-Domuz Kafası-Gece Uğrayışı-

Misafir

Buraya öğrencilerin gelmesi yasaktır.Bu mekanda daha çok kötü büyücüler olmasına rağmen okul stresinden bunalan profesörlerde gelebilir.Ayrıca seherbazlar, doktorlar, hemşireler ve dükkan sahipleride gelebilir.

Misafir

Daren sakin sakin domuz kafasına giriş yaptı hava ona göre sıcaktı bir tane masaya geçip kendisine kahve istedi kahvesini yudumlarken etrafına bakıyor pencereden dışarıyı izliyordu dışarısı karanlıktı hava kararalı baya olmuştu pek rüzgar esmiyordu ama fazla ilerleride gözükmüyordu.

Bill, gunesin o cezbedici sıcaklıgında agacın dibine cokmus etrafı seyiren gozlerle dikkatlice izlioyor ve bir yandanda eline gecen tasalrı gole fırlatıyordu.Zaman sanki hemen gecmistiki yavas yavas gunes batıya dogru ilerliyordu.Gun batısını izlemek gibisi yoktu Bill icin, hava kararmıstı, bir meltem gibi sıcak bir esinti geldi ve bu biraz sonra sogumaya basladı.Bill endiselenerek ayaga kalktı ve oradan hızlı adımlarla uzakalstı.

Uzaklastıkca sessizlik artıyor ve hava daha cok kararıyordu, etraf sisleniyordu.Bill en sonunda ısıkların oldugu bir yer gorup oraya dogru yürüdü, burası Hogsmeade'de kücük bir yerdi.Iceri girer girmez, icerinin sıcaklıgı yüzüne vurmustu.Elleri usumustu, etrafa bakarak bos yer aradı, herkes sanki bilerek bütün masaları doldurmuslardı.Bill cam kenarında birinin masasını bos gordu ve yaklasarak"- Afedersiniz, sandalye bos mu?" dedi sandalyeyi isaret ederek ve ellerini sıvazlayarak

Misafir

Daren camdan karanlığı izliyor arada bir geçen siluetlere bakıyordu ki

"- Afedersiniz, sandalye bos mu?"

Arkasına baktı sesin geldii kişiyi tanımıyordu

"Evet buyrun." dedi adamı süzerken yeni birine benziyordu temiz sade bir kişilik gibiydi.

Bill, adamı tanımıyordu ama tek bos masada oydu.Iyi birine benziyordu, Bill'in sevmedigi kisilerden gibi degildi.Onunla ilgili yi seziler aldı.Adamın arkasını dondugunde hemen "buyrun" demesi Bill'in garibine gitmsti.Hangi insan tanımadıgı birini masasına kabul edebilirdi-ki."- tesekkurler, tek masa bu, rahatsızlık vermem sadece ellerimi ısıtıcaktım- " dedi ellerini klarüferin üstüne koyarak," - bu arada ben Erasmus Bill Sinistra, Astronomi profesoru.Yeni geldim buraya mezun oldugum yıldan bu yana bunu bekliyordum.Aslında baska okullarda Kehanet dersine girmistim, burda Astronomi'deyim" dedi ve bir soluk aldı.

Misafir

Daren tekrar candan dışarı bakmaya başladı hava gayet karanlıktı ki o sırada kahvesi gelmişti kahvesinden bir yudum aldı ve

"Bende Daren Grace , Sihirli Yaratıkların Bakımı profesörü , seherbaz-kahve içermiydiniz ?" dedi ve ve bir yudum daha aldı kahveden sıcak ve güzel kokuyordu .

Etrafta garip insanlar vardı cüppelerini kafalarına geçirmiş çaktırmadan kendisine bakan yada çaktırmamaya çalışan insanlar vardı . Burasının tekin bir yer olmadığını gayet iyi biliyordu ancak Voldemort'la karşılaşmış olan kendisi için fazla kötü bir yer değildi - olamazdı .

Bill, adamın dediginden sonra icinden " tahminlerimde yanılmadım" dedi fısıldayarak.Adamın kahve teklifini geri cevirmedi" Farketmez benim icin "dedi, Bill, adamın dikkatinin baska bir yönde oldugunu gordu.Onun baktıgı yone dogru baktı, onların hic de iyi birisi olmadıklarını anladı.Adama dogru donerek" Olüm yiyenler, " dedi.

Misafir

Daren hafiften gülümsedi adama bakarak

"Öyle olduğunu kanıtlayabilsek çok güzel olacak ." dedi ama kendiside gayet iyi biliyordu ölümyiyen olduklarını aklını şuan bunlarla karıştırmak istemiyordu uykusuda gelmişti biraz kahve onun uykusunu alıyordu ve barmene

"Bir kahvede Proffesör Sinistra'ya ." dedi ve barmen bardakları temizlemeyi bırakıp kahve doldurmaya başladı kısa süre içinde sıcak kahveyi getirip masaya koymuştu.

Bill, biraz sasırarak adamın, kendi sezgilerine guvenmedigini dusundu." Kanıtlamaya gerek yok, karsında eski Kehanet profesoru oturuyor-" dedi, az sonra masaya barmen sıcak kahveyi getirdi.- yani güvenebilirsin bana, Daren.Bu arada kahve icin sagol" dedi sıcak tebessumle.
Kahvesine sag elinin yanındaki sekerden bir kasık koyarak, kahvesini karıstırdı.Bill, Daren'e bakarak" kac senedir Hogwarts'tasın?" diye sordu

Misafir

Daren kahvesini yudumlarken ölümyiyenlere göz gezdiriyordu ardından aklıne güzel bir şey geldi ani bir baskın güzel olurdu ardından Bill'e hiç bakmadan

"İlk senem." dedi ve zihnine girerek "Sen kehanet profesörüy'düm dedin değilmi , o zaman bir baskın'a ne dersin ?" dedi içinden aniden bir şey yapmamasını umarak çünü aniden saldırıya geçerse kaçacaklarından emin gibiydi sadece bir öneri idi iki kişi daha kolay olurdu.

