Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu

4. Dönem 23 Haziran'da başlıyor!
 
AnasayfaPortalliGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 2. Sınıflar için3. Ders

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Carmen Elizabeth Garcia
Muggle Bilimleri-Sihir Tarihi Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu
Muggle Bilimleri-Sihir Tarihi Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu
Carmen Elizabeth Garcia


Kadın
Mesaj Sayısı : 479
Yaş : 37
Savaş Tarafın : Ölümyiyorummm..Kötüyüm ben kötüyümm x))
Aile : Garcia Ailesinden Olmanın Ayrıcalığını yaşıyorumm :P
RP Partneri : Carter R. Schwetzen
Ruh Halin : 2. Sınıflar için3. Ders Savurgan
Tuttuğu Büyücü Takımı : 2. Sınıflar için3. Ders Slytherin_group
Kayıt tarihi : 09/02/08

Bilgiler
Büyücü Gücü:
2. Sınıflar için3. Ders Left_bar_bleue0/02. Sınıflar için3. Ders Empty_bar_bleue  (0/0)
Uçuş Hızı:
2. Sınıflar için3. Ders Left_bar_bleue0/02. Sınıflar için3. Ders Empty_bar_bleue  (0/0)

2. Sınıflar için3. Ders Empty
MesajKonu: 2. Sınıflar için3. Ders   2. Sınıflar için3. Ders Icon_minitimeÇarş. Haz. 04 2008, 23:38

Hayléy heyecanlı ama bir o kadar da sevinçli bir şekilde dersliğe girdi.

Merhaba çocuklar.Bu son dersimizi işleyerek dönemi bitireceğiz.

dedi.Hemen anlatmaya koyuldu.

