/{1.Sınıfların 1. Dersi ( 12 - 18 Şubat 2008)

Daren bahçeye dersinin yapılacağı alana hızlı adımlarla gelmişti geç kalmamıştı ancak kendisinden önce birileri gelecek olabilirdi -erkenci öğrenciler- dersi zorunlu olduğu için çok kişinin derse gelmesini bekliyordu bugün çok nadir bir hayvanı işleyecekti yasak ormanda birtane olduğunu bildiği için derslikten yasak ormana geçti alan ile yasak orman zaten çok yakındı içeri girdikten sonra asasını çıkardı.

"Lumos Maxima." yasak orman gündüz dahi olsa karanlık idi sık ağaçların arasında pek ışık girmiyordu içeri etrafta atadamların olmasından şüpheleniyordu çünkü bu ormanın hertarafında atadamlar vardı ama kendi istediği bir atadam değildi çok nadir ama fazla tehlikeli olmayan bir hayvan idi. İleride bir hareketlilik görmüştü atlar daha doğrusu atadamlar koşturuyorlardı ama önlerinde kendisine lazım olan hayvan diğerlerinden kaçıyordu hemen koşturdu kendi gücünün yeteceği hızla ancak hayvanların yanından geçecek olması ile durdurabildi .

"Heyyy . Durun o bana lazım ...." dedi atadamlar sinirli sinirli Daren'e baktıktan sonra geri dönüp karanlığa karıştılar Daren hayvanı alıp dersliğin olacağı yere götürdü ormanda dersliğe yakın ama karanlığa sakladı hayvanı ve gelecek kişileri bekledi.Beklerken arada bir gidiyor ve hayvanı kontrol ediyordu bu onun ilk Sihirli Yaratıkların Bakımı dersi idi acaba yanlış birşey yaparmıydı pek umutlanmıyordu kendini rezil etmeye ama etme olasılığıda vardı .

David koşar adımlarla Sihirli Yaratıkların Bakımı Dersliği'ni aradı. En sonunda üst sınıflardan bir öğrencisin yardımı ile dersliğin bahçede olduğunu öğrendi. Hızlı adımlarla, hatta koşarcasına, dersliğe gidiyordu.

Dersliğe vardığında derslikte profesörden başka kimse yoktu. Şaşırmıştı. Bir de o kadar acele etmişti,ilk günden derse geç kalmamak için. Meğer daha erkenmiş. Derslikteki profesörü tanımıştı. Bu profesör Uçuş Profesörü'ydü ayrıca. Onu ilk Uçuş Dersi'nde de görmüştü. Yanına gitti ve:

"Günaydın profesör, nasılsınız?"

dedi ve bir sıraya oturdu.

Bob Hogwartstaki ilk dersini Profesör Grace'den alıcaktı.Bugün mutlu,heyecanlıydı, içinde anlatılamayacak bir duygu vardı.
İlk derse katılmak için Sihirli Yaratıkların Bakımı Dersliği'ne gitmesi gerekiyordu.
Biraz uğraşla dersin nerede olduğunu buldu.Ders bahçedeydi ve profesörü beklemeye koyuldu.
Profesör Grace'yi beklerken kasvetli şatoya aktı.Gerçekten anlatılanlar kadar mükemmeldi hatta daha iyiydi.Dün akşam aşırı derecede yediği yemeklerden sonra kendini hayli rahatsız hissediyordu.
Profesör Graceyi gördü ve ona :" Günaydın profesör." dedi.

Morwen sabah zar zor uyanmıştı.Evdeki gibi rahat değildi tabiki..Hemen cüppesini giyip syb dersi için ormanın yolunu tuttu..

Syb ddersinin alıcakları yere telaşla geldi..Oldukça heycanlıydı.Babasının dersiydi ;ama burda Profesörüydü tabiki de..İçindeki duygular bir anda ciddileşti...Hemen cüppesini düzeltti.Yanında belki ihtiyaç olabilir diye getirdiği parşomenini sıkı sıkı tuttu...

Profesör oradaydı.Morwen oldukça sevimli görünüyordu..

"Merhaba profesör.."

diyerek Bob'un yanına gitti..Dersin biran önce başlaması için sabırsızlanıyordu..

Bob Morwen'i görünce çok sevindi.Yanına geldiğini görünce azıcık kızardı ve
"Günaydın Morwen.Nasılsın?" dedi.
Hiç değilse yanında tanıdığı biri vardı.Beraberce dersi takip edebileceği biri...

Morwen Bob'un yanına geldiğinde Bob'un da yorgun olduğunu hissetti.Diğerleri gelene kadar biraz sohbet etmekte bir zarar olamıyacağını düşündü..

"Günaydın Bob..İyiyim ;sadece biraz uykum var..Ya sen.?"

diyerek gülümsedi.Profesör o sırada pek bir şeyle ilgileniyor gibi görünmüyordu..Ormanı izliyor ve öğrencileri süzüyordu.. -Kesin bir şeyler sezdi birileri hakkında..-diye düşündü Morwen..

"Bende iiyim" dedi Morwen'e."Fakat çok heyecanlıyım.Dün gece neredeyse hiç uyumadım."diye ekledi.
O sırada Profesör Grace'nin artık derse başlamak istermiş gibi bir hal aldığını gördü.
Ama bahçede çok az öğrenci vardı.
Erken mi geldim diye düşündü Bob.Neyse ki yanında Morwen vardı.Onunla konuşup zamanı geçirebilirdi.
"Morwen sence bu seneki en zor dersler ne olabilir?" diye sordu Morwen'e...

Daren bir süre beklediğinde öğrenciler teker teker geldi herkez gelir gelmez selam veriyor etrafında yuvarlak oluşturuyorlardı ama Morwen gelir gelmez kendisine selam verip başka bir Gryffindor'lu çocuğun yanıma geçmişti ve koyu bir sohbete dalmış gibi idi derse 4 kişi gelmişti saatine baktı zaman gelmişti derse başlamalıydı önce bir giriş yapma gereği duydu sesli bir şekilde

"Ehem..." dedikten sonra konuşacağını herkez anlamış gibi idi önce kendini tanıtmalıydı kendisini ikinci sınıflar tanırdı sadece

"Merhaba , bu yıl Sihirli yaratıkların Bakımı dersini benim ile işleyeceksiniz . İstesenizde istemesenizde . Eylenceli ders geçireceğimize söz verebilirim . Şimdi , aranızda Unicorn yani tek boynuzlu at gören varmı hiç ?" dedi daha getirmemişti hayvanı buraya çünkü.

Ama öğrenciler 1. sınıf idi pek gördüklerini sanmıyordu çünkü çok nadir bir hayvan idi Unicorn.

David Hazalico'nun yanına gelmesi üzerine ve:


"Merhaba David, nasılsın?"


demesi üzerine David Hazalico'ya:

"İyiyim sen nasılsın?"

dedi ve bir müddet sonra profesör derse ilk adımını attı:

"Merhaba , bu yıl Sihirli yaratıkların Bakımı dersini benim ile işleyeceksiniz . İstesenizde istemesenizde . Eylenceli ders geçireceğimize söz verebilirim . Şimdi , aranızda Unicorn yani tek boynuzlu at gören varmı hiç ?"

dedi. David hemen parmak kaldırdı ve söz aldı:

"Ben gördüm profesör. Ben Unicorn'ları çok severim; hatta ikinci adım Unicorn."

dedi gülümseyerek.

Morwen profesörün derse başladığını farketmesiyle pür dikkat kesildii!!!!...ve Dersi dinlemeye başladı...Syb sevdiği bir daldı..

Merhaba , bu yıl Sihirli yaratıkların Bakımı dersini benim ile işleyeceksiniz . İstesenizde istemesenizde . Eylenceli ders geçireceğimize söz verebilirim . Şimdi , aranızda Unicorn yani tek boynuzlu at gören varmı hiç ?

demesi üzerine Morwen kendine geldi..Profesör artık derse tam anlamıyla başlamış hatta sorular bile sormaya başlıyordu..Morwen dikkatle parmağını havağa bir ok gibi kaldırdı...Profesörden tepki gelmesini bekledi...

ama profesör bir anda David'le konuşmasını bitirince Morwen'a set bir bakış attı.O anda arkalarında bir unicorn belirdi..

