Gece Dolaşma

Misafir

Daren durduktan sonra gülsünmü alınsın mı anlıyamadı ardından

"Neysse. Burası senin için tehlikeli değilmi 2. burada görüşüm."

diyerek pencerenin yanına oturdu .

harry

''benim için hiç bir yer tehlikeli değil kendini savunmasını biliyorsan hiç bir yer değildir.''

dedi.

Misafir

Daren biraz gülümsedi ardından oturduğu yerden

"Yani diyorsun ben cesaretliyim bana bir şey olmaz.Tehlike ne bilmem. mi demek istiyorsun." Dedi Daren biraz şaşırtıcı bir ifade ile.

Misafir

Hazal Bağıran Baraka'da bişeyler olduğunu hissetti.Oraya gitti.Harry ve Daren'i gördü.

"Harry senin Bağıran Baraka'da olman yasak.Hemen git burdan.Daren sen ne yapıyorsun burada?" dedi.

Misafir

Daren biraz durdu tehlikeli olduğunu biliyordu

"Arkadaş 'Ben cesurum bana bir şey olmaz.' diyor." dedi gülümseyerek.

harry

''ama profesör özel bişey konuşuyoruz lütfen ve bana kimse bişey yapamaz''

dedi biraz sinirlenmişti.

Misafir

Hazal kaşlarını çattı "Burda bulunduğun için binandan -10 puan Harry.Şimdi hemen yatakhanene.Yoksa daha kötü olacak."

Misafir

Daren gülümseyerek

"Harry yalan söylemek senin için kolay değilmi ? hiç özel bir şey konşmuyorduk vede kendine güvenmen iyi bir şey ancak bu hiç bir yerin senin için tehlikeli olmadığı anlamına gelmez ." dedi ardından nefes alarak Hazal'a baktı.

harry içinden küfür ederek oradan doğruca kayalıklara kaykayla uçtu.

Misafir

Hazal tekrar Harry'e döndü. "Hemen yatakhanene.Bunu daha sonrada görüşeceğiz.Seni takıma almakta bile hata yapmışım.Şimdilik bunu boşveriyorum.Bir daha profesörlerine saygılı davran ve hemen yatakhanene!" diye bağırdı.Çok sinirlenmişti.

Misafir

Daren biraz durduktan sonra "Hazal gidelimmi." derken asasını pencereye doğrulttu birkaç dakika içinde gelen ateşokuna bindi arkasınada Hazal bindi ve Hogwarst'a hızla uçtu.

Bill herzamanki sakinlii ve tavrıyla Hogwarts'ın o, uzun ve yorucu koridorlardan yavas yavas yürüyerek bahce kapısını arıyordu.Bill yürürken konusan tablolar hep dikkatini cekiyordu.Bill hızlanarak uzun merdivenden sagı indi ve sola dondugunde ilerde bahce kapısını gördü, dısarıya cıktı.Dısarda bir rüzgar esiyordu, az sonra bu rüzgar sessizlesmisti.Bill endiselendigi icin hızlı adımlarla oradan uzaklasmaya calıstı.Ilerde Bgıran Baraka yı gordu ve iceri girdi.Icerisi biraz kücük ve karanlıktıi, gaz lambasını yaktı ve icerde oturmaya devam etti.Hemen sonra rüzgar siddetlenmeye baslamıstı-ki bir anda durmaya basladı.
Bill dısarıya bakmak icin yavasca yerinden dogrularak dısarıyı seyirdi.

Penny Armstrong malikanesine cisimlenecekken yanlışlıkla barakaya cisimlenmişti.Bu yaptığı sakarlık onu sinir etmişti.Onun gibi biri böyle bir hata yapmamalıydı diye düşünüyordu.İçinden sövüp duruyordu ki az ileride bill^i gördü.Yavaşça bill^in arkasından yaklaştı ve
"Bill ?? ne işin var burda ? "
dedi.bill^i korkutmuş olmalıydı.Bunu söyledikten sonra bill yaklaşık 5 santim zıplamıştı.
"Korkutmadım ya"
Dedi gülerek .Bağıran barakada gülmek ne kadar doğruydu bilinmez ama Bill de gülmeye başlamıştı.

