1. Sınıflar//1. Ders (12-15 Şubat Arası_!!!)

Hava biraz yağmurluydu.Ama Güneş, birkaç gün öncedne dğnyaya veda etmişe benziyordu.Yağmur gelmeden önce, habericis olarak gri sis bulutlarını yeryüzüne göndermişti.

Elinde kalın bir kitap, etrafı süze süze ilerleyen Avril, sanki uzun zamandır burada yaşıyormuş gibi hissetmişti bir an.

''Hele şükür.''

Dedi sınıf kapısını görür görmez.Adımlarını daha da hızlandırarak sınıfa doğru ilerledi.Kapıyı açıp içeri girdiğinde, uğultulardan eser kalmamıştı sanki.Gülümseyerek içeri girerken, kapıyı da kapatmayı ihmal etmedi.Kalın kitabı masanın üzerine hafifçe bıraktıktan sonra:

''Merhaba sevgili öğrenciler.''

Diyerek söze başladı.Ona bakan meraklı yüzlere, birçok şey öğretecekti bu yıl.Hepsini çok sevmişti sanki bir anda.

''Adım Avril Lavigne.Ve sizin Tılsım\Muska Profesörünüzüm.Size en iyi şekilde çağırma büyüleri ve beneri gibi büyüleri öğreteceğim.Bildiğiniz gibi Tılsım, özellikle çağırma büyüleirni kapsayan bir derstir.Bugün ilk günümüz olduğu için size kolay bir büyü öğreteceğim.''

Yavaşça yutkundu ve sınıfta dolanmaya başladı.Ders anlatmak istiyordu ama ilk günden başlamak anlamsız olurdu.En azından o böyle düşünüyordu.Mecbur olduğu için göstermesi gereken kolay bir büyüyü seçti.

''Belki Wingardium Leviosa büyüsünü duymuşsunuzdur.Cisimleri havaya, yani belli bir yükseklipe kadar çıkarmanızı sağlayan büyüdür.''

Asasını hafifçe salladığında, her öğrencinin önünde birer tüy kalem belirmişti.Hepsi şaşırmış bir ifadeyle gelen tüyleri incelerken, Avril sessizliğe bir son vemrişti.

''Evet, bu tüy kalemleri, havaya kaldırmayı deneyeceksiniz.Nasıl mı olacak? Öncelikle hiçbirşey düşünmemeye çalışın, tamamıyla konsantre olmaya çalışın.Daha sonra, şu büyülü sözcükleri mırıldanın ''Wingardium Leviosa'' evet, şimdi denemeye başlayabilirsiniz.''

Bir iki öğrenci tüy kalemi havaya kaldırabilmeyi başarmıştı.Avril diğerlerine yardım etmeye çalışıyordu.Bir iki denemeden sonra, herkes bu büyüyü başarıyla yapabilmişti.Gülümsemesi artarken, sınıfın ortasına tekrar geçen Avril, söze başladı:

''Hepiniz çok iyiydiniz çocuklar, tebrik ederim.Ama boş zamanlarınızda deneyin.Daha çok işinize yarayacağına eminim.''

Saatine baktığında, zilin çalmasına çok az bir zaman kaldığını farketmişti.Kalın kitabı eline alarak sınıfa döndü:

''Evet, sanırım not almanız gerekecek.Ödeviniz, bugün işledikleirmizin özetini çıkarıp gelmek.Zor bir ödev değil, hepinize başarılar.''

Derken zil çaldı ve Avril, onun çıkmasını bekleyen öğrencilere iyi günler dileyerek sınıftan çıktı.

David öğleden sonra olan Tılsım Dersi için Büyük Salon'a indi. Hafifçe bir öğle yemeği yedi ve eşyalarını toplayıp, Hogwarts Koridorları'na kendini attı. Ortalık kalabalıktı. Herkesin derse koşar gibi bir hali vardı. David yaşına göre uzundu; ama üst sınıflara göre uzun değildi ve onların arasında küçük görünüyordu; hatta ezilme tehlikesi bile vardı.