Son dersimiz de Mugglelarda evlilik işleyeceğiz.Bazı kelimeleri beğenmeyebilirsiniz ama o anki ruh halime göre anlatacağım.
Evlilik, iki kişinin aile kurmak üzere kanunların uygun gördüğü şekilde, ruhen ve bedenen bir ömür boyu sürecek şekilde biraraya gelmesi.
Evlilik, neredeyse her zaman karşı cinsten iki kişi arasında gerçekleşir;kimi kültürlerde ise, eşcinsel evlilik türleri hoşgörüyle karşılanmaktadır. Evlilik olağan olarak, ailenin çoğalmasının temelini oluşturur. Yani, evli çiftin çocuk yaparak onları yetiştirmeleri beklenir. Pek çok toplum, kişinin aynı anda birkaç eşle birden evlendiği çokeşliliğe izin vermemektedir.
Medeni hukuk ve tarihte evlenmenin amacı, müstakbel eşlerin devamlı bir yuva kurmak için yaptıkları karşılıklı taahütlere resmi bir nitelik kazandırmaktır. Nitekim, insan topluluklarının çoğunda, evlenme vardır ve dünyaya çocuk getirilmesi, bunların korunması ve eğitilmesi amacıyla eşlerin biraraya gelmesi olarak kabul edilmiştir. Bununla beraber, bazı evlenmelerin böyle bir amacı bulunmadığı da bir gerçektir, örneğin yaşı geçkinlerin evlenmesi veya ölüm halindeyken yapılan evlenmeler gibi; fakat bunların sayısı azdır.
10. yüzyıla kadar Roma'da evlenme işlerinde yasama ve yargılama yetkileri devlete aitti. Bununla birlikte, hristiyankilisesi, kuruluşundan itibaren, kendi mensuplarının evlenmelerinde uyulması gerekli bazı özel emirler ve yasaklar getirmişti; bunlara karşı gelen dini cezalara çarptırılır, en önemlisi de aforoz edilirdi. Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkılışından sonra siyasi otoritesinin ortadan kalkması, kilisenin bu yasama ve yargılama yetkilerini yavaş yavaş benimsemesine yol açtı. 10. yüzyıldan itibaren de onun bu yetkilerine karşı çıkan olmadı. Fakat yeniden güçlenen krallık, öteki işlerde olduğu gibi evlenme konusunda da kilisenin yetkilerine sahip çıkmaya kalkıştı. Bu çaba Batı'da 16. yüzyıldan18. yüzyıla kadar sürdü ve evlenme akitlerinin belediyelere bırakılmasıyla son buldu.
O tarihten itibaren birçok ülkede, hukuki evlenme şekli olan medeni evlenmenin yanı sıra isteğe bağlı olarak ve ancak medeni evlenmeden sonra yapılabilmek şartıyla dini evlenme şekline de yer verilmeye başlandı.
Evlenmenin hukuki ve dini esasları zamanla çok değişmiştir: kan akrabalığıyla ilgili yasaklar her yerde geçerli olmadığı gibi bazı halkların egzogamik (aile veya kabile dışından evlenme) kanunları son derece karmaşıktır; bir kural haline gelen tek kişiyle evliliğin, çok kişiyle evliliği ortadan kaldırması uzun sürdü. Bazı toplumlarda nişanlı, karısını, anne-babasından, dayısından veya ağabeyinden satın alır, bazı yerlerde ise kocaya bir hediye veya drahoma verilir. Nişanlı, damat olarak kabulünden önce müstakbel kayınbaba ve kayınvalidesinin evinde bir süre hizmet etmek zorunda kalabilir. Çoğu yerde evlenme ilk çocuk doğmadıkça geçerli olmaz.
Türk topluluklarında boyların, obaların, yaşama kurallarına, ahlâk anlayışlarına, gelenek ve göreneklerine ve yaşanan ortamın kültür durumuna göre az çok değişen evlenme törenleri vardı. Bu törenler, yapı ve nitelikleri bakımından ilden ile, bazen köyden köye göre de değişiklik gösterebilir. Eski çağlardan kalma gelenek ve inançlar farklı tutumlarla bu törenlerde yaşar. Bu yüzden, Türk evlenme törenlerini tek bir ölçüye göre açıklamak yeterli sayılmamalıdır.
Karadeniz, Doğu Anadolu, Ege bölgeleri, Güney Anadolu ve Rumeli yörelerinde değişik şekilde evlenme törenleri yapılır. Evlenmeyi sağlayacak ön işlemler de birbirine benzemez. Birbirine benzeyen tek nokta evlenen kimselerin belli törenlerden sonra ayrı ev kurmaları, belli kurallara uyarak yuvalarını sürdürmeleridir.
Orta Asya Türklerinde, bilinen en eski evlenmeler, toplumun bağlı olduğu din inançlarına göre yapılırdı. Boyun, obanın dini önderi olan kam veya şaman, evlilik kurumunun gerçekleşmesinde en önemli görevi yerine getirir: evlenmeye kararlı çiftleri törenle birleştirir, bölgenin durumuna göre ev veya çadır sahibi yapardı.
Anadolu Türklerinde evlenme iki yolla olur. Ana-baba veya aile büyükleri evlenecek gençlere sormadan uygun eşleri seçerler; din etkisi altında kalan, eski geleneklere aşırı ölçüde bağlı çevrelerde erkek ile kız evlenmeden önce birbirlerini tanıyamazlar. Bazı durumlarda da evlenmek isteyen çiftler birbiriyle anlaşır, kararlarını büyüklere bildirirler. Büyüklerin araya girmesi, şekli bir gereklilik sayılır.
Oğlunu evlendirmek isteyen analar en yakın ve samimi dostları arasından iki kadın seçerek üç kişilik bir görücü topluluğu halinde, önceden tanıdığı veya adını duyduğu kızın evine gider, görülen kız beğenilirse durum birkaç gün içinde ailesine bildirilir. Karşılıklı bir anlaşmaya varılırsa kız, ailesinden istenir. Kız tarafı "evet" derse o akşam erkek evinde bir horoz kesilir, suyundan pilav yapılır, ailenin en yakın ileri gelenleri yemeğe çağrılır. Bu gelenek bazı Anadolu ailelerinde, özellikle Harput yörelerinde bugün de vardır. Taraflar anlaşıp söz kesildikten sonra evlilik başlangıcının ikinci dönemi olan nişan töreni yapılır. Bazı Anadolu köylerinde nişan töreninden önce erkek tarafının kızın babasına ödeyeceği para miktarı üstünde anlaşmaya varılır. Buna "ata yolluğu" denir. Daha sonra kızın oğlana, oğlanın kıza vereceği eşya, yakınlarca gösterilir.
Anadolu'nun bazı yerlerinde nişandan sonra gelen ilk gün kız evinde bütün davetlilere şerbet sunulur. Önceden iki tarafın kararlaştırdığı bir gün, nikâhtan önce kız evinde toplanan iki taraf kadınları kızın eline kına yakarlar. Bu işler, bazı çevrelerde nikâhtan önce, bazılarında nikâhtan sonra ve gerdekten biraz önce görülür.
Eski Türk evlenme törenlerinde nikâh ile gerden aynı gün yapılırdı. Bugün, eski geleneklerini sürdüren birçok Anadolu köyünde durum aynıdır. Gelin, kınalanıp gerekli süslemeler yapıldıktan sonra güvey ve yakınlarınca düzenlenen bir törenle erkek evine götürülür. Çevrenin geleneklerine, ahlâk anlayışına, yaşama imkânlarına ve arazinin coğrafi durumuna göre gelin özel olarak süslenmiş, renkli kumaş ve boncuklarla donatılmış ata, arabaya veya faytona bindirilir. Ata bindirilmişse atın yanı sıra iki yancı yer alır, atın yularını bir seyis tutar, arkasında konuklar sıralanır. Kız, babha evinden ayrılırken dualar okunur, başta ana-baba ve yakınlar olmak üzere hepsiyle vedalaşır, bazen kurban kesilir, gelin son defa olmak üzere evinin her tarafını dolaşır. Gelin alayı, kadınlı erkekli birlikler halinde güvey evine doğru yola çıkınca çalgılar çalınır, oyunlar oynanır.

Hayley tahtaya bunları yazdıktan sonra uzun bir dönem sonu konuşması yaptı ve herkesi öptükten sonra derslikten ayrıldı.Nedense 2. sınıfları daha çok sevdiğini düşündü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
2. Sınıflar için3. Ders
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu :: Hogwarts :: Düşünseli (Arşiv)-
Buraya geçin: