatsız olmuşa benziyordu. Konuşmasını onlara dönerek sürdürdü.
“ Eğer böyle yapmam diyorsanız. Finite Incantatem büyüsünü ardından söylemeniz yeterli, hem bu büyü tüm büyüler için geçerli. Sadece yüksek etki bırakan lanet ve büyüler hariç”
Tekrar masaya doğru ilerledi ve kürsüye çıkarak sınıftan biraz olsun yükseldi. Ne diyeceğini merak ettikleri bakışlarından belliydi. Onların bir an önce uygulamaya geçmek isteği taşıdığına emindi. Asasını masaya koyarak kollarını kavuşturdu.
“Şimdi sıra sizde ders bitimine kadar önünüz deki kitapları, parşömenleri, tüy kalemleri bu büyü ile çekip, sonlandırmanızı istiyorum.”
Sınıf sözleri bittiği gibi yapmaya başlamıştı. Eileen herkesi inceliyordu. Büyü o kadar da zor bir şey değildi. Ama bitirme büyüsünü uygulamaları daha avantajlı duruma geçiriyordu. Çünkü büyü sonlandırmak yerine daha hızlı onlara doğru gelmesini sağlıyorlardı ve eşyalar yerlere düşüyordu. Ders saati bitince Eileen ellerini birbirine vurup seslendi.
“ Bugünlük yeter, sizden isteğim. Uygulama sınıfına uğrayıp bu büyüyü çalışmanız. Tanışma faslını geçtim. Dersime ilk girenler kendini tanıtacağı bir ödevi odama getirsin. Sihirli günler. ”
Masada ki asasını eline aldığı gibi sınıftan ayrıldı. Yapacağı çok işi yoktu ama gereksiz alışveriş sonrası çok yorulduğunu hissediyordu ve Resee’ye aldığını vermesi gerekiyordu. Onun dersi bitmiş ve odasında olmalıydı.