Bu kalabalıkta David, Tılsım Dersliği'ne nasıl varacağını düşünürken, üst sınıflardan birinin ona çarpması sonucu yere düşer gibi oldu; ama kendini toparladı. Üst sınıflardaki erkek öğrenciye:

"Sen ne yaptığını sanıyorsun? Biraz dikkat et, sonucuna katlanmak zorunda kalırsın."

dedi sinirlice. İyice bunalmıştı. Kalabalık onu iyice sıkmıştı ve nihayet patlayacak birini buldu. Çocuk biraz şok geçirmiş gibiydi; ama taviz vermeden cevap vermeye koyuldu:

"Ne yaparsın? Senin gibi birinci sınıf çocuğundan mı korkucam? Haksız sensin adamım, önüne bakmadan yürüyende sensiz tamam mı?"

dedi, alay eder bir hali vardı. David biraz sinirlenmişti; ama derse geç kalacağını düşünerek:

"Bak adamım, derse geç kalacak olmasam, seni burda iyice benzetirdim; ama sonraya kaldı..."

dedi alayacı bir şekilde gülerek ve arkasına bakmadan yürümeye devam etti. Ama çocuğun sesi kesilmemişti hala:

"Aman çok korktum, randevu defterime yazıyım da, beni döveceğini yani."

diyerek alay ediyordu. David hızla arkasını döndü. Çocuğa biraz uzaktı; ama netice de onu görüyordu ve büyüyü oraya kadar yapabilirdi. Asasını eline aldı ve:

"Seni pislik Slytherin'li. Al bakalım. Sersemlet!"

dedi, çocuk taş kesip yere düşmüştü. David umursamazcasına arkasına bakmadan yoluna devam etti. Nihayet sınıfa varmıştı. İçeri girdi, henüz kimse yoktu,ilk gelen o olmuştu. Önlerden bir yere oturdu.

Bir müddet sonra sınıf iyice kalabalıklaşmıştı. Ve sonunda profesörde gelmişti. Profesör derse şöyle başladı:

''Merhaba sevgili öğrenciler.''

dedi. David meraklı gözlerle profesörü süzüyordu. Profesör hemen devam etti:

''Adım Avril Lavigne.Ve sizin Tılsım\Muska Profesörünüzüm.Size en iyi şekilde çağırma büyüleri ve beneri gibi büyüleri öğreteceğim.Bildiğiniz gibi Tılsım, özellikle çağırma büyüleirni kapsayan bir derstir.Bugün ilk günümüz olduğu için size kolay bir büyü öğreteceğim.''

dedi. David mutlu bir şekilde profesörü dinlemeyi sürdürdü. Yaşına göre oldukça çok büyüler biliyordu ki, bunların çoğu tılsım büyüleriydi. David bunlarla kafasını kurcalamadan profesörü dinlemeye devam etti:

'Belki Wingardium Leviosa büyüsünü duymuşsunuzdur.Cisimleri havaya, yani belli bir yükseklipe kadar çıkarmanızı sağlayan büyüdür.''

dedi. David içinden: "Duydum tabiki. Temel büyülerden biri." diye geçirdi ve profesör tekrar devam etti:

''Evet, bu tüy kalemleri, havaya kaldırmayı deneyeceksiniz.Nasıl mı olacak? Öncelikle hiçbirşey düşünmemeye çalışın, tamamıyla konsantre olmaya çalışın.Daha sonra, şu büyülü sözcükleri mırıldanın ''Wingardium Leviosa'' evet, şimdi denemeye başlayabilirsiniz.''

dedi. David asasını arka cebinden çıkarttı. Tüy kalemine doğru tuttu. Aklından dersleri düşünüyordu ve bu sırada:

"Wingardium Leviosa."

