Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu 4. Dönem 23 Haziran'da başlıyor! |
|
| 3. Sınıflar İçin Ders | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Carmen Elizabeth Garcia Muggle Bilimleri-Sihir Tarihi Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 479 Yaş : 37 Savaş Tarafın : Ölümyiyorummm..Kötüyüm ben kötüyümm x)) Aile : Garcia Ailesinden Olmanın Ayrıcalığını yaşıyorumm :P RP Partneri : Carter R. Schwetzen Ruh Halin : Tuttuğu Büyücü Takımı : Kayıt tarihi : 09/02/08
Bilgiler Büyücü Gücü: (0/0) Uçuş Hızı: (0/0)
| Konu: 3. Sınıflar İçin Ders Salı Haz. 03 2008, 09:44 | |
| Hayley telaşlı bir şekilde dersliğe koştu.Bu aralar büyük bir rahatsızlık geçirdiği için henüz ders işleyememişti.Korkuyordu.Çünkü ; dersinin elinden alınması durumu ona ağır basıyordu.***Derslik yavaş yavaş dolmaya başladı.Hayley öğrencilerin gözlerinin içine bakarak;Merhaba çocuklar.Sizlerin bir çocuğunu geçen seneden tanıyorum.Ama dersim seçmeli olduğu için katılımın az olması normaldedi ve üzgün de olsa gülümsedi.Dersi seçmeli olduğundan dolayı katılım oldukça azdı.Dersimizin konusunu sizlerin seçmesini isterdim.Ama ne yazık ki hastalığımdan dolayı henüz ilk dersimizi işliyoruz.Bu yüzden konumuzu bilgisayar olarak seçtim.Mugglelar teknolojide oldukça ilerlediler.Bunun en iyi göstergesi de bilgisayardır şüphesiz.Sizlere geçmişten günümüze bilgisayar resimlerini göstermek istiyorum..Durdu.İlgiyi üstüne toplamak istercesine öğrencilere baktı ve Belki sizlere bilgisayar kullanmayı bile öğretirim...Ben bunu okuldayken öğrenmiştim.dedi.Sonra resimleri öğrencilere gösterdi.Onların bu gelişime kayıtsız kalmaları zordu.Nitekim kayıtsız kalmadılar.Hayley bu durumdan yararlanarak sıkıcı bölüme geçti..Bilgisayar, belirli komutlara göre veri işleyen ve depolayan bir makinedir.Bilgisayarlar çok farklı biçimlerde karşımıza çıkabilirler. 20. yüzyılın ortalarındaki ilk bilgisayarlar büyük bir oda büyüklüğünde olup, günümüz bilgisayarlarından yüzlerce kat daha fazla enerji tüketiyorlardı. 21. yüzyılın başına varıldığında ise bilgisayarlar bir kol saatine sığacak ve küçük bir pil ile çalışacak duruma geldiler. Toplumumuz kişisel bilgisayarı ve onun taşınabilir eşdeğeri, dizüstü bilgisayarını, bilgi çağının simgeleri olarak tanıdılar ve bilgisayar kavramı ile özdeşleştirdiler.Günümüzde çok yaygın kullanılıyorlar.İstenilen programı kayıt edip istenilen zamanda çalıştırabilmeleri bilgisayarları çok yönlü kılıp hesap makinelerinden ayıran ana özellikleridir. Church-Turing tezi bu çok yönlülüğün matematiksel ifadesidir ve herhangi bir bilgisayarın bir diğer bilgisayarın görevlerini yerine getirebileceğinin altını çizer. Dolayısıyla, karmaşıklıkları ne düzeyde olursa olsun, cep bilgisayarından süper bilgisayarlara kadar, bellek ve zaman kısıtı olmadığı takdirde hepsi aynı görevleri yerine getirebilirler. Geçmiş Bilgisayar tanımının esnekliği ve zaman içerisindeki değişim süreci dolayısıyla ilk bilgisayarı saptamak güçtür. Geçmişte bilgisayar olarak bilinen birçok aygıt günümüz ölçütlerine göre bu tanımı hak etmemektedirler.Başlangıçta bilgisayar sözcüğü hesaplama sürecini kolaylaştıran nesnelere verilen bir ad konumundaydı. Bu ilk dönemin bilgisayar örnekleri arasında sayı boncuğu (abaküs) ve AntiKitira Makinesi (M.