1. SıNıFLaRıN DeRSLeRi...

Merhaba Arkadaşlar... Evet bu bir televizyon , ama biraz eski malum Muggle Teknolojisi çok hızlı ona yetişemiyorum.Gerçi bizim tırnağımız bile olamazlar ama küçüksenemeyecek kadar iyi bir hale geldiler ...

diyerek gülümsedi...

Nicole seni tebrik etmeden duramayacağım.Her derse giriyor , her soruyu cevaplıyor Mugglelar hakkında çoğu şeyi biliyorsun... Çok başarılısın

dedi ama kendine şaşırmıştı ...Nasıl bu cümleleri kurmuştu.David bu duruma üzülmez miydi?Toparlamak amacıyla

Ama David'e de diyecek sözüm yok o da çok başarılı ve verdiği ödevler son derece güzel...Siz ikiniz olmasanız... Neyse fazla şımartmayayım ...Hazalico gelmedi ama onunda performansı çok güzel dedi...Aramıza yeni biri katılmış ama siz tanıyorsunuzdur... Jennifer Sorun değil birçok kişi zaten televizyonu sadece resimlerden gördü bende son 3 senedir bu kadar sık kullanıyorum...

dedi bu gün mutluydu çünkü sınıfta öğrenci vardı..

Bu arada bilmeyenlere ben Ece Hazalico sormuştu laf lafı açtı cevaplayamadım kusura bakmayın =))

Nicole bu sözler karşısında oldukça memnun olmuştu...

Ahh..Profesör teşekkür ederiim...Dedi gülümseyerek...

İnsan sevdiği derslerde başarılı olabiliyor ancak...Diye düşündü...Bende bu dersi çok seviyorum Profesör...Dedi yine gülümseyerek..Yağcılık mı olmuş yoksa...Neyse boşver diye düşündü...Oldu birkere...

Selam David nasılsın dedi Nicole gülümseyerek...

Selam Jennifer sen nasılsın??

Bugün oldukça mutluydu..Her tarafa gülücükler dağıtıyordu..

David profesörün övgüleri üzerine:

"Teşekkürler profesör."

dedi ve Nicole'nin selamını alarak:

"İyiyim, sen nasılsın?"

diye sordu.

Evet çocuklar... Bu gün sizlere bir hatta birden fazla iyi haberim var diye söze başladı Léonora ve ardından

Uzun zamandır düşündüğüm bir projem vardı ve şimdi onu hayata geçirmeye karar verdim.Bu hafta sonu sizinle bir muggle kentine gidiyoruz.Tabi önce Prof. Pelin 'den izin istemem gerekiyor.Bu konudaki düşüncelerinizi ve gitmek istediğiniz yerleri duyuru panosuna yazabilirsiniz. dedi ve ses tonunu değiştirerek

Ama şimdi derse başlamamız lazım.Bu derste yeni konumuz olan televizyon hakkındaki düşünceleriniz alacağım.Kim başlamak ister ? diyerek öğrencilerin kaldırdığı parmakları gözlemee başladı =))[/b]

Nicole bu fikre çok sevinmişti..Ahh harika dedi kendini tutamayarak...Gerçekten bir muggle kentine gitmek çok eğlenceli olurdu...Hemde arkadaşlarıyla beraber...

Profesör bu çok iyi...Çok teşekkürler dedi yine kendini tutamayarak...

Ama şimdi derse başlamamız lazım.Bu derste yeni konumuz olan televizyon hakkındaki düşünceleriniz alacağım.Kim başlamak ister ?

Nicole hemen parmağını kaldırdı...Söyleyebilir miyim profesör???

İşte ilk söz Nicole'den ... Söyle bakalım televizyon hakkında ne biliyorsun Nicole ?

dedi ve sevincini dışa vurarak

Bende en az sizin kadar mutluyum . Uzun zamandır gitmiyordum ve açıkçası bu sizin için çok güzel olacak çok eğleneceğiz ...

Neden bu gün böyle olduğunu anlamamıştı.Çok sevinmişti ... Ama izin alması gerekiyordu.Bu da öğrencilerin yeniden üzülmesine neden olabilirdi.

Ama diye söze başladı... Ama izin alamazsak bu işi üzülerek başka bir zamana erteleyebiliriz dedi ve o sırıtan yüzü asılmaya başladı...

Bu arada boşverin televizyonu , dersi bu gün serbest olalım =)) Hep beraber bu konu hakkındaki görüşlerimizi birbirimize aktaralım =))

Nicole serbest kalmalarına rağmen ayağa kalkıp bildiklerini gülümseyerek anlatmaya başladı:"

İlk televizyon görüntüsünü 1926 yılında İskoçyalı mühendis John Logie Baird tarafından yayınlanmıştır. Başlangıçta noktalar halinde ve titrek olan görüntülerin kalitesi Baird tarafından geliştirilmiştir. Baird'in televizyon sisteminde mekanik olarak döndürülen diskler kullanmasına karşın aynı dönemde Marconi - Emi sistemi gibi elektronik olarak işleyen rakip sistemler de bulunmaktaydı

Televizyon yayını, elektromanyetik dalgalar yoluyla halkın doğrudan doğruya alması maksadıyla yapılan hareketli veya sabit resimlerin, sesli veya sessiz kalıcı olmayan görüntülerinin renkli ya da siyah beyaz yayınıdır

Televizyon sisteminin temel parçaları şunlardır:

• Resim kaynağı: Canlı görüntüler için profesyonel bir video kamera ya da banttan görüntüler için bir video cihazı
  
• Ses kaynağı: Bir mikrofondan alınan elektirik sinyalini herhangi ses çıkışından iletilmesiyle oluşturulur.
  
• Verici:Radyo sinyalleriyle ses ve görüntünün taşındığı sistem
  
• Verici Anten: Vericinin radyo dalgalarını Televizyon alıcısının antenine taşıma işini görmektedir
  
• Alıcı Anten: Vericiden gelen radyo dalgalarını Televizyon alıcısına taşıma işini görmektedir
  
• Televizyon Alıcısı: Vericiden gelen radyo dalgarını elektrik yardımıyla tekrar ses ve görüntü formuna sokan aletitir
  
• Ekran: Görüntüyü izleyebildiğimiz düz platformun adıdır
  
• Hoparlör: Sesi duymamıza imkan veren parçadır ...
  

Off yoruldum dedi yüksek sesle kendine engel olamayarak....Sonra bu davranışına kendi gülmeye başladı...Sanki bu kadar çok şey söylemesi için Profesör ya da arkadaşları ısrar etmişti...

Profesörün yüzünü görünce acaba yanlış birşey mi söyledim dedi...

Ama daha sonra bunun gezi için izin alamamaktan kaynaklandığını anladı....

Üzülmeyin Profesör...Prof.Pelin izin verir bence...
izin vermezsede muggle kentleri hakkında bilgi toplayıp burada resimlerle anlatabiliriz bence...Dedi gülümseyerek..

Bu fikir ona da saçma geliyordu...Ama Profesörü böyle görmek onu üzüyordu...

Üzülmeyin dedi sessizce ve yerine oturdu...

Jane hemen parmak kaldırdı. Söyleyecek şeyleri vardı. O da açıklama yapmak istiyordu. Bir yandan da muggle kenti çok merak ediyordu. Daha önce oraya gitmemişti. Profesörün onları götürmesini gerçekten sonra isterdi..

Cho muggle bilimleri dersliğine geldi.Boş bir sıra buldu ve oturdu.

Acaba bu derste de televizyonu mu işleyeceğiz....

diye düşündü...Sınıfa bir arkadaşının gelmesini dört gözle bekliyordu.Bu ders soracağı çok şey vardı

Bu sırada sınıfa Prof. Léonora girdi.

Merhaba Cho nasılsın? Erkencisin bu gün daha derse 9 dk. var

dedi ve masasına oturdu.Ders için getirdiği televizyonu açtı

Hangi kanalı izlemek istersin ? Ya da hiç televizyon izledin mi?
diye sordu

Merhaba profesör ... Evet galiba erken gelmişim ama zaten bu derse pek fazla giremedim va şimdi girmek için acele ediyorum.

dedi..Televizyonu çok sık görmüştü hatta evlerinde televizyon vardı ama bu durum onun üzülmesine yol açmıştı ....Çünkü annesi ve babası muggledı ve onlardan uzakta yaşamak onu çok üzmüştü.Profesöre bunu belli etmemek istedi ve bunun için daha önce televizyon izlememiş gibi davranarak...

Aslına bakarsanız bir kaç kere gördüm ama kanal ismi sayacak kadar vakit harcamadım.Zaten derste başlamak üzere isterseniz derse başlayalım

diyerek gülümsedi.Gülmek bu anda onun için o kadar zordu ki.. Çünkü ağlamak istiyordu.Annesi ile babasının onun gibi olmaması çok zor bir durumdu.Bunun acısını uzun yıllar yaşamıştı ve artık yaşamak istemiyordu...

Ben senin anne - babanın muggle olduğunu sanıyordum.Yoksa öyle değiller mi?Yani bilmiyorum yinede ama

dedi... Yanlış bir şey söylemekten korkuyordu.Bu durumu toparlamak ve konuyu kapatmak istercesine

Haklısın artık derse başlayalım ... ve de bir soruyla başlayalım Televizyon hangi tarihte ve kim tarafından bulunmuştur?

Cho'nun cevabını beklemeye başlamıştı.Bu sırada açık olan televizyonu kapatmış ve tahtaya konu hakkında bir şeyler yazmaya başlamıştı.Ama yinede ders hakkında tam olarak bir şey yazamıyordu ...Çünkü Cho'yu bekliyordu....

Her yalan bir gün ortaya çıkar ... Ama seninki pek de yalan sayılmaz .Çünkü sen bunu üzüntünden söyledin.Asıl ben özür dilerim ..Seni üzdüysem beni bağışla...

Çok üzülmüştü...Ne olursa olsun bu boşboğazlığı etmemesi gerekirdi...

"İlk televizyon görüntüsünü 1926 yılında İskoçyalımühendis John Logie Baird tarafından yayınlanmıştır. Başlangıçta noktalar halinde ve titrek olan görüntülerin kalitesi Baird tarafından geliştirilmiştir. Baird'in televizyon sisteminde mekanik olarak döndürülen diskler kullanmasına karşın aynı dönemde Marconi - Emi sistemi gibi elektronik olarak işleyen rakip sistemler de bulunmaktaydı...Bu sırada Cho

"İlk renkli televizyon gösterimi 1953 yılında John Logic Baird gerçekleştirmişse de ticari amaçlı renkli televizvon sistemlerinin geliştirilmesi için 1950'li yılları beklemek gerekmiştir.Plazma Televizyon şu şekilde çalışırlar Plazma paneller, iki paralel cam tabakanın arasında yer alan ve ızgara şeklinde yerleşik, içi plazma adı verilen neon ve xenon gazları ile dolu binlerce odacıktan oluşur. Elektrik akımı bu odacıklarda bulunan plazmaya ulaştığında, oluşan çok küçük bir ultraviyole ışınımı fosforlu bir tabakaya çarparak kırmızı, mavi veya yeşil (RGB) renklerden birine sahip bir piksel oluşturur. Ekran yüzeyinde oluşan bunun gibi yüzbinlerce piksel bir araya gelerek ekranda gördüğümüz görüntüyü oluşturur."dedi.

Cho senin kendini bu kadar çabuk toplamanı beklemiyordum ama bu güzel cümlelere çok şaşırdım ..Sen zeki bir kızsın ...Hufflepuff'a 10 puan veriyorum...

Teşekkür ederim profesör ... Hem konuyu kapattığınız için hemde verdiğiniz için

diyerek gülümsedi ...Aslına bakılırsa annesini çok özlemişti..Babası alkolik olduğu için pek anlaşamazdı ama yinede onu çok severdi çünkü şimdiye kadar bir kötülüğü görülmemişti.Bu sırada zil çaldı ve Cho

Öbür ders görüşürüz Prof. ...Benim için eğlenceli bir dersti.Her şey için teşekkürler..

Bir şey değil tatlım...Benim için eğlenceli bir dersti.Görüşürüz

dedi Léonora öbür ders tam 1 saat sonraydı.... 2. Sınıfların dersi vardı ...Koşar adımlarla 2. sınıfların dersliğine yollandı...

out

hımm tamam yazarımda öyle bir saat yok bildiğim kadarıyla önce siz yazın sonra ben gerisini getiririm çünkü ben online olduğumda hep nicole le cho oluyor

Merhaba Profesör .... Nasılsınız ?

Diye içeri girdi Cho.İçeride kimse olmadığını anlayınca

Léonora yanlız olduğuna sevindim.Sana anlatacaklarım var

dedi.Bu gün onun için çok önemliydi...

Ah tatlım çok mutluyum yha..İnan çok şaşkınım ve değişik duygular içindeyim ama bu ders zaten bitti .Hadi odanda konuşalım .Sınıfta konuşmak pek iyi olmaz...Bir öğrenci gelirse diye not bırakalım olur mu ?

dedi heyecanlıydı.Bir an önce anlatmak istiyordu.Nicole yatakhanede not bırakmıştı ama o derste olduğundan Léonora'ya anlatıyordu.