dedi. Ama tüyde hareketlilik yoktu. Nedeni açıktı. David odaklanmmaıştı. Kendini onu kaldıracağına inanarak:

"Wingardium Leviosa!"

dedi. İşte olmuştu, başarmıştı. tüy havaya kalkmıştı. Şimdi David asası ile tüye yön veriyor ve kendi kendine eğleniyordu. Herkes büyüyü uygulayınca profesör:

''Hepiniz çok iyiydiniz çocuklar, tebrik ederim.Ama boş zamanlarınızda deneyin.Daha çok işinize yarayacağına eminim.''

dedi ve hemen ekledi:

''Evet, sanırım not almanız gerekecek.Ödeviniz, bugün işledikleirmizin özetini çıkarıp gelmek.Zor bir ödev değil, hepinize başarılar.''

diye de ekledi. David ödevini bir parşömenin tepesine not aldı ve herkese iyi günler dileyerek sınıftan ayrıldı.

Ksks dersinden çıkan Bob Tılsım sınıfını bulmak için epey uğraşmıştı.Sonunda sınıfı buldu ve içeri adamını attı.Sınıf loştu,sessiz ve fısıltılarla doluydu.Bazıları ona ilginç bakışlar atıp süzdü.Bob ise hızla ve usulca ön sıralardan bir yere oturdu.

Sessiz olan sınıfda Profesör Avril'in sesi yankılandı. "Merhaba sevgili öğrenciler.''
Profesör sınıfa dönüp kendisini tanıttı.
"Bildiğiniz gibi Tılsım, özellikle çağırma büyülerini kapsayan bir derstir.Bugün ilk günümüz olduğu için size kolay bir büyü öğreteceğim.'' Profesör'ün dediklerini duydu ve büyük bir merakla beklemeye koyuldu.

''Belki Wingardium Leviosa büyüsünü duymuşsunuzdur.Cisimleri havaya, yani belli bir yüksekliğe kadar çıkarmanızı sağlayan büyüdür.'' dedi Profesör Avril.

Bob ailesinin,kuzenlerinin eşyaları havaya kaldırabildiğini biliyordu.En sonunda o da öğrenicekti.

"Şu büyülü sözcükleri mırıldanın ''Wingardium Leviosa'' evet, şimdi denemeye başlayabilirsiniz.'' dedi Profesör ve Bob tüy kalemini çıkarttı.

Hızla "Wingardium Leviosa" dedi.Tüy kalem hareket etmedi.
Bu sefer daha konsantr oldu ve "Wingardium Leviosa" dedi.Tüy kalemi biraz havaya kalktı.Heyecanlanan Bob onun yere düştüğünü görünce fena halde bozuldu.

Dersin bitimine az kalmıştı.Tüy kalemine doğrulttuğu asasına emreder gibi bir bakış attı.
Kendinden emin ve hızlı bir şekilde " Wingardium Leviosa" dedi.
Tüy kalemi gene havalandı.Onun gene düşeceğinden korktu.Ama korktuğu olmadı.Tüy kalemi havalandı ,havalandı.

Profesör'ün ''Evet, sanırım not almanız gerekecek.Ödeviniz, bugün işledikleirmizin özetini çıkarıp gelmek.Zor bir ödev değil, hepinize başarılar.''
dediğini duydu.Ve ödevini not etti.

Ona göre hoş bir ders olan Tılsım mükemmel geçmişti.Tüy kalemini havalandırmıştı.
Derslikten çıkarken yüzünde kendinden emin ve sevecen bir ifade vardı.

Hazal ortak salonda öğle yemeğini yedikten sonra, Tılsım-Muska dersliğine doğru yol aldı. Uzun Hogwarts koridorlarında yürürken çevresine bakınıyor, bu iç karartıcı havanın düzelmesini diliyordu.

