Prof.Pelin Karahanın Odası(rp in)

prof.pelin içeri girdi ve massına oturdu

Prof. Gökhan Özen içeri girdi ve "Nasılsın Pelin?" diye sordu..

"iyiyim Pelincim" dedi Gökhan Pelin'e gülümseyerek.

hmm... demekki öyle senle beraber çay dükkanına gidelim mi?pelincim dedi. gökhan

"ya şimdi olmaz ama sonra gidelim söz"dedi pelin ve ona sarıldı

Jack Profeöüsörün Yanına Gelip ''Profesör 4.Sınıfta Mezun Olsak Sonrada 1 Sene Lise Gibi Okusak Sonra Mezun Olup Sitede Dolaşsak Nasıl Olur ''dedi

"hayır canım 7 yılı okumanız lazım pazarlık yok benle "dedi pelin gülerek.

Léonora heyecanlıydı.İlk gezisini vermeye karar vermişti ve şimdi bu gezinin onayını almak için Prof.Pelin'in odasının önündeydi.Açıkçası korkuyordu.Korkmasına gerek yoktu ama ...

"Acaba bu izni alacak mıyım?Derste çok bahsettim ve izin alamazsam öğrencilerim çok üzülecek..."

Léonora kapıyı çaldı ve " Girin " sesini duyunca yavaş bir şekilde kapıyı açıp içeri girdi...

"Nasılsınız Profesör ? Buraya geliş nedenim sizden izin istemek "
dedi ... Fazla mı resmi olmuştu ? bunu kestiremeden devam etti
"Profesörlüğe yeni başladığımda bana bir tavsiyede bulunmuştunuz . Öğrencilerimi muggle kentine geziye götürebilirdim.Şu an işlediğim konudan sonra muggleların günlük yaşantısına geçeceğim.Sizden bu gezi için izin almaya geldim.Ne dersiniz ?

Eğer onay çıkarsa ilk işim aklıma takılanları sormak olacak ... diye düşündü ve gülümsedi ...

James kucağında Deniz ile Pelin'in odasına girdi.Peline Dönüp : "Nereye bırakıyım" diye sordu.

Eee..sanırım bundan sonra Hogwarts'a daha sık uğrayacaksın.."
Dedi Pelin.
James : Evet.Galiba.

Ama birden kolu acımya başladı.Bunun karanlık işaret olduğunu biliyordu.Heralde Karanlık Lord onu çağırıyordu.Ama James gitmek istemiyordu.Ama acı gittikce artıyordu.Kolunu tuttu.Çığlık atmak istiyordu.Ama atmamalıydı.Yoksa kimliği açıya çıkabilirdi.Pelin'e söylesemmi diye düşünüyordu.Eğer söylerse Karanlık Lordun bunu duacağından adı gibi emindi.Ve Pelin'e zarar vermesini istemiyordu...

"Evet galiba.."

dedi James.Ama hemen ardından sanki koluna bir şey olmuş gibi kolunu tutmaya başladı.Suratını rengi değişmişti adeta..Pelin onun acıçektiğini anlamıştı.Ve dayanamayıp,

"Ne oldu aşkım..bilmediğim bir şey mi var yoksa?"

diye sordu..Acıklı gözler ile James'e bakıyordu .Pelinde gerçekten çok korkmuştu..Umarım bir şey yoktur diye içinden geçiriyordu.

Ne oldu aşkım..bilmediğim bir şey mi var yoksa?"

James gerçeği söylerse Pelin'in korkup birkaç seherbaz çağıracağından korkuyordu.
Konuyu değiştirmek istedi.Ama bundan kaçamazdı.Elinde onunda söylemesi gerektiğini biliyordu.Ve : "Sana birşey söylemem lazım.Ciddi bir ilişkiye girdiğimiz için birbirimiz hakkında bir şey saklamamız gerektiğini biliyorum"
Arkasına baktı. Ve devam etti: " Şaşırabilirsin.Ama Ben biirr Ööllümyyiyenim."
Bunu söylememesi lazımdı.Ama söylemişti.Çünkü Pelin'i gerçekten seviyordu.Ve sevdiklerinden bir şey saklamayı sevmezdi.