Ö. 150-100) sayılabilir. Yüzyıllar sonra, Ortaçağ sonundaki yeni bilimsel keşifler ışığında, Avrupalı mühendisler tarafından geliştirilen bir dizi makinesel hesaplama aygıtlarının ilki ise, Wilhelm Schickard'a (1623) aittir.Ancak, programlanabilir (veya kurulabilir) olmamaları nedeniyle bu aygıtların hiçbiri günümüz bilgisayar tanımına uymamaktadır. 1801 yılında Joseph Marie Jacquard'ın dokuma tezgâhındaki işlemi otomatikleştirmek adına ürettiği delikli kartlar ise bilgisayarların gelişme sürecindeki, kısıtlı da olsa, ilk programlanabilme (kurulabilme) izlerinden sayılır. Kullanıcının sağladığı bu kartlar sayesinde, dokuma tezgâhı kart üzerindeki delikler ile tarif edilen çizime işleyişini uyarlayabiliyordu.Boşluk tüpüne dayalı bilgisayarlar 1950'ler boyunca kullanımda kaldıktan sonra, 1960'larda daha hızlı ve ucuz olan geçirgeç (transistör) tabanlı bilgisayarlar yaygınlık kazandı. Bu etkenlerin sonucunda bilgisayarların daha önce görülmemiş bir düzeyde toplu üretimine geçirildi. 1970'lere varıldığında tümleşik devre uygulayımı ve Intel 4004 gibi mikroişlemcilerin geliştirilmesi sayesinde bir kez daha büyük bir başarım ve güvenilirlik artışının yanı sıra, maliyet düşüşü de yaşandı. 1980'lerde artık bilgisayarlar, çamaşır makinesi gibi günlük hayat kullanımındaki birçok makinesel aygıtın denetleyici donanımlarındaki yerlerini almaya başlamışlardı. Yine aynı dönemde, kişisel bilgisayarlar yaygınlık kazanıyorlardı. Son olarak 1990'lardaki Internet'in gelişimi ile de bilgisayarlar artık televizyon ve telefon gibi alışılmış birer aygıt hâline gelmişlerdir Bilgisayarın zararıda vardır.7ile 14 yaş arası çocuklar bilgisayar başında fazla oturmamalıdırlar.Von Neumann mimarisine göre bilgisayarlar başlıca dört bileşenden oluşurlar bilgisayarda aritmetik mantık vardır.Aritmetik mantık birimi işlemci içerisinde iki tür işlemi yerine getirmek ile yükümlüdür, sayısal ve mantıksal işlemler. Herhangi bir AMB tarafından desteklenen sayısal işlemlerin sayısı ve türü işlemciye göre farklılık gösterir. Bazıları sadece toplama ve çıkarma ile sınırlıyken, diğerleri trigonometrik işlevler bile destekleyebilirler. Ancak en karmaşık görevler bile basit adımlara indirgenebildiğinden en basit işleçleri bile destekleyen bir AMB bunları hesaplamayı başarabilir.Sayısal işlemler dışında AMB, mantıksal işleçler de kullanabilir. Boole cebiri'nin temel işlevleri (VE, VEYA, ÖZEL VEYA, DEĞİL) sayesinde karmaşık mantıksal önermeleri hesaplayabilir. Yeni nesil AMB'ler ise doğrudan yöney ve dizeyler üzerinde işlem yapmayı desteklemektedirler.Denetim birimi (veya denetçi), işlemci içerisindeki yer alan kesimlerin doğru çalışmaları için yönlendirilmeleri ile yükümlüdür. Birincil görevi, çalıştırılan programın her komutunu çözmek ve işlemci içerisinde kullanılabilecek sinyallere çevirmektir. Bunun dışında çalıştırılan programın hangi komutunda bulunulduğunu da tutan program sayacının içerir. Son dönem bilgisayarların denetim