Sonunda dersliğe vardığında, erken gelenlerden olduğunu gördü. David de onun gibi erkenden derslikteydi. Yanına gidip ona "Merhaba David" dedikten sonra, hemen bir sıraya oturdu ve malzemelerini yerleştirdi.

Tılsım dersliği Hazal'ın çok hoşuna gitmişti, özellikle sıraların düzeninin diğer dersliklerden farklı olması, onun dikkatini çekmişti. Tüm diğer derslere olduğu gibi Tılsım dersine de hazırlıklı gitmişti. Önceden, temel tılsım ve muska büyülerine gözgezdirmiş, hatta birkaç temel büyüyü denemiş ve başarılı olmuştu.

Sınıfın diğer yönlerine bakınırken sınıf gittikçe kalabalıklaşmıştı, ancak herkes Profesörü sessizce beklemeye çalışıyordu. Sınıfın kapısı kapalı olmasına ve sınıftaki derin uğultuya rağmen Hazal, koridordan birinin ayakseslerinin geldiğini duydu. Gittikçe hızlanan bu ayakseslerinin sahibinin, Tılsım ve Muska Profesörü olduğunu düşündü.

Çok geçmeden de yanılmadığını anladı. Kapı açılmış, içeri muhteşem gülümsemesiyle dikkat çeken genç bir bayan girmişti. Hazal Tılsım-Muska Profesörünün genç olduğunu biliyordu, fakat bu kadarını beklemiyordu. Arkasından kapıyı kapatan Profesör, elinde kalın bir kitapla gelmişti. Kitabı nazikçe masasının üzerine bıraktıktan sonra:

''Merhaba sevgili öğrenciler.''

diyerek öğrencilere seslendi. Hazal, bu Profesörün gülüşünden sonra en sevdiği yönünün nazik sesi olduğuna karar verdi. Henüz kendisini tanıtmamış olmasına rağmen, Hazal Profesör'den hoşlanmıştı. Profesör sözüne:

''Adım Avril Lavigne ve sizin Tılsım-Muska Profesörünüzüm. Size en iyi şekilde çağırma büyüleri ve benzeri gibi büyüleri öğreteceğim. Bildiğiniz gibi Tılsım, özellikle çağırma büyüleirni kapsayan bir derstir. Bugün ilk günümüz olduğu için size kolay bir büyü öğreteceğim.''

diyerek devam etti. Hazal, Profesör Avril'in kendinden emin bir tavırla, onlara büyüleri, en iyi şekilde öğreteceğini duyduğunda etkilenmişti ve öğrenecekleri ilk büyü hakkında meraklanmıştı.

Sınıfta dolaşmaya başlayan Profesör Avril,

''Belki Wingardium Leviosa büyüsünü duymuşsunuzdur. Cisimleri havaya, yani belli bir yüksekliğe kadar çıkarmanızı sağlayan büyüdür.''

dediğinde Hazal sevincinden havalara uçabilirdi. Şans eseri önceden yapmayı başardığı bir büyüyü öğreneceklerdi.

Profesör Avril asasını hafifçe salladığında, her öğrencinin önünde birer tüy kalem belirmesine, tüm sınıf gibi, Hazal da şaşırmıştı. Sınıf sessizliğe gömülmüştü. Hazal da önünde beliren tüy kalemi eline alıp, biraz inceledikten sonra, bu tüy kalemlerin sıradan tüy kalemlerinden daha kaliteli ve hafif olduğunu farketti.

Biraz sonra, Profesör Avril sessizliği bozarak,

''Evet, bu tüy kalemleri, havaya kaldırmayı deneyeceksiniz. Nasıl mı olacak? Öncelikle hiçbir şey düşünmemeye çalışın, tamamıyla konsantre olmaya çalışın. Daha sonra, şu büyülü sözcükleri mırıldanın ''Wingardium Leviosa'' evet, şimdi denemeye başlayabilirsiniz.''
dedi.