Bill pencerenin onunden, geldigi sandalyeye geri gelip oturmustu.Hvanın düzelmesine sevinmisti, artık gidebilirdi.Az sonra arkasından" Bill, ne işin var burda ? " diye birden arkadan Penn seslendi.Bill o kadar korkmustu ki sandalyeden sıcrayarak 5-6 santim ileri gitmisti."Korkutmadım ya" dedi Penn, Bill'e dikkatle bakarak.Sonra kıkırdamaya basalmıstı-ki Bill" Penn, asıl senin ne isin var burada ve beni korkutmayı basardın" dedi Penn'nin omzuna yavasca bir yumruk patlatarak..

"Penn, asıl senin ne isin var burada ve beni korkutmayı basardın"
Bill^in bu lafı penny^i daha da güldürmüştü.
"Ya anlatsam inanmazsın yanlışlıkla buraya cisimlendim... aslında malikaneye gidecektim .. nasıl oldu bende anlamadım ... ama iyiki gelmişim .. ve seni korkutmuşum."
Penny kendini bu gün pek iyiy hissetmiyordu.Bill ile karşılaşmak , daha doğrusu onu korkutmak penny^i kendine getirmişti.
"Eee bill nasılsın görüşmeyeli"
Gülmeyi keserek konuşmaya başladı.Aslında bill ile daha dün gece konuşmuşlardı ama lafın gelişi sormuştu.

Bill, Penn'e bakarak" Penn, iyiyim nasıl olabilirm-ki sen korkutmadan sonra tabii.Neyse gel biz gidelim buradan cunk uburaya geldigimde hava kotuydu, bisey olmasın" dedi ve Bill dısarıya adım atarak, inceledi." Hadi gidelim" dedi ve hemen oracıkta cisimlendi.

Penny gülerek bill^e baktı ve
"Ha anladım sen korktun .. neyse gidelim bari billcik "
Dedi muzipçe.Ardından bill de penny^e güldü ve ordan cisimlendi.Pennyde asasını çıkarttı.
"Bak asa kardeş lütfen yine abuk subnuk bir yere cisimlenip de benim asabımı bozma yoksa seni kırarım orta yerinden"
Dedi.İçinden "Ne diyorum ben ya" diyerek ordan cisimlendi..

Ay, karanlık gecenin sırlı yolarına daha da bir gizme katıyordu sanki.Gri sis bulutu yolu kaplamış ve görüşe engel olurken, sisle boşuşma çabalarının boş uğraş olduğunu farkeden Dakota, önünü göremese de ilerlemeye devam ediyordu.

Sisin arkasından, görünümüyle perili köşkü andıran bir klübe çıkmıştı.Dakota burayı daha önce gördüğünü hiç sanmıyordu.Tehlike onun en sevdiği şeydi.Hiç tereddüt etmeden klübeye doğru ilerledi.

İçerisi rutubetten dökülürken, yıkılacakmış şüphesi veren merdivenlerden çıkmak daha da ürkütücüydü.Ay ışığının içine vurduğu bir oda vardı ileride... hızla oraya doğru ilerlerken buradan nasıl çıkabileceğini düşünmeden de edememişti.

''Ne kadar garip...'' dedi, gözüne gelen ay ışığndan gözünü kısarken.Etraf sessizken daha da bir ürkütücüydü.

James Bağıran barakaya buharlaştı.Bir kaç seherbazla düello etmek istiyordu."Lumos" etraf biraz aydınlandı.İleride iki kişinin konuştuğunu gördü.Cüppelerinden birinin Öğrenci olduğunu anladı.Belki bir şey yapmıyabilirdi.Ama belki.Eğer Slytherinliyse yaşamasına izin verebilirdi.Ama GrifinDorluysa işte o zaman işi bitmişti.Daha çok yaklaştı ve ...

Daha çok yaklaştı ve gördüğü bir GrifinDorluydu.Tam asasını ona doğrultmuştu ki içeri Emre girdi.İlk başta ne olduğunu pek kestiremedi ama sonra aklı başına gelmişti.Hemen James'e engel olmaya çalıştı....