"Sana birşey söylemem lazım.Ciddi bir ilişkiye girdiğimiz için birbirimiz hakkında bir şey saklamamız gerektiğini biliyorum"


dedi James..Pelin merakla ondan bir cevap beklemekteydi.gözlerini iyice açtı ve ona baktı hemen arındanda James konuşmaya başladı,

" Şaşırabilirsin.Ama Ben biirr Ööllümyyiyenim."

Pelin kastatı kesilmişti adeta..Konuşamadı ilk önce çünkü dili tutulmuştu..Ama sonra James'in ondan bir cevap beklediğini fark etti.Ve kendini toplayıp,

"Ne..yani şey..ölümyiyen ha..ben şaşırdım James."

diyebildi sadece..

Ne..yani şey..ölümyiyen ha..ben şaşırdım James."

James: "Sey yani.hm Yani istersen gidebilirim." dedi.
Gitmeliyim diye düşünüyordu.Eğer ilişkimiz daha ileri giderse Pelin'in hayatı tehlikeye girebilirdi.Ona zarar gelmesine dayanamazdı.

"Dur sakın gitme..senin iyi bir kaşbin var James buna inanıyorum.."

James ne diyeceğini bilmiyordu.Kendini Pelin'in gözlerinden alamıyordu.Ona bakrken onu düşünürken dili tutuluyordu sanki...Ama kendini toparlayıp Konuştu: Ama Bir Ölüm Yiyenle sevgili olduğun öğrenilirse.İşte ben ondan korkuyorum" dedi

"Ama Bir Ölüm Yiyenle sevgili olduğun öğrenilirse.İşte ben ondan korkuyorum"

dedi James..Pelin bunu hiç am hiç umursamamıştı..Ya da umursamamaya çalıştı..

"Biliyor musun?..senin ölümiyiyen olup olmaman umrumda bile değil..önemli olan sevgimiz.."

dedi ona gülümseyerek.Ardından ellerini onun elleriyle birleştirdi..ağlamak üzereydi ve kendini zor tutuyordu..İçinden ise 'dayan kızım dayan' deyip duruyordu ..Pelin güçlü biriydi..Buna da katlanabilecek kadar gücü olduğuna inanıyordu..Ve gözlerini kapatıp onu öptü..

Biliyor musun?..senin ölümiyiyen olup olmaman umrumda bile değil..önemli olan sevgimiz.."

dedi Pelin ve James 'i öptü.James mutlu olmuştu.Güldü.Ve yine Konuşmaya devam etti.
James : .Evet bende buna inanıyorum. Ama ya sana ya zarar verirlerse Ya belki seni Hogwarts ' tan atarlarsa.İşte ben buna dayanamam.Benim Yüzünden hayatın değişebilir.

"Evet bende buna inanıyorum. Ama ya sana ya zarar verirlerse Ya belki seni Hogwarts ' tan atarlarsa.İşte ben buna dayanamam.Benim Yüzünden hayatın değişebilir."

dedi James üzgün bir şekilde.Pelin kendine güveniyordu iş ile aşkı birbirine karıştırmayacaktı hiç bir zaman..Ona baktı ve uzun bir süre gülümsedi ardından,

"Merak etme ..kimse beni buradan kovamaz..herkes seninle olan ilişkime saygı duymak zorunda.."

dedi..

"Merak etme ..kimse beni buradan kovamaz..herkes seninle olan ilişkime saygı duymak zorunda.."

James gülümsedi.Mutlu olmuştu.Ama neden olduğunu bilmiyordu.Pelin'in yanında olmak onu mutlu ediyordu.James : " İstersen dışarıda çay içelimmi?" diye sordu.

" İstersen dışarıda çay içelimmi?"

diye sordu James..Ama zaten daha demin dışarıdalardı..Birde bebeklerini mantıken burada yanlız bırakamazdı..Biraz düşündü sonra,

"Bilmiyorum ki hem zaten daha demin dışarıdaydık..birde bebekler var nasıl yanlız bırakırım .."

dedi ona şüpheli bakışlarla..Malum her an her şey olabilirdi..Bebekleri ölümyiyenler tarafından kaçrabilirdi.Pelin bunların hepsini düşünerek haraket etmeyi tercih etti..