Hazal'ın asası masasının üstünde duruyordu. Hemen eline aldı ve aklındaki tüm düşünceleri boşaltıp, tamamiyle tüye odaklandı...

"Wingardium Leviosa!"

Hazal, sınıfta tüy kalemi havaya kaldıran ilk kişiydi ve tüy kalemi, dersin başından beri gittikçe aydınlanan havada süzülmeye başlamıştı. Profesör Avril havada gittikçe yükselen tüyün sahibinin kime ait olduğuna baktıktan sonra, Hazal'ı farketmiş ve ona doğru gülümsemişti.

Hazal'ın ardından diğer öğrenciler de tüylerini havalandırmaya başlamışlardı. Başaramayanlara Profesör Avril yardım ediyor, sözleri doğru söylemeleri ve tüylere konsantre olmaları gerektiğine dikkat çekiyordu.

Dersin sonlarına doğru artık herkes bu büyüyü yapmayı başarmıştı. Profesör Avril'in, gülümsemesi artarken, tekrar sınıfın ortasına geçip, sözüne başladı.

''Hepiniz çok iyiydiniz çocuklar, tebrik ederim. Ama boş zamanlarınızda deneyin. Daha çok işinize yarayacağına eminim.''

Sözünü bitirdikten sonra da saatine baktı ve zilin çalmasına çok az bir zaman kaldığını anlayınca, masasının üzerindeki kalın kitabı tekrar eline aldı ve sınıfa dönüp,

''Evet, sanırım not almanız gerekecek. Ödeviniz, bugün işledikleirmizin özetini çıkarıp gelmek. Zor bir ödev değil, hepinize başarılar.''

dedi, Hazal ödevi not alırken zil çaldı. Profesör Avril, öğrencilere iyi günler diledikten sonra derslikten çıktı. Hazal da, Profesör Avril çıktıktan sonra eşyalarını toplayıp, arkadaşlarına, "İyi günler arkadaşlar..." deyip derslikten ayrıldı.

Dersliğe gelirken gördüğü içbunaltıcı havadan, artık eser kalmamıştı ve Tılsım-Muska dersi çok iyi gitmişti. Bu yüzden Hazal, oldukça neşeli bir şekilde Gryffindor ortak salonuna doğru yola koyuldu.

Emilie'nin en sevdiği ve başarılı olduğu derslerden biride Tılsım/Muska dersidir.Emilie için çok güzel bir ders olmuştu.Profösör'ü de çok sevmişti.Emilie büyük bir heyecanla tüy kalemini havaya kaldırmak için hazırlandı.Hiç bişeyi düşünmeyip sadece tüy kaleme odaklandı ve :
''Wingardium Leviosa'' dedi.
Emilie tüy kalemi havaya kaldırmayı başarmıştı.Bunun için çok sevindi.Bugün onun için çok eğlenceli ve çok güzel bir ders olmuştu.Zil çalmak üzereydi ve Emilie bu dersin bitmesiini hiç istemiyordu...Profösör ödevi söledi.Emilie ödevinin bugünkü dersde yaptıklarını özetliyeceğini duyunca çok sevindi.Ardından zil çaldı ve öncelikle Profösör 'e İyi günler Profösör. dedi ve arkadaşlarına dönerek
İyi günler arkadaşlar dedi ve sınıftan ayrıldı...

Ginny dersten önce kütüphaneye gitmiş ve birkaç büyü araştırmıştı.Bu bilgilerin ona yardımcı olacağını düşünüyordu.Kütüphanede birkaç saat kaldıktan sonra,Tılsım/Muska sınıfına doğru ilerlemeye başladı...
Sınıfa girdiği zaman herkese selam verip,boş bir sıraya oturdu.Gerekli malzemelerini çıkartıp,Profesörü beklemeye başladı..

