Büyük Şölen

Malikanesindeydi.. Güneş yine tüm ışıkları ile doğmaya başlamıştı.. Yatağında mışıl mışıl uyurken, gözlerine vuran bir tutam ışık ile uyandı. İlk işi saatine bakmak olmuştu. Hemen ardından vaktin geldiğini fark etti ve bir hışımla yatağından kalktı. Penceresinden bakıldığında, manzaranın çoğunu yeşilliklerin kapladığı , gökyüzünün maviliğinin ise göz kamaştırdığı gözlemleniyordu. Çalışma masasının sol köşesinde kızları Melis ve Deniz ile çektirdikleri fotoğraf durmaktaydı. Fotoğrafı eline yavaşca aldı ve gülümsedi. Hemen ardından ılık bir banyo aldı. Şimdi gerçekten de rahatlamıştı. Üstüne siyah bir bluz altına ise siyah eteğini giyindi. Saçını çoğu zaman yaptığı gibi arkadan bağlamakla yetindi. İlk önce kızları Melis ve Deniz' i tren' in olduğu istasyona bıraktı, sonra Hogwarts' a gitti. İlk olarak müdireler gitmeliydi. David ile okulda buluşacaklardı. Okula varır varmaz ilk işi yapacağı konuşmanın bir-iki provasını yapmak oldu. Vakit gittikçe daralıyordu. O sırada Hogwarts çalışanlardından biri yanlarına gelip, öğrencilerin okula vardığını haber verdi. Buna karşın, Pelin ile David hemen Profesör masasına geçtiler. Bütün öğrenciler sırayla büyük salona giriyordu. Tam olarak hepsi masalarına yerleştikten sonra Pelin , kuvvetli bir şekilde el çırptı. Bütün salon sessizleşmiş , onu dinlemekteydi. Yavaşca ayağa kalktı ve konuşmaya başladı,

" İlk önce hepinizi bir kez daha tebrik ediyorum, bir dönemin daha başlangıcındayız.. Sevgili öğrencilerim ; sizlerden bu dönemde başarılarınız devamını istiyorum. Lütfen her şeyden çok derslerinize önem verin.. Profesörlere gelince lütfen her dönem olduğu gibi 3 dersinizide eksiksiz işleyiniz. "

Bir an duraksadı. Boğazı konuşmaktan kurumuştu.. Önünde duran sudan bir yudum aldı ve konuşmasına tekrardan devam etti,

" Birazdan yeni gelen öğrencilerimiz, seçmen şapkaya oturacak ve binalarını öğreneceklerdir.. Gelelim her dönem olduğu gibi kurallarımızı okumaya.. "

Masasında duran kağıdı yavaşca eline aldı ve ilk önce gözleriyle yavaşca süzdü. Her şey yolunda gidiyordu. Tam istediği gibi.. İçindeki ses sanki bir anda her şey mahvolacak diyordu. Ama Pelin bunların hiçbirine yılmadan devam etti.Masmavi gözleri ile son bir kez büyük salonu süzdükten sonra konuşmasına başladı.

" Öhhöm öhhöm.. Kurallarımızı okumaya başlıyorum; Bütün öğrenciler derslere girmek ve ödevlerini teslim etmek zorundadırlar aksi taktirde binalarından düşülmesi gereken kadar puan düşürülecektir.. Ayrıca bildiğiniz gibi yasak ormana izinsiz veya yanınızda bir yetişkin olmadan girmek sakıncalıdır ve bunun ağır bir cezası vardır.. Ve en önemli şeylerden biri.. Gece vakti Hogwarts koridorlarında pek fazla dolaşmamaya çalışın..! "

Son kelimesini üstüne basa basa vurgulamıştı. Gözlerini David' e doğru çevirdi. Konuşma sırası ona gelmişti. Pelin, içinin son derece rahatladığını hissetti. O sırada bütün salon onu alkışlamaya başladı.. Kendinden gurur duyuyordu. Ellerini son kez kuvvetlice çırptı ve bütün salonun susmasını bekledi. Salon sustuktan sonra ;

" Benim söyleyeceklerim bu kadar , şimdi sözü David' e bırakıyorum.. O ise size hangi derse hangi profesörün gireceğini söyleyecek. "

dedi ve sözü David ' e bıraktı.. Şimdi ise bütün gözler David' e çevrilmişti...