"Artık hepiniz gördünüz değilmi Morwen!"

dedi bir anda sert bi sesle..Morwen babasına bakakaldı..Dha önce hiç böyle görmemişti..

Angelina dersin işlendiği dersliğe geldi..Sihirli Yaratıkların Bakımı dersliğinini bulmakta güçlük çekmişti.Bir süre sonra dersliği bulmuştu ama ders başlamış gibi gözüküyordu.Profesörde oradaydı ve birkaç arkadaşını şimdiden görebiliyordu...

Utanarak ve kızararaktan,

"Şey...Sanırım derse geç kaldım...Derse katılabilir miyim profesör..."dedi.

Gözüne David ilişmişti birden onu uzun zamandır görmüyordu...Kendini toparladı ve profersöre bakmaya çalışıyordu...

İlk defa kendini bu kadar kızarmış hisssediyordu.Bir profesörle bu durumda karşı karşıya kalmak çokta kolay sayılmazdı...Hele ilk defa derse giren biri için daha da farklıydı durum...

Pearl Angelina'nın ardından koşarak ''Sihirli Yaratıkların Bakımî'' dersinin işlendiği yere geldi.Profesör Daren'ın yüzünde gerginlik hissediyordu.umarım geç kalmama sinirlenmemiştir diye düşündü içinden sonra Profesöre dönerek:


''Üzgünüm Profesör geç kalmamalıydım''

diyerek uygun bir yere geçti.Pearl Profesör'ün yanındaki Unicornları incelemeye koyuldu.

Daren biraz gülümsedi çok mu sert davranmıştı fazla sert gibiydi bir ara kendinden utandığını hissetti sonra özür dileyecek bir zaman bulabilirdi herhalde ama bunları tam düşünürken

"Şey...Sanırım derse geç kaldım...Derse katılabilir miyim profesör..."

Başka bir öğrenci derse daha yeni gelmişti ve kendisinden izin istiyordu garip bir duygu sarmıştı içini ama

"Tabiki katılabilirsin . Evet Morwen ." dedi şimdi belki kendini biraz daha rahatlamış hissediyordu ama birbakımada hiç rahatlamamıştı . Morwen'in konuşmasını bekledi.

David profesörün ona söylediği söz üzerine biraz sinirlenmişti .Sonuçta profesör derstekilere bir soru sormuştu ve David da söz alıp cevaplamıştı. Ama takmıyordu. "Belki de benim hatam." diye düşündü ve o sırada profesör ormandan bir Unicorn getirdi.

David mükemmel Unicorn'a bakıyordu. Daha önce çok görmüştü; ama bu gördüklerinden en güzelleri arasındaydı. David şimdi profesörün bir şey demesini veya derse devam etmesini bekliyordu.

Angelina profesörün onu derse kabul etmsiyle birlikte Pearl'de gelmişti.Onun yanında kendine bir yer buldu...

Bir yandan da ilk defa gördüğü bu muhteşem hayvana bakıyordu.İlk kez gördüğü Unicorn adındaki yaratığı inceliyordu.At tabiki görmüştü fakat tek boynuzlusunu ilk defa görüyordu...Yaratık öyle saf ve kötülüklerden yoksun görünüyordu ki ister istemez Angelina'nın dikkatini çekiyordu...

Kafasını karıştıran başka birşey de vardı tabi...David onun burada olduğunu bile bile niye onunla konuşmuyordu ki...Bir an daldığını farkedip kendini toparladı...Sonuçta dersteydi ve derse odaklanması gerekiyordu.

Yeniden hayvanı incelemeye başladı.Ne kadar da beyazdı...Tüyleri pamuk kadar yumuşak görünüyordu.

Daren öğrencilerin hayvanı incelemesini bekledi ama sadece uzaktan bakmanın yetmeyeceğini çok iyi bilirdi kendi zamanında dersler hep yazmakla geçerdi yazmaktan kolları yorulur ama yazmak zorunda kalırdı bir yada iki dersinde öğrencilere çeşitli hayvanlar göstermişti proffesörü içten bir gülümseme ile

"Kim bir unicorn'a binmek ister?" dedi Unicorn'un tüylerini okşayarak.