Birkaç dakika sonra sınıfın kapısı açıldı ve içeri oldukça hoş bir insan olan Profesör girdi.Çok güzel gülümsüyor diye düşündü Ginny.Profesör içeri girip,kapıyı kapattı.Elindeki kalın kitabı,masanın üstüne bırakıp;

''Merhaba sevgili öğrenciler.'' dedi.

Ginny Profesör resmen bitmişti.Hem çok güzel hemde çok tatlıydı.Emindiki çok güzel ders anlatacaktı.

''Adım Avril Lavigne ve sizin Tılsım-Muska Profesörünüzüm. Size en iyi şekilde çağırma büyüleri ve benzeri gibi büyüleri öğreteceğim. Bildiğiniz gibi Tılsım, özellikle çağırma büyüleirni kapsayan bir derstir. Bugün ilk günümüz olduğu için size kolay bir büyü öğreteceğim.''

diye devam etti Profesör.Avril Lavigne..diye düşündü Ginny.İsmi de kendisi gibi güzel..
Birden Profesörün hangi büyüyü öğreteceğini düşünüp,meraklandı.

Profesör sınıfta dolaşmaya başladı ;

''Belki Wingardium Leviosa büyüsünü duymuşsunuzdur. Cisimleri havaya, yani belli bir yüksekliğe kadar çıkarmanızı sağlayan büyüdür.''

Profesör bunu dediğinde rahatlayıp,sevindi Ginny.Çünkü bu büyüyü kütüphanede araştırıp,okumuştu.

Profesör asasını hafifçe salladığında,herkesin önünde tüy kalem vardı.Ginny şaşırarak tüy kalemi eline alıp,inceledi.

Profesör sessizliği bozarak ;

''Evet, bu tüy kalemleri, havaya kaldırmayı deneyeceksiniz. Nasıl mı olacak? Öncelikle hiçbir şey düşünmemeye çalışın, tamamıyla konsantre olmaya çalışın. Daha sonra, şu büyülü sözcükleri mırıldanın ''Wingardium Leviosa'' evet, şimdi denemeye başlayabilirsiniz.''

dediğinde Ginny,düşüncelerini uzaklaştırmaya çalıştı.Çok sevdiği asasını çıkartıp,tüye odaklandı.

''Wingardium Leviosa..''

Tüy kalem yavaşça havalanırken Ginny,sevinçten dört köşeydi.Asasını sımsıkı tutuyor,yeşil gözlerini tüy kalemden ayırmıyordu.Ancak birkaç dakika sonra tüy kalemin düşmeyeceğinden emin olup,hızlıca etrafına bakındı.Hazal,David ve Emilie'nin de tüy kalemleri havadaydı..

Profesör yapamayan öğrencilere yardım ediyor,öğrenciler de büyük bir gayretle uğraşıyordu.Dersin sonu yaklaşırken bütün öğrencilerin tüy kalemleri havadaydı.Herkes başarmıştı ! Ginny bunun bu kadar kolay olacağını hiç tahmin etmiyordu.

Profesör daha da gülümseyerek,sınıfın ortasına geçti ;

''Hepiniz çok iyiydiniz çocuklar, tebrik ederim.Ama boş zamanlarınızda deneyin.Daha çok işinize yarayacağına eminim.''

Ginny içinden,evet deneyeceğim diye geçirdi.

Profesör saatine baktı,zilin çalacağına az kaldığını anladı ve masasına koyduğu kalın kitabı eline aldı,sınıfa dönerek ;

''Evet, sanırım not almanız gerekecek. Ödeviniz, bugün işledikleirmizin özetini çıkarıp gelmek. Zor bir ödev değil, hepinize başarılar.'' dedi.

Ginny aceleyle not alırken,Profesör sınıftan çıktı.Ginny de eşyalarını toplayıp,herkese iyi günler dedikten sonra,Emilie'nin arkasından sınıftan çıktı.
Ravenclaw ortak salonuna doğru giderken,çok mutluydu.İlk ders tahmininden de güzel geçmişti..