Bill bir an birinin bir sey dedigini duydu.Soru pek bir garipti ve cevaplayarak" evet Kehanet profesoruydum ama simdi degil, ve baskın derken neyi kastettin" dedi Bill icinden diyerek.Brinin zihnine girdigini dusunerek kahvesini yudumladı

Misafir

Daren Bill'e bakmıyordu artık bakmadanda bunu yapabiliyordu gayet ustalaşmıştı ardından tekrar aklına girerek

"O zaman şu masadakiler için kehanette bulunabilirmisin?" dedi ve kafası ile ölümyiyenlerin masasını gösterdi ve soru sormuşçasına Bill'e baktı.

Bill, tekrar yoneltilen soruyu sacma bularak" Kehanette mi, bulunurum...Hepsi safkan olumyiyen ve seninle bir anlasmazlıkları var.Sana baktıkca kin kusuyorlar." dedi basını tutarak.Yorulmustu, cünkü olumyiyenlere kehanette bulunmak zordu ve Erasmus zoru basarmıstı.

Mia yorucu bir günün ardından birşeyler içmek amacıyla domuz kafasına gelmişti.Kapıdan içeri girdi.İleride bill^i görünce şaşırmış ve sevinmişti.Bill^in yanında biri daha vardı.Onu tanımıyordu.Bir sandalye çekip oturdu
"Selam millet .. Naber bill .. "
Dedi. Tanımadığı çocuğa eli,ni uzattı ve
"Selam ben mia"
dedi tanışmak için.

Prof.Pelin malikaneden çıktıktan sonra domuz kafasına uğramak istedi.
.Oraya vardığında Dr.Zyxell Mia Armstrong masalardan birine oturmuştu.
Onun yanıan yaklaştı ve hafifçe "Merhaba canım nasılsın görüşmeyeli?"dedi.Yine her zamanki gibi sade ve güzeldi.

Mia prof. pelini görünce gülümseyerek
"selam .. iyiyim sen pelin"
Dedi ve gülümsedi. O sırada gelen garsona bir adet kaymak birası söyledi ..

Pelin ona bakarak "Bende iyim sağol canım"dedi nazikçe.Ve yanına oturdu.
"Ee hayat nasıl gidiyor anlat bakalım "dedi ve sonra aklına geldi
"Ha bu arada 22 Ocakta 1.sınıflara 17:00'da aşı yapacaksınız unutma"dedi ve diğer sorusunun cevabını bekledi..

Bill, masaya Mia'nın yaklastıgını gordu ve " Mia ne zamandır yoksun gel otur buraya, bu Daren Grace, Sihir Bakanı" dedi Mia'ya bakarak ve az sonrada kapıdan Pelin'nin geldigini gordu ve eliyle masaya gelmesini isaret etti

Penny bıkkın bir şekilde önce pelin^e cavep verdi "aslında çok yorucuve durgun bir hayat benimkisi .. nasıl gitsin kendi kendine yuvarlanıyor işte ""dedi. ardından aşı lafınada göz kırparak cevap verdi.Sonra da bill^e döndü"Geldim ya işte ... Aaa memnun oldum bay grace"Dedi.Tüm bunar konuşulurken penny^nin birası gelmişti."Ee birşeyler içmek isteyen varmı"dedive birasını aldı.

Prof.Pelin ,Penelope'den cevap beklerken Bill'i gördü ve
"Merhaba Bill"dedi kibarca..Bill hogwarts kadrosuna yeni katılmıştı
.Ona da herkese davrandığı gibi iyi davranmaya çalışıyordu.

Bill, Pelin'e onaylayarak basını salladı.Penny'e "Tesekkurler, Penn ben kahvemi iciyorum" dedi ve Pelin'e donerek" Prof. Ozen, bu yeni katıldıgım donemne zaman acılacak?" dedi

"Yeni dönemimiz tam olarak 10 Şubatta açılacaktır Bill"dedi nazikçe.Sonra Penelope'ye döndü ve "Ben bir kaymak birası alabilirm canım"dedi gülümseyrek.Aslınd Gökhan'ın gelemsini beklyordu.Çünkü gelemden çnce telefonda konuşmuşlardı..

Prof. Gökhan uzun bir yürüyüşün ardından Domuz Kafasına uğramak istedi. Zaten Pelin'lede sözleşmişlerdi..

Oraya geldiğinde Pelin, Daren, Mia ve Bill oradaydı.

Hepsine teker teker selam vermek yerine:

"Selam Arkadaşlar! Görüşmeyeli nasılsınız bakalım??" dedi...

Pelin'in yanına geçti ve:

"Nasılsın Aşkım?" diyerek yanağına bir öpücük kondurdu...

"İyiyim canım seni gördüm daha iyi oldum"dedi Pelin sırıarak.
Yüzündeki gülümsemeyi istesede yok edemedi çünkü
Gökhan'ın onu kırmayıpta gelmesi hoşuna gitmişti.Ona baktı ve "Peki sen nasılsın aşkım?"dedi

"Bende iyiyim.. Eee arkadaşlar sizler nasılsınız?" dedi Gökhan..