Sabahın ilk ışıklarının odasındaki penceren süzülerek yatağın yurmasıyla uyanan David, sabahın ilk ışıklarıyla güne merhaba demişti. Bugün Hogwarts'ın açılış günüydü, bu heyecanı öğrenci olarak değil de, bir müdür yardımcısı olarak tadacaktı. Yatağından doğrulup hızlıca hazırlandı. Heyecanına yenik düşüp bir aksilik olmaması için her şeyi kontrol ediyor, ters gidebilecek tüm durumları ortadan kaldırmaya çalışıyordu. Simsiyah pelerinini de giydikten sonra tam takır hazırdı. Hogwarts'ta gitmek için cisimlenecekti. Malikanesindeki her şeyin düzenli olduğu kanısına varınca cisimlenmek için Hogwarts'a en yakın alan seçti. Daha sat erken olduğu için hiç bir öğrenci veya profesörün orada olması beklenemezdi ki öyle de olmuştu. Cisimlendiği yer Hogwarts arazisine pek de uzak mesafede kalmayan bir yerdi. Yavaş ve asil adımlarla Hogwarts'ın yolunu tuttu. Hogwarts Hademesi Filch, Evcinler ve Müdürenin Hogwarts'ta olacağına emindi; çünkü onlar ilk gelmeleri gerekn kişilerdi. Hogwarts'a vardığında direk Büyük Salon'a gitti. Müdüre profesör masasının ortalayacak şekilde bir sandalyeye oturmuştu. Yanına gitti, selam verdi, yaklaşık bir saat sonra -tüm hazırlıklar tamamlanınca- öğrenciler Büyük Salon'u doldurmaya başlamıştı. Muggle doğumlu birincis sınıfların şaşkınlığı gözlerinden okunuyordu. Aldırmadan diğer öğrenciler süzen David'in Hogwarts'taki ilk günü aklına gelmişti.

Quidditch takım kaptanlığı, sınıf başkanlığı... Ve daha bir sürü şey. Müdürünin konuşmasıyla eskiyi anımsamalarında uyanmış, pür dikkat Pelin'i dinliyordu. Pek de uzun olmayan konuşmasından sonra sözü David'e devretmişti. Heyecansız bir tavırla:

"Öncelike hepiniz Hogwarts'a hoşgeldiniz. Gerekli açıklamaları müdüremiz yapmış olsa da, profesörlerle ilgili ufak tefek bilgiler vermek istiyorum. Astronomi Profesörü Carter R. Schwetzen, Muggle Araştırmları Profesörü Hayléy V. McGaurt, Biçim Değiştirme profesörü Reese Garcia, Bitkibilim Profesörü Jiména W. L'moné, Uçuş Profesörü Keira Knightley, Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü Nickholas Ronald Scofield, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü Laila Alessandra Garcia, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma ikinci profesörü Harry Potter, İksir Profesörü Michelle Angelina Simpson, İkinci İksir Profesörü James Compton, Aritmansi Profesörü Pheobê Jane Weasley, Eski Yazılar ve Zihinbend Profesörü Rochelle Emilie Simpson, Kehanet Profesörü Sean Faris, Tılsım Profesörü Eileen Garcia"
dedi. Dönem için gerekli tüm açıklamalar yapılmıştı. Artık Seçmen Şapka getirmesi gerekiyordu David'in. Yavaş adımlara Hogwarts Hademesi Argus Filch'in elindeki Seçmen Şapka'yı almaya gitti. Profesör masasının biraz ilerisine tabure koydu ve Seçmen Şapka'yı üzerine yerleştirdi. Eline aldığı listeden isimleri okumaya başlamadan önce Seçmen Şapka şarkısını söylemeye başladı.

"Bu şapka, dersiniz, çirkin mi çirkin!
Ama öyle hemen karar vermeyin.
Toz olurum varsa benden güzeli, Eşsizim kendimi bildim bileli.
Ne kasket dinlerim ne de silindir,
Şampiyonluk kaçmaz, hep bana gelir.
Hogwarts okulunda Seçmen Şapka'yım,
Her gün, her ay, her yıl başka başkayım.
Karşımda şöyle bir ürperin biraz.
Dünyada hiçbir şey gözümden kaçmaz.
Eğer geçirirsen beni başına.
Gideceğin yeri söylerim sana.
Seni Gryffindor'a yollarım belki,
Zamanla olursun aslanın teki,
Yiğittir orada kalan çocuklar,
Hepsinin yüreği, nah, mangal kadar.
Belki de düşersin Hufflepuff'a.
Haksızlığı hemen kaldırıp rafa.
Adalet uğruna savaş verirsin.
Her yere mutluluk götürmek için.
Ravenclaw kısmetin belki,
Oradakilerin hiç çıkmaz sesi,
Mantıktır onlarca önemli olan,
Öyle kurtulurlar tüm sorunlardan.
Düşersin belki de Slytherin'e sen,
Bir başkadır sanki oraya giden,
Amaçları için neler yapmazlar Açıklasam bitmez sabaha kadar.
Giy kafana beni!
Çekinme sakın!
Birinci koşul bu: Korkmayacaksın!
Hiç kimseye gelmez kötülük benden,
Şapkalar içinde en uysalım ben."

Şaşkınlıkla şapkaya bakan birinci sınıfların hâline gülmemek imkansız gibi gelse de David'e, elindeki listeden teker teker isimleri okudu. Tüm birincis sınıflar binalarına yerleştirilmişti Seçmen Şapka tarafından. Argus Filch'e tabure ve Seçmen Şapka'yı kaldırmasını söyleyen David, Pelin'den bir açıklama bekliyordu. Artık şölen başlamalıydı.