Ortak 1. Ders => 1 Nolu Sera[9 Mayıs^a dek...]

Jiména sakin adımlarla seranın yolunu tuttu... Kendisi burada öğrenciyken alt sınıflarda olanlara ders vermek biraz garip olacaktı ama olacaktı işte...

Çamura bata çıka bir nolu seraya geldi. Zaten o kadar az öğrenci dersine kayıt yaptırmıştı ki kararı bütün öğrencileri tek serada toplamaktı... Gerçi en iyisi de buydu ya! Fazla veletlerle uğraşmadan işini halleder çeker giderdi nasılsa!

Gün ışığı gözlerini alırken seranın beyaz naylon kaplı kapısını iterek açtı. İki uzun masa ve betonun üstünü kaplamış ince kumlar... Sağdan soldan sarkan yeşil bitkiler... Evet... Burası Bir nolu ders serasıydı...

Ela gözleriyle bir an içeriyi taradı... Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıda öğrenci aralarında fısıldaşıyordu. Bir an için bunun kendisiyle ilgili olup olmayacağını merak etti. Ve lanet olsun ki bir tane bile Slytherin yoktu... İşte acı gerçek... Ama aralarında potansiyel sahibi öğrenciler olabilirdi ,değil mi?

Kendi dikdörtgen masasının önüne gelmeden asasıyla seranın kapısını gürültülü bir sesle kapattı... Başının tepesinde gelişi güzel fakat sıkıca topladığı yeşil saçlarını savururken Kendinden emin gayet net bir sesle konuştu:

" İlk önce hepiniz dersime hoşgeldiniz!"

Hiç birinin yüzüne bakma gereksinimi duymadı ve diğer iki uzun masanın yanında daha küçük olan kendi tezgahının ardında durdu ve eldivenlerini eline geçirmeye başladı, üzerine önlük giymeye gereksinim duymadan sınıfı süzdü ve son derece normal bir ses tonuyla konuşmaya başladı:

"İlk olarak sizden önlük ve eldivenlerinizi giymenizi istiyorum... Kitaplar kalkabilir, not alınacak bir şey yok henüz... İsterseniz kitapta gayet kapsamlı fakat gereksiz bilgiler var! En iyisi uygulamadır!"

Bu arada sınıfta ki meraklı yüzlere belki de kendisini tanıtmanın faydası olacağını düşünerek gözlerini devirdi:

" Fark ettiğiniz üzere Bitkibilim Profesörünüzüm... Adım Jiména Samara Armstrong... Bazı eski öğrencilerimiz beni hatırlayacaktır... Sonuçta onlar öğrenciyken burada eğitim görüyordum... Her neyse!"

Bu arada giyinmiş öğrencilerine baktı ve sesini biraz daha yükseltip konuşmasına kaldığı yerden devam etti:

"Müfredatın dışına çıkıyor ve bu dönem sizlere farklı bitkiler tanıtıyorum, son dersimizde de geçmişe döneceğiz... Böylece hem küçükler hem büyükler tüm konuları öğrenmiş olacak..."

Ellerini birbirine vurarak tezgahın altından bir kaç bitki çıkardı. Hepsi aynıydı... Bir tanesini kendi önüne çekti ve diğerlerine asasıyla dokundu. Şimdi her öğrencinin önünde dikenleri aşırı büyük çıbanlar gibi olan kaktüs benzeri bitki vardı.

Öğrenciler dokunmadan önce ellerini kaldırdı ve söze başladı:

"Öyle gelişigüzel dokunmazsanız iyi olur!"

Az kalsın bitkiye dokunacak öğrenci elini tereddütle geri çekti. Jiména'da sakinleşerek konuya girdi. Aslında şirin gözükmek gibi bir çabası yoktu... Neyse oydu ve bu öğrencilerle işi var gibi duruyordu!

" Gördüğünüz bitki Mimbulus Mimbletonia!"

Çocuklar anlasın diye bir iki saniye bekledi. Bu arada nabız gibi atan bitkiler son derece çirkin de görünse, gayet hoştu...

" Hastalıklı bir iç organ olarak görünmesine karşın, gördüğünüz bitki nadir bir Asur bitkisidir!"

Saygı duymalarını anlatırcasına ses tonunu yükseltti çünkü kıkırdayan bir kaç kişi görmüştü! Eliyle çıbanları işaret edip anlatımına geri döndü:

"Bu çıbanlar bir savunma mekanizmasıdır, herhangi tehlikeli bir durumda etrafa Kokanözsu sıçratırlar, ama bu sıvı zehirli değildir. Hatta oldukça yararlıdır... Ha bu arada Kokanözsu gerçekten çok pis kokmaktadır! Haberiniz olsun..."

Yüzüne geniş bir gülümseme yayılırken kendinden emin konuşmaya başladı her ne kadar veletlerle olmaktan hoşlanmasa da bitkiler onu rahatlatıyordu!

"Kokanözsu cisimlenirken ortaya çıkabilecek aksiliklerde kullanılır genelde... Örneğin septirirseniz kendinizi... Kokanözsu birebirdir... Ha tabii bir çok ölümcül hastalığın tedavisinde baş etken olarak kullanılır... "

Bitkiyi sevgiyle okşarken, bitki sakin sakin hareketlerine devam etti. Sonra küçük bir şişe aldı ve parmağının ucuyla çıbanlardan birine dokundu... Anında etrafa koyu yeşil, kıvamlı bir sıvı dağılırken Jiména şişesinin tamamını ustalıkla doldurdu... Üstüne başına bulaştırmamış fakat masaya birazcık dökülmüş kokanözsuyunu işaret edip sınıfa döndü:

"Ve şimdi sıra sizde! Kokmayacağınıza garanti veremem... Büyük ihtimalle işeri berbat edeceksiniz... Ama yapacak bir şey yok! Elinize ve yüzünüze bulaştırmazsanız kokmazsınız! Yani, umarım..."

Öğrencilerin hareketlerini izledi... Beceriksiz ve korkarak hareket ediyorlardı... Çoğu baştan başa yeşil sıvıyla kaplanırken kimileri daha az sıçratsada sıvıdan kaçamamıştı. Önünde yarıya yakın dolu şişeler gelene kadar sınıfta volta attı.

Tekrar masasını başına döndüğünde öğrencilerin hali cidden vasattı...Üstleri başları yemyeşil olmuş öğrencilerine:

"Bu günlük bu kadar... Ödevinizi panodan öğrenirsiniz... "

Asasını havada narince çevirdi... Tüm sera temizlenir ve Jiména sınıftan dışarıya elinde öğrencilerin şişeleriyle çıkar. Genel olarak baktığında ilk ders için fena değildi ama Profesör olma işi pek tarzı değildi... Şişeleri koyduğu kutuya bakarken, öğrenciler iyi iş çıkarmışlardı... Kapasitelerine göre...

Onegmus üçüncü dersi olan Bitkibilim dersine ilerliyordu. Bitki bilim dersi Onegmus'u merakandırıyordu. Çünkü sihirli bitkilerdi. Onegmus sihiri çok seviyordu. Seraya yakşlatığında bir çamur deryasıyla karşılaştı. Çamura batmak istemiyordu. Ancak ayakkabılarına dikkat etsede çamura battı. Onegmus sinir olmuştu.

Seraya girdiğinde içeride öğrenci yoktu. Profesör'e "İyi günler efendim!" dedi ve masanın başına geçti. Biraz bekledikten sonra diğer arkadaşlarıda gelmişti.Ardında Profesör:

-" İlk önce hepiniz dersime hoşgeldiniz!" dedi. Bunu dedikten sonra Onegmus Profesör'e baktı. Profesör ekledi:

-"İlk olarak sizden önlük ve eldivenlerinizi giymenizi istiyorum... Kitaplar kalkabilir, not alınacak bir şey yok henüz... İsterseniz kitapta gayet kapsamlı fakat gereksiz bilgiler var! En iyisi uygulamadır!" dedi. Bunu dedikten sonra Onegmus çantasını alt tarafa koydu ve eldivenlerini çıkarttı. Onegmus eldivenlerini giymişti. Derse hazırdı. Tekrardan Profesör:

-" Fark ettiğiniz üzere Bitkibilim Profesörünüzüm... Adım Jiména Samara Armstrong... Bazı eski öğrencilerimiz beni hatırlayacaktır... Sonuçta onlar öğrenciyken burada eğitim görüyordum... Her neyse!" dedi. Onegmus Profesöre baktığında onun kızgın ya da karakteri öyle olduğunu anladı.

Ardından Profesör elini tezgaha vurdu ve öğrencilerin önüne bitiler gelmişti. Bitkiler; dikenleri aşırı büyük çıbanlar gibi olan kaktüs benzeri bitkilerdi. Onegmus ellerini bitkiye uzakmışken Profesör; "Öyle gelişigüzel dokunmazsanız iyi olur!" dedi ve Onegmus anında elini çekti. Daha sonra Profesör ekledi:

-" Gördüğünüz bitki Mimbulus Mimbletonia!, Hastalıklı bir iç organ olarak görünmesine karşın, gördüğünüz bitki nadir bir Asur bitkisidir!" "Bu çıbanlar bir savunma mekanizmasıdır, herhangi tehlikeli bir durumda etrafa Kokanözsu sıçratırlar, ama bu sıvı zehirli değildir. Hatta oldukça yararlıdır... Ha bu arada Kokanözsu gerçekten çok pis kokmaktadır! Haberiniz olsun..." dedi. Daha sonra Profesör'ü izledi.

Şimdi sıra uygulamaya gelmişti. Onegmus Profesörün uyguladıklarını dikkatlice izlemişti. İlk olarak bitkiyi okşamaya başladı. Bitki biraz sakinleşmişti. Biraz daha devam etti Onegmus. Şimdi sıra eline şişesini aldı ve bitkinin çıbanına hafifçe dokundu. Dokunur dokunmaz bitkiden koyu yeşil bir sıvı akmaya başladı. Etraf berbat olmuştu. Onegmus'un yüzü ve üstüde yeşil renk olmuştu. Ama buna dikkat etmedi. Onegmus biraz irkildikten sonra şişesini sıvının çıkan yerine koydu. Şişenin içi koyu yeşil sıvıyla dolmaya başladı. Ardından Profesör:

-"Bu günlük bu kadar... Ödevinizi panodan öğrenirsiniz... " dedi. Profeösrün bir asa çevirmesiyle sera tertemiz olmuştu. Onegmus " içinden keşke bizim üstümüzde temizlense!" diye geçirdi içinden. Ardından yüzünü yıkama için çeşmeye yaklaştı. Daha sonrra seradan ayrıldı...

» 3. Ders - Ortak
» 1.Ders Ortak
» 2. Ders Ortak
» 3. Ders Ortak