birimleri, söz konusu programın komut sırasını değiştirip hızlandırabilen yapılara sahiptirler.Bir bilgisayarın belleği, sayılar içeren bir hücreler bütünü olarak düşünülebilir. Her hücreye yazılabilir ve içeriği okunabilir. Her hücrenin kendisine özel bir bulunağı (adresi) vardır. Bir komut örneğin 34 sayılı hücrenin içeriğini 5.689 sayılı hücre ile toplayıp 78. hücreye yerleştirmek olabilir. İçerdikleri sayılar herhangi bir şey olabilir, sayı, komut, bulunak, harf, vb. İçeriğinin doğasını ancak onu kullanan program belirler. Günümüz bilgisayarlarının çoğunluğu veriyi kaydetmek için ikili sayıları kullanır ve her hücre 8 bit (yani bir bayt) içerebilir.Anlatımı bitti ve o da son derece mutluydu.Son olarakBenim anlatacaklarım bu kadar.Sormak istediklerinizi sorabilirsiniz dedi.Soruları cevapladı veDers bitmiştir.Çıkabilirsinizdiyerek gülümsedi.Herkes derslikten çıkınca dersliği temizledi ve topladı.Ardından diğer sınıfların dersliğine gitti. | |
| | | Pénolopé Tiffany Weasley Hufflepuff 3.sınıf Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 209 Yaş : 31 Savaş Tarafın : Hogwarts # İzmir Aile : LYSSE Ailesi Tuttuğu Büyücü Takımı : Kayıt tarihi : 21/01/08
Bilgiler Büyücü Gücü: (0/0) Uçuş Hızı: (20/100)
| Konu: Geri: 3. Sınıflar İçin Ders Perş. Haz. 05 2008, 08:44 | |
| Cho heyecanlıydı.Bu gün derse ciddi anlamda katılım sağlamayı planlıyordu.Avril'in çalışkanlığı o profesör olunca Cho'ya geçmiş gibiydi.Sınıf temiz ve düzenliydi.Perdeler bembeyaz ve sanki üzerinde papatyalar duruyormuş gibi canlıydı.Sıralar okulun en temiz sıraları arasına girebilecek düzendeydi.Cho ilginç yerleri incelemeyi severdi.Bu sırada gözüne masanın üzerinde duran bir dosya takıldı.Dosya rengarenk bir çiçek bahçesini andırıyordu."Muggleların çiçekleri ve bizim çiçeklerimiz..Aynı benim ailemdeki gibi.." diye düşündü ve sınıfta kimsenin olmamasından yararlanarak dosyaya yöneldi.Korkuyordu ve heyecanı gitgide artıyordu.Dosyayı açtı.İçinde bilgisayar ile ilgili her bilgi vardı.Okudu .. Okudu ve son olarak "Bu eğer bu günkü ders için ise çok büyük başarı sağlarım" diye mırıldanarak kıkırdadı.Tam o sırada içeri Hayléy girdi.Cho dosyayı çoktan kapatmanın sevincini yaşıyordu.Profesörle selamlaştıktan sonra derslik dolmaya başladı ve giderek artan katılımdan sonra Hayléy Merhaba çocuklar.Sizlerin bir çocuğunu geçen seneden tanıyorum.Ama dersim seçmeli olduğu için katılımın az olması normal dedi."Bence normal değil.Sonuçta bu ders ve derse katılım olmalı" diye düşünen Cho dersi kaçırmamak için bir an önce susmanın en iyi karar olacağını farketti. Dersimizin konusunu sizlerin seçmesini isterdim.Ama ne yazık ki hastalığımdan dolayı henüz ilk dersimizi işliyoruz.Bu yüzden konumuzu bilgisayar olarak seçtim.Mugglelar teknolojide oldukça ilerlediler.Bunun en iyi göstergesi de bilgisayardır şüphesiz.Sizlere geçmişten günümüze bilgisayar resimlerini göstermek istiyorum.. Cho şaşırmış ve sevinmişti.Çünkü bu onun bu derste anlatılanları bildiğini kanıtlıyordu. Bilgisayar, belirli komutlara göre veri işleyen ve depolayan bir makinedir. Bilgisayarlar çok farklı biçimlerde karşımıza çıkabilirler. 20. yüzyılın ortalarındaki ilk bilgisayarlar büyük bir oda büyüklüğünde olup, günümüz bilgisayarlarından yüzlerce kat daha fazla enerji tüketiyorlardı. 21. yüzyılın başına varıldığında ise bilgisayarlar bir kol saatine sığacak ve küçük bir pil ile çalışacak duruma geldiler. Toplumumuz kişisel bilgisayarı ve onun taşınabilir eşdeğeri, dizüstü bilgisayarını, bilgi çağının simgeleri olarak tanıdılar ve bilgisayar kavramı ile özdeşleştirdiler.Günümüzde çok yaygın kullanılıyorlar. İstenilen programı kayıt edip istenilen zamanda çalıştırabilmeleri bilgisayarları çok yönlü kılıp hesap makinelerinden ayıran ana özellikleridir. Church-Turing tezi bu çok yönlülüğün matematiksel ifadesidir ve herhangi bir bilgisayarın bir diğer bilgisayarın görevlerini yerine getirebileceğinin altını çizer. Dolayısıyla, karmaşıklıkları ne düzeyde olursa olsun, cep bilgisayarındansüper bilgisayarlara kadar, bellek ve zaman kısıtı olmadığı takdirde hepsi aynı görevleri yerine getirebilirler.
Geçmiş
Bilgisayar tanımının esnekliği ve zaman içerisindeki değişim süreci dolayısıyla ilk bilgisayarı saptamak güçtür. Geçmişte bilgisayar olarak bilinen birçok aygıt günümüz ölçütlerine göre bu tanımı hak etmemektedirler.
Başlangıçta bilgisayar sözcüğü hesaplama sürecini kolaylaştıran nesnelere verilen bir ad konumundaydı. Bu ilk dönemin bilgisayar örnekleri arasında sayı boncuğu (abaküs) ve AntiKitira Makinesi (M.Ö. 150-100) sayılabilir. Yüzyıllar sonra, Ortaçağ sonundaki yeni bilimsel keşifler ışığında, Avrupalı mühendisler tarafından geliştirilen bir dizi makinesel hesaplama aygıtlarının ilki ise, Wilhelm Schickard'a (1623) aittir. Ancak, programlanabilir (veya kurulabilir) olmamaları nedeniyle bu aygıtların hiçbiri günümüz bilgisayar tanımına uymamaktadır. 1801 yılında Joseph Marie Jacquard'ın dokuma tezgâhındaki işlemi otomatikleştirmek adına ürettiği delikli kartlar ise bilgisayarların gelişme sürecindeki, kısıtlı da olsa, ilk programlanabilme (kurulabilme) izlerinden sayılır. Kullanıcının sağladığı bu kartlar sayesinde, dokuma tezgâhı kart üzerindeki delikler ile tarif edilen çizime işleyişini uyarlayabiliyordu. Boşluk tüpüne dayalı bilgisayarlar 1950'ler boyunca kullanımda kaldıktan sonra, 1960'larda daha hızlı ve ucuz olan geçirgeç (transistör) tabanlı bilgisayarlar yaygınlık kazandı. Bu etkenlerin sonucunda bilgisayarların daha önce görülmemiş bir düzeyde toplu üretimine geçirildi. 1970'lere varıldığında tümleşik devre uygulayımı ve Intel 4004 gibi mikroişlemcilerin geliştirilmesi sayesinde bir kez daha büyük bir başarım ve güvenilirlik artışının yanı sıra, maliyet düşüşü de yaşandı. 1980'lerde artık bilgisayarlar, çamaşır makinesi gibi günlük hayat kullanımındaki birçok makinesel aygıtın denetleyici donanımlarındaki yerlerini almaya başlamışlardı. Yine aynı dönemde, kişisel bilgisayarlar yaygınlık kazanıyorlardı. Son olarak 1990'lardaki Internet'in gelişimi ile de bilgisayarlar artık televizyon ve telefon gibi alışılmış birer aygıt hâline gelmişlerdir Bilgisayarın zararıda vardır.7ile 14 yaş arası çocuklar bilgisayar başında fazla oturmamalıdırlar.
Von Neumann mimarisine göre bilgisayarlar başlıca dört bileşenden oluşurlar bilgisayarda aritmetik mantık vardır. Aritmetik mantık birimi işlemci içerisinde iki tür işlemi yerine getirmek ile yükümlüdür, sayısal ve mantıksal işlemler. Herhangi bir AMB tarafından desteklenen sayısal işlemlerin sayısı ve türü işlemciye göre farklılık gösterir. Bazıları sadece toplama ve çıkarma ile sınırlıyken, diğerleri trigonometrik işlevler bile destekleyebilirler. Ancak en karmaşık görevler bile basit adımlara indirgenebildiğinden en basit işleçleri bile destekleyen bir AMB bunları hesaplamayı başarabilir. Sayısal işlemler dışında AMB, mantıksal işleçler de kullanabilir. Boole cebiri'nin temel işlevleri (VE, VEYA, ÖZEL VEYA, DEĞİL) sayesinde karmaşık mantıksal önermeleri hesaplayabilir. Yeni nesil AMB'ler ise doğrudan yöney ve dizeyler üzerinde işlem yapmayı desteklemektedirler. Denetim birimi (veya denetçi), işlemci içerisindeki yer alan kesimlerin doğru çalışmaları için yönlendirilmeleri ile yükümlüdür. Birincil görevi, çalıştırılan programın her komutunu çözmek ve işlemci içerisinde kullanılabilecek sinyallere çevirmektir. Bunun dışında çalıştırılan programın hangi komutunda bulunulduğunu da tutan program sayacının içerir. Son dönem bilgisayarların denetim birimleri, söz konusu programın komut sırasını değiştirip hızlandırabilen yapılara sahiptirler. Bir bilgisayarın belleği, sayılar içeren bir hücreler bütünü olarak düşünülebilir. Her hücreye yazılabilir ve içeriği okunabilir. Her hücrenin kendisine özel bir bulunağı (adresi) vardır. Bir komut örneğin 34 sayılı hücrenin içeriğini 5.689 sayılı hücre ile toplayıp 78. hücreye yerleştirmek olabilir. İçerdikleri sayılar herhangi bir şey olabilir, sayı, komut, bulunak, harf, vb. İçeriğinin doğasını ancak onu kullanan program belirler. Günümüz bilgisayarlarının çoğunluğu veriyi kaydetmek için ikili sayıları kullanır ve her hücre 8 bit (yani bir bayt) içerebilir. | |
| | | Pénolopé Tiffany Weasley Hufflepuff 3.sınıf Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 209 Yaş : 31 Savaş Tarafın : Hogwarts # İzmir Aile : LYSSE Ailesi Tuttuğu Büyücü Takımı : Kayıt tarihi : 21/01/08
Bilgiler Büyücü Gücü: (0/0) Uçuş Hızı: (20/100)
| Konu: Geri: 3. Sınıflar İçin Ders Perş. Haz. 05 2008, 08:48 | |
| Cho dersin bitmesine sevinmişti ama ilk okuduğunda merak ettiklerini ard arda profesöre sordu.5 Soru sordu ve her sorunun 25 puan olduğu tahtada yazılıydı.Soruların cevapları gelince profesör de ona sorular sordu ve "neredeyse bir sınav yaptı?" diye düşünen Cho soruları cevapladı. Teşekkürler Cho.Hem dersime gösterdiğin ilgiden,hem de çalışkanlığından dolayı tebrik ederim seni. Profesör asıl ben teşekkür ederim.Sizin emeğiniz geçti bana.Beni o psikolojik dramdan çıkardınız. Şşşş.Bu aramızda.Sus canım.. Peki Profesör konuşma bitince profesör kaç puan aldığını açıkladı.. | |
| | | | 3. Sınıflar İçin Ders | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|