/{1.Sınıfların 1. Dersi ( 12 - 18 Şubat 2008)

Misafir

Daren Nicole'ün ata binmesine yardım ettikten sonra atın sırtına yavaşça vurdu ve geri çekildi bu vuruş onun ilerlemesi için idi kendisininde anlayabileceğini iyi biliyordu ama bunu yapmaya ihtiyaç duymuştu bir an için ardından

"Heyecanlanman normal." dedi diğerlerini izlemeye koyuldu hayranlıkla bakıyorlardı .

Dm: Unicorn üzerine çocuğun binmesi ve sırtına vurulan hafif darbe ile yavaş yavaş ilrlemeye başladı hızlanıyor gittikçe hızlanıyordu bahçede dört nala koşturmaya başlamıştı boynuzu sanki koşarken dönüyor gibiydi tüyleri parlıyordu kendisini çok belli ediyordu ama çok hızlı koşmaya başlamıştı artık ama çok sert basmıyor fazlada sarsmıyordu çok akıllı idi.

Nicole'nin heyecanı çoktan geçmişti...Kendini tamamen sebest bırakmıştı...
Öğrencilerin ona hayran bakışlarına gülümseyerek cevap veriyordu...
Adeta tüm dünyada kopmuştu...Belkide dünya sadece ve sadece onun için dönüyordu...
Unicorn oldukça hızlanmıştı..Hızlanışı hissediyorr...Tuhaf ama hiç korkmuyordu...
Hatta bunun bir rüya olduğunu bile düşünmüştü..Birazdan Pearl gelicek hadi "uyan"diyecekti.
Ama gerçekti işte Unicorn'un üzerindeydi...Bu an hiç bitmesin istiyordu...
Hep devam etsin istiyordu...Sanki Unicorn biraz yükselmişti..Yoksa ona mı öyle gelmişti?
Profesöre baktı yüzündeki ifadeden hiç birşey anlayamamıştı..
Keşke bu gerçek olsada uçsam özgürce uçsam diye düşündü...

Angelina büyük hayranlık içinde Nicole'ü izliyordu.Unicorn'un üzerinde ne kadar da hoş duruyordu...Kuzeni olmasına rağmen kıskanmadığını söyleyemezdi...

"Bende mi binmeliyim?"diye sordu kendine kendine...

Ama binmek içinden gelmiyordu...Sadece o eşsiz yaratığa dokunmak istiyordu.Biraz sonra isteği gerçekleşekcekti zaten...Profesör Nicole ve David'den sonra ona dokunabileceğini söylemişti...

İçinin tuhaf şekilde ısındığını farketti.Heyecanlanmış olabileceğini düşünüyordu.Bu güzel yaratığa dokunmak farklı bir duygu olacaktı...

"Ne kadar eğlenceli bir ders..."dedi içinden.Gerçekten sevmişti bu dersi...Hiç sıkılmıyordu.Aksine yeni yaratıkları keşfetmek hoşuna gidiyordu.Hoşuna gitmesi çok doğaldı...Belkide bu tamamen Unicorn'un hoşuna gitmesinden kaynaklanıyordu...

Misafir

Daren Nicole'ü izliyordu hızla unicorn'un üzerinde gidiyordu hiçde korkmuyordu kendiside unicorn'un ona zarar vermeyeceğini çok iyi biliyordu akıllı hayvanlardı kendi çocukluğundada böyle olsa idi dersler çok hoşuna giderdi ama sıranın diğerlerinede geldiğini farketmişti bir ıslık çalıp unicorn'u çağırdı o eşsiz güzellik şimdi buraya doğru geliyordu hızla geliyordu.

Yanına geldiğinde durdu ve yavaşça dizlerinin üzerine çöktü Daren Nicole'ü alıp yere indirdi ardından

"Hep binmek isteyeceğinden eminim ama arkadaşlarınında binmesi gerek." dedi ardından David'e gelmesi için işaret yaptı atın tüylerini okşuyor resmen onunla konuşuyordu ama at denilemezdi tek boynuzlu at idi.