"İsteyen not alsın ; Unicorn'lar çok nadir hayvanlardır karanlık ormanda bir tane bulunması benim için büyük bir şans idi. Ama unicornların bir başka önemli özelliği : Kanı. Unicorn kanı insanı ölümden kurtarabilir ölümden birkaç saniye önce Unicorn kanı içerseniz canlı kalırsınız yeni bir hayat başlar sizin için ama yarım bir hayat lanetli bir hayat... "

dedi biraz ürkütmüş olabilirdi ürkütücü anlatmıştı ardından

"Evet kim biniyor unicorn'a ."

David ilgi ile profesöre bakıyordu. Profesör:

"Kim bir unicorn'a binmek ister?"

dedi. David tam parmak kaldıracaktı ki, profesör yine devam etti:

"İsteyen not alsın ; Unicorn'lar çok nadir hayvanlardır karanlık ormanda bir tane bulunması benim için büyük bir şans idi. Ama unicornların bir başka önemli özelliği : Kanı. Unicorn kanı insanı ölümden kurtarabilir ölümden birkaç saniye önce Unicorn kanı içerseniz canlı kalırsınız yeni bir hayat başlar sizin için ama yarım bir hayat lanetli bir hayat... "

dedi. David not alıyordu. Aslında bildiği şeylerdi. Ama yine de not aldı. Not aldıktan sonra profesör:

"Evet kim biniyor unicorn'a ."


dedi. David parmak kaldırdı ve:

"Ben binebilirmiyim profesör? Çok istiyorum."

dedi.

Angelina farklı bir havası olan yaratığa baktı.Nedense onu izlemekten sıkılmıyordu.Aslında fazlasıyla ilginç geliyrdu hayatında ilk defa gördüğü bu yaratık...

Tüy kalemini ve defterini çıkarıp not almaya başladı.Profesörün söylediklerini aynen yazmaya çalışıyordu.Kalemi deftere değdirip,
Unicorn kanı insanı ölümden kurtarabilir ölümden birkaç saniye önce Unicorn kanı içilirse canlı kalınır... Yeni bir hayat başlar ama yarım bir hayat lanetli bir hayat olur... yazdı ve yazdıklarını gözden geçirdi...

"Yarım ve lanetli bir hayat.."dedi kendi kendine...Profesör lanetli derken ne demek istediğini merak etmişti fakat kafasında nasıl olduğunu canlandırabiliyordu...

Unicorn'a baktı...Hangi cani bu yaratığı öldürebilirdi ya da kim içebilirdi ki kanını...Bu eşszi yaratığı kanı için öldürmek fikri korkunç geliyordu...

Yeniden profesörü dinlemey başlamıştı...Profesörün kim binmek ister sorusu üzerine kendini hayal etti...Ama biraz korkuyor saylırdı.Yaratığın zarasız olduğundan emindi ama zaten Nicole kendinden önce binmek istediğini söylemişti bile...Ama yinede ona dokuynak istiyordu...

"Profesör izin verirseniz Unicorn'a dokunmak isterim..."dedi sessizce..

Daren gülümsedi öğrencilerin binmek siteyeceği yada dokunmak isteyeceğini tahmin edebiliyordu hatta emin sayılırdı univorn'un eşsiz güzelliği boynuzu insanı çok iyi etkiliyordu ardından

"Evet önce Nicole , David , Angelina.Nicole gel bakalım sakin ve yavaş." dedi ani birşey onu ürkütebilir korktuğu zamanda kaçar yada saldırabilirdi pek saldırgan bir hayvan olmasada ani bir hareket onuda korkutmaya yeterdi.Fazla teknik bilgi vermek istemiyordu ama önemli şeyleri yazdırmak gerekirdi. Unicorn'un boynundan çekti uysal hayvandı . Tüylerini çekmiyordu sadece yönünü değiştirdi ve Nicole'un binmesine yardım etti...