Pearl Tılsım/Muska ersine geldiğinde mutsuz görünüyordu.Eli başında içeriye girdiğinde henüz Prof. Avril'in gelmemiş olduğunu görmüştü.Önlerden bir sıraya oturup biraz bekledikten sonra Prof Avril gelmişti:

''Merhaba sevgili öğrenciler.''

diyerek söze başlamıştı.Daha sonra da kendini tanıtmıştı.

''Adım Avril Lavigne.Ve sizin Tılsım\Muska Profesörünüzüm.Size en iyi şekilde çağırma büyüleri ve beneri gibi büyüleri öğreteceğim.Bildiğiniz gibi Tılsım, özellikle çağırma büyüleirni kapsayan bir derstir.Bugün ilk günümüz olduğu için size kolay bir büyü öğreteceğim.''

sınıftaki herkes heyecanlı görünüyordu Pearl hariç...Onun yüzünde bir ifade yoktu.Sadece Prof. Avril'i dinliyordu.Pearl'ün bir ara dikkati dağılmıştı.Önünde beliren tüy kalemi görünce kısa süreli bir şaşkınlık yaşamıştı.Sonra yanındaki asasını kaldırdı ve:

''Wingardiom Leviosa''

dedi.İlk denemesinde pek başarılı olamasada bir iki deneme sonrasında başarabilmişti.Sonra Prof. Avril'in dersin bittiğini söylemesi üzerine asasını ve parşömenlerini alıp sınıftan dışarı çıkrtı.

Jane hızlıca içeri girdi. Girmesiyle gülümsemesi bir olmuştu. Profesör gelmemişti. Hemen bir yer bulup oturdu. Profesörü beklerken bir kaç kişiye

"Günaydın!"

dedi. O çoktan hazırdı ama profesör gelmemişti. Tılsımlar ile ilgili bir kitap açıp okumaya başladı. Kitabın yarısına geldiğinde profesörde gelmişti. Geldiğini hissettiğinde Jane'in gözleri ışıl ışıldı. Profesörü çok merak ediyordu. İçeri giren gerçekten çok zarif ve güzel bir bayandı. Jane Prof. Lavigne'i çok sevmişti. Profesör geldiğinde

''Merhaba sevgili öğrenciler.''

demişti. Güler yüzlü biriydi. Jane'in hemen kanı ısınmıştı. Profesör hemen kendini tanıtmış ve bugün ne işleyeceklerini anlatmıştı. Jane onu pürdikkat dinliyordu. Çünkü sevdiği profesörlerin söylediklerini hiç kaçırmazdı. Birden herkesin önünde tüy belirmişti. Profesör onların konsantre olmasını söylüyordu. Jane konsantre oldu ve

"Wingardium Leviosa!"

dedi. Ama havalanmamıştı. Biraz morali bozulmuştu fakat eninde sonunda bu işi yapacaktı. Tekrar gözlerini kapatıp konsantre oldu ve

"Wingardium Leviosa!"

dedi. İşte buydu, başarmıştı. Tüy havalandığında Jane

"Ahh.. İnanmıyorum! Havalandı."

dedi. Her yere gülücükler saçıyordu. Çok mutlu olmuştu. Ama ders bitmişti. Biraz mutsuz olsa da bu derse girdiği için sevinmişti. Öğretmen ödevi söylediği anda not için kullandığı parşomenine

'Bugün yaptıklarımızın özetini çıkar!'

yazdı. Not kağıdını kalemini vs. toparlayıp sevinçle sınıftan çıktı.

İlk üç rp puan alacaktır. Nedeni ise belli tarihler arasında olmalarıdır. Benim rp'm almcayacak tabi.

10 Üzerinden:
Bob Weasley - 5 puan
Hazalico Whisper - 9 puan
Emilie Lysse - 2 puan

Ders bitmiştir. kilit...