/{1.Sınıfların 1. Dersi ( 12 - 18 Şubat 2008) - Sayfa 2 Unicorn1bp8

/{1.Sınıfların 1. Dersi ( 12 - 18 Şubat 2008) - Sayfa 2 Unicorn1bp8

/{1.Sınıfların 1. Dersi ( 12 - 18 Şubat 2008) - Sayfa 2 Unicorntb4

Bob esnedi.Çok sıkılmıştı.Ona göre korkutucu bir yaratık olan unicornları işlemek sıkıcı,tehlikeli ve hoş değildi.

Ailesi ona unicornlardan biraz bahsetmişti.Unicornlar kötü yaratık olarak biliniyordu.

Herkez unicorna binmek isterken o usulca izledi.Herkez dersten zevk alıyordu veya alırmış gibi yapıyordu.

Dönüp Morwen'e baktı.Ama onu rahatsız etmek istemedi.Bir an önce dersten çıkıp uygulamalı bir derse geçmek istiyordu.

Arasıra mırıltılar ve hapşırıklar koyan Bob dersin ne zaman biticeğini düşündü.

Sanki uyuduğunu hissetti.Bir an kendini unicorna binmiş olarak gördü ve hemen kendine geldi.

Unicornlardan çok korkuyordu.Bu gerçeği hiç birşey değiştiremezdi.

David, Nicole'yi izliyordu. Unicorn'a hakim gibiydi. Sıra şimdi ondaydı. Profesörde gel işareti yapıştı zaten. Profesörün yanında durduğu Unicorn'a doğru gitti. Unicorn'ları severdi. Daha öncede binmişti Unicorn'a. Büyük hevesle yanınan gitti.

Profesörden yardım alarak Unicorn'un üstüne çıktı. Tüylerini okşuyordu. Gerçekten zevkliydi Unicorna binmek. David profesöre:

"Profesör, bu harika!"

dedi. Unicorn'un harekett etmesini bekliyordu.

daren : Biraz daha dikkatli yaz

Misafir

Daren David'inda unicorna binmesi için yardım etti ve geri çekildi hayvan ne yapması gerektiğini biliyordu öğrenmişti Angelina'nın yanına doğru ilerledi ve

"Sadece dokunmak mı istiyorsun , binme hevesin yokmu ?" dedi çünkü çoğu çocuğun bir unicorna binme ihtimali yoktu her isteyen istediği yerde bulamazdı unicorn gibi nadir bir hayvanı.Angelina'ya biraz baktıktan sonra onunda baktığı yere David'in altındaki unicorna baktı parlak tüyleri , kuyruğu , uzun tek boynuzu .Ama Bob'un uzaktan usulca izlemesi ona garip gelmişti korkuyordu daha önce binmemişti bir unicorna onlar hakkında çok kötü şeyler öğrenmiş idi Bob'un aklından bunlar geçiyordu.

Angelina David'in Unicorn'a binişini izliyordu.Dalmış gibiydi sanki...Nedenini kendide bilmioyordu.Profesörün sesiyle kendine geldi.Onun neden binmek istemediğini soruyordu...Ne demeliydi ki?O da neden binmek istemediğini bilmiyordu aslında...Ya da Unicorn'u binilecek bir yaratık gibi görmüyordu...Profesöre bir cevap vermesi gerekiyordu...

"Şey...Ben aslında sadece dokunmak istiyorum profesör...Buradan tüyleri bembeyaz ve yumuşak görünüyor...Onun için sadece dokunmak isyiorum..."diyebildi sadece...

Aslında birşeyi açıklamakta hiç bu kadar güçlük çekmemişti.Ama bunu Hogwarts'ta yeni olmasına bağlıyordu...

Etrafına baktı.Herkes binmek için can atarken o neden binmek istemiyordu kendisi bile anlamıyordu...

Misafir

Daren gülümsedi Angelina'nın unicorna binmek istememesini gayet anlayışlı karşılıyordu ona göre unicorn kendi hayatında uaşayan bir hayvan idi bir binek değil ama unicorn atadamlar gibi üzerine kimseyi bindirmemezlik yapmıyordu bindiriyor gayet güzel gezdirip getiriyordu ardından

"Yeniyim diye farklılık çekme yabancı değilsin . Gördüğün Nicole'de yeni şuan binen David'de yeni ve karşında duran bende yeniyim öğrenciliğim geçti ama benimde Hogwarts'ta ilk proffesörlük senem.Onlardan hiçbir farkın yok baksana seninde iki kolun var Bob'unda seninde ayakların var Nicole'ünde ." dedi işi yine dalgaya geçirmişti . Bob dedikten sonra aklına geldi bu kadar suskun durması hiç iyi gelmiyordu onun için Angelina'nın yanından ayrılarak Bob'a doğru ilerledi.

Bob'un yanına gidip onun baktığı yere baktı Morwen'e ardından
"Ders çok mu sıkıcı . Unicorn'dan çok mu korkuyorsun . O kadar korkutucu mu sence ?" dedi.

David Unicor'a biniyordu. Unicorn'la çok iyi anlaşıyorlardı. David çok eğleniyordu. Bir yandan da çılgınlar gibi bağırıyordu. Unicorn, ona kanatlarını bile açmıştı; hatta biraz uçmuşlardı bile. David herkesin binebilmesi için, en azından bir kaç kişinin daha, Unicorn'dan inmanin doğru olduğunu düşündü. Son bir kez Unicorn'u sevdi ve ondan indi. Profesörün yanına gitti:

"Profesör, bu süper, dersiniz süper. Angelian, bence sende denemelisin."

dedi. Angelina'ya biraz soğuk demişti; çünkü yeni ayrılmışlardı.

Angelina profesörün dediklerini dikkatlice dinledi.Evet bütün söyledikleri doğruydu...Hiçbirinden bir eksiği yoktu ama içinden gelmiyordu işte...

"Haklısınız profesör...Belki de denemeliyim..."dedi sessizce...

Bir süre David'i ve Unicorn üzerindeki mutluluğunu izledi.Ne kadar da mutluydu...Biraz daa binme isteği kabarmıştı içinde...Unicorn'u izlerken dalıp gitmişti sanki...

David'in sesiyle kendisine geldi.Ona onunda binmesini tavsiye edioyrdu...Ama bu sesindeki fark nedendi...Angelina ne olusa olsun arkadaş kaldıklarını düşünüyordu...Aslında bir bakıma haklıydı.Yen ayrıldığı biriyle normal konuşması beklenemezdi...

"Deneyeceğim David..."dedi gülümsemeye çalışarak...Gülümsemeye çalışıyordu çünkü aralarında bir tatsızlık çıkmasını istemiyordu...

Hazal dersten gerçekten çok zevk alıyordu. Nicole ve David'in
Unicorn'a binişlerini büyük bir heyecanla izlerken, kendini iyice kaptırmış,
biran için hayaller alemine dalıp gitmişti.

Bu sırada Angelina'nın da Unicorn'a bineceğini duydu, bunu o da istiyordu.
Profesör Daren'ın yanına gidip,

"Profesör, izin verirseniz Angelina'dan sonra da ben binmek istiyorum"
dedi.

Güneşli bir günde okul bahçesinde ders yapan bir grup öğrenci ve bir profesör.
Kuşlar cıvıldıyor,kelebekler havada büyük bir matemle geziniyordu.

"Karanlık bir odada tek başına kalmıştı şimdi.Karşısındaki kişi ona asasını doğrulttu ve yeşil bir ışık fırladı." bir an dalan Bob rüyasında bunları gördü.

Boncuk boncuk terlemişti.Elini alnına götürdü ve terini sildi.Kafasını hafifçe kaşıdı ve bu mükemmel günde neler yapabileceğini düşündü.

Orda unicornun yanına birikmiş öğrenciler büyük bir merakla onu izliyor bazıları ona binmek için can atıyordu.

Bob bir büyücü dergisinde Unicornları gördü.Onunla ilgili hiç de iyi şeyler düşünmüyordu.Annesi ona "Unicornlar kötü ve uğursuz yaratıklardır.Her ne kadar güzel görünselerde birer şeytandırlar." demişti.

Tüy kalemini aldı ve not defterine birşeyler çizdi.Derse karşı çok ilgisiz görünüyordu.Durumun böyle olduğunu Profesörde farketti.

Profesör Bob'un yanına geliyordu.Bon heyecanlandı ve kızardı.

"Ders çok mu sıkıcı . Unicorn'dan çok mu korkuyorsun . O kadar korkutucu mu sence ?" diye sordu Profesör.

Çok sıkıcı hemde çok korkunçlar demek istiyordu fakat Profesör'ün ne tepki vereceğini bilmiyordu.

"Ben çoğu zamandır onlardan korkuyorum.Lanetli hayvanlar." dedi Bob.

Hızla devam etti.

"Profesör ben kendimi rahatsız hissediyorum.Acaba hastane kanadına gidebilir miyim?" dedi.Dersten kaytarmanın tek yoluydu bu.

Cevabı beklerken içinde kahkaha atma hissi bastırdı.Dersten çıkmak için neler yaptığını farkedince kendini küçük ve gösterişsiz biri gibi hissetti.

Misafir

Daren gülümsedi Bob dersten çok sıkılmış gibi idi hatta dersten kaçmayı bile planlıyordu Bob'a tabiki dercesine baktı ve

"Tabiiki hayır." dedi ardından Hazalico'nun binmek istemesi üzerine onay verip

"Evet Hazalico , Angelina'dan sonra sen binersin." dedi ve unicorn'un yanına gitti Angelina'nın binmesinede yardım edecekti

"Angelina sıra sende." dedi gülümseyerek kızın mutlulupu yüzünden belli oluyordu gözlerinin içi gülüyordu ama Bob'un dersten bıkmasını engelliyecekti Angelina tek boynuzlu ata bindikten sonra Bob'un yanına giderek

"Eğer lanetli olsalardı dersimde işlemezdim Bob ve beni kandırmaya çalışma." dedi . Sınıfta Bob ile Morwen dersten bıkmış görünüyorlardı onların Bob korktuğu için dersi sevmemişti acaba Morwen neden dersi sevmemişti daha sonra öğrenebilirdi.Ardından Bob'a dönerek

"Hazalico'dan sonra sen bineceksin." dedi .

Angelina profesörün yardımıyla Unicorn'a binmişti.Unicorn'un üstünde olmak çok farklı bir duyguydu.Neler hissetiğini pek kestiremiyordu...

Elini Unicorn'un tüyleri üzerinde gezdirdi biraz...Yumuşaklığını elinde hissedebiliyordu.Unicorn'da bundan hoşlanmış görünüyordu...Ya da Angelina'ya öyle geliyordu.

Hazalico'ya döndü ve,

"Ahh...Bu gereçkten muhteşem bir duygu..."dedi gülümseyerek...

Angelina'dan sonra sıra ondaydı...Aslında onuda pek bekletmek istemiyordu ama Unicorn'un üstünde halinden memnun görünüyor ve gözlerinin içi gülüyordu sanki...

Biraz önce niçin binmek istemediğini anlamıyordu...Ama Unicorn'un üzerinde bir süre vakit geçirdkten sonra,

"İyi ki binmişsin Angie..."dedi içinden....

Emilie koşarak Sihirli Hayvanların Bakımı dersine yetişmeye çalışıyordu.Her zamanki gibi bu dersede geç kalmıştı.Emilie'nin bu soruna artık bir çözüm bulması gerekiyordu.Böyle giderse öğretmenlerinin gözünden düşecekti...Emilie dersin olduğu yere geldiğinde herkesin Profesör'ün etrafındaydı.Emiliei Profesör 'e :
Çok özür dilerim Profesör. dedi ve
Kendine uygun bir yere geçti ve Unicornuı incelemeye başladı...

Ginny telaşla koşuyordu.İçinden lanet olsun..lanet olsun..diyordu.Neden her derse geç kalmalıyım ki !diyerek bahçeye geldi.Hastane kanadına gittiğinden beri koşması,heyecan yapması yasaktı ama geç kalmıştı.
Etrafına bakınınca Profesörü ve etrafındaki öğrencileri gördü.Yeniden koşarak oraya vardı.
''Özür..d-dilerim..Profesör..derse..k-katılabilirmiyim ?'' dedi gözleri büyülenerek.Karşısında bütün ihtişamıyla bir Unicorn duruyordu.Üzerinde de Angelina !
Gözgöze geldiler ve birbirlerine gülümsediler.Ginny yine gözlerini muhteşem yaratığa çevirdi.Gözlerini ondan almakta zorlanıyordu.Yeşil gözleri kocaman olmuştu..

Emilie Ginny'nin de derse geldiğini görünce çok sevindi.Ama Unicorn çok güzeldi ve gözlerini üzerinden alamıyordu.Hemen Profesör'ün yanına giderek :

-Profesör bende Bob dan sonra Unicorna binmek istiyorum. dedi ve
Angelina'nın Unicorn'un üzerinde ne kadarda eğlendiğini gördü ve gülümsedi.
İçinden sırarısının gelip bir an önce bu şirin yaratığa binmek istediğini geçirdi ve büyük bir sabırsızlıkla sırarsını beklemeye başladı...

Ginny başını çevirdiğinde,Emilie'nin Profesörün yanına gidip,ona birşeyler söylediğini gördü.Sanırım Unicorn için izin istiyor..diye düşündü.
Oda Profesörün yanına gitti ve ;

''Profesör,bende Unicorn'a binebilirmiyim ?'' diye sordu.

Angelina'nın "Bu gerçekten muhteşem bir duygu..."
demesinden sonra Hazal, iyice heyecanlanmış ve sabırsızlanmaya
başlamıştı. Angelina istemeye istemeye, Unicorndan indikten sonra da,
Profesör Daren'ın yardımıyla Unicorn'a bindi.

Daha az önce sadece uzaktan görebildiği Unicorn'un, kar kadar
beyaz tüylerni okşamaya başlarken,
Unicorn başını hafifçe öne eğdi ve kaldırdı. Şimdi Hazal, Unicorn'un
o muhteşem boynuzunun parıltısını da yakından görebiliyordu...

Unicorn ilerlemeye başlamıştı ve gittikçe hızlanıyordu. Sonunda
da dört nala koşuşturmaya başlamıştı.
Bazen çok keskin dönüşler yapıyordu, fakat Hazal, sanki Unicorn'un
düşüncelerini okur gibi, bu dönüşlerinden hemen önce Unicorn'a sıkı
tutunuyordu.

Unicorn onu bahçede gezdirirken Hazal, diğer her şeyi unutmuş
gibiydi. Dünyadaki bütün mutluluklar ona çekilmiş sanıyordu.
Bu muhteşem hayvana olan sevgisi ve hayranlığı daha da artmıştı.

Nicole gülümseyerek arkadaşlarını izliyordu...

İlk olarak binmek istemem sanırım onlara cesaret verdi diye düşünmeden edememişti...

Bütün arkadaşları oldukça eğleniyor gibiydi...

Unicorn'da halinden memnun gibi gözüküyordu...Kar beyazı ve parlak tüyleri vardı...Oldukça sevimli gözüküyordu...

Büyüleyici bir hayvan demekten kendini alamamıştı...

O sırada Ginny gelmişti.Ona görünce gözlerini Unicorn'dan alıp Ginny'e döndürdü.Ve ona selam dercesine gülümsedi...

O da Unicorn'a binmek istiyordu.Yavaşça yanına gidip:

Bencede kesinlikle denemelisin...Harika bir duygu...Dedi...

Ve gülümseyerek ekledi:"Ben de denedim ordan biliyorum..."

Ginny'e düşüncelerini söyledikten sonra Profesörün yanına giderek:"Profesör tüm arkadaşlarım bindikten sonra Unicorn'u son bir kez sevebilir miyim?

Sesi yalvarırmış gibi çıkmıştı....Ahhh Nicole niye şu ses tonunu ayarlıyamazsın ki diyerek kızdı içinden kendine...

Emilie sırası gelmesini beklerken Nıcole'yi Profesör'ün yanında gördü ve koşarak yanına gitti :
-Selam Nıcole nasılsın ? dedi gülümseyerek
Emilie Nıcole'yi çok sevmişti ve her fırsatta onunla konuşmak istiyordu...

Alns derse geç kalmak üzereydi.Sınıfa girdiğinde ders neredeyse başlayacaktı.Sıkkın bi şekilde yerine oturdu.
Profesör derse başlamıştı bugün unicorn inceleyeceklerdi ve sınıfta bi unicorn vardı. Profesörün unicorn hakkında anlattıklarını dinlemeye başladı.
Bu hayvanı sevmişti....
"profesör ona binebilir miyim" demekten kendini alamadı.Aynı zamanda unicornu sevmekte istiyordu yanına yaklaşıp parlak tüylerini okşamaya başladı.Hissettiği şey mutluluk ve heyecan karışımı birşeydi.

Hazal, Unicorn'un üstünde gezinmeye devam ederken,
Unicorn'a binme kuyruğunun gittikçe uzadığını farketti.

Arkadaşlarını böyle sabırsızlandırmak istemiyordu ama,
Unicorn'a çok alışmıştı.
Unicorn da halinden memnundu ve Hazal'ı bahçenin
dört bir yanına götürüyor, getiriyordu.

Bir ara hızlanıp sonra yavaşlıyordu. Yine hızlanmıştı ve
dersin yapıldığı yere doğru koşuşturuyordu. Profesör
Daren ve diğer öğrenciler ufukta gözüktüğünde biraz
yavaşlamıştı.

Hazal'la son bir kez onların çevresinde döndükten sonra,
Profesör Daren'in yanına geldi ve durdu.

Kesinlikle Unicorn'dan inmek istemeyen Hazal, biraz
yüzünü buruşturarak, yine Profesör Daren'in yardımıyla
Unicorn'dan indi ve Unicorn'un başını okşadı.
Unicorn da bundan hoşlanmıştı.

Hazal gerçekten çok eğlenmişti ve bunun için Unicorn'a
eğilip kısık sesle teşekkür etti. Ardından Profesör
Daren'a dönüp "Teşekkür ederim Profesör" dedi
güler bir yüzle. Artık yüzünü buruşturmuyordu, çünkü
kendisinin az önce yaşadığı duyguları, arkadaşlarının da
yaşayacapını düşünüp, onlar adına seviniyordu...

Nicole içinden kendine kızarken Emilie'nin sesini duymuştu.

Kendine kızmayı bırakıp:"Ahhh iyiyim Emilie ya sen nasılsın?

Emilie oldukça cana yakın bir kız olarak gözüküyordu.Sarı mı sarı saçları vardı.Ve bir de mavi gözleri...

Ahh Emilie çok şeker görünüyorsun demekten kendini alamamıştı Nicole...