En arkalardaki masa

Will içeri girdi. En arkadaki masaya geçti herkesten saklanır gibiydi bir Ateşviskisi aldı ve masaya tekrar oturdu.

Misafir

out = Daha düzgün rp yaz! Daha uzun!

out :Tamam
Birden başı dönmeye başladı ama ateşviskisi ile ilgisi yoktu Will daha önce birçok kez bundan daha fazlasını içmiş hiçbir şey hissetmemişti sonra tekrar normale döndü.Elindeki bardak yere düşmüştü kimse faretmeden :
''Reparo'' dedi yerdeki bardaği aldı bir ateşviskisi daha aldı ve içti.

Pearl Hogwarts'tan uzaklaşmak istercesine Hogsmeade'e gelmişti.Canı sıkkın görünüyordu.Birşeyler içmek için her zaman yaptığı gibi Üç Süpürgeye gelmişti.Kapıdan içeriye girdiğinde düşünceli görünüyordu.Dalgındı da...Kolunu bir sandalyeye çarpıp çantasını düşürdü.İçinden düşenleri toparlarken:

''Dikkatsizliğinde bu kadarı Pearl.''

diye söyleniyordu.Yere düşürdüklerini toparladıktan sonra arkalarda olan bir masaya geçip oturdu.Bir ateşviskisi alıp kadehi dudaklarına götürdü.

Gaspard yurtdışından heyecanlı bir şekilde Londra'ya, doğduğu ama daha önce pek de göremediği yerlere dönmüştü. Çok heyecanlıydı çünkü Gaspard yeni yerler gezmeyi, yeni dostlar edinmeyi çok severdi. O gün de kendisine önerilen Londra'nın en güzel büyücü mekanlarından birisi olan Üç Süpürge'ye gitmeye karar vermişti. Bardan içeri girer girmez karşısında çantasını toplayan, çok güzel ve alımlı bir bayan gördü. Gaspard elinde olmasa da olduğu yerde öylece kalakaldı. Bir süre kıza farkettirmemeye çalışarak onu izlemeye koyuldu. Karşısındaki kız dökülen eşyaları toparlarken Gaspard'ın aklına ona yardım etmek gelmemişti bile, ne kadar da kabaydı. Bunu düşünürken kadının arkalarda bir masaya oturduğunu ve içmek için de ateşviskisi aldığını farketti. Tereddüt etmeden kızın oturduğu masanın yanına gidip numaradan öksürdü.

"Pardon güzel hanımefendi, oturacak pek boş yer yok da umarım sizin yanınız boştur. Eğer masada benim için bir yer yoksa malesef ayakta duracağım."

Bunları derken bir yandan da barı inceliyordu. Etrafı incelerkense bir çok masanın boş olduğunu fark edip utandı. Eğer kız da bunu farketmişse bu sevgi Gaspard için kötü bir sonla bitebilirdi. Fakat belki etkili olur diye son kelimeleri söylerken kızın gözlerinin içine bakmayı da başarmıştı. Bunun az da olsa etkileyeceğini düşünerek kızın cevabını beklemeye koyuldu.

Pearl ateşviskisinden bir yudum alıp kadehi yerine bıraktıktan sonra siyah düz saçlarını geriye doğru attı.Tam o sırada oldukça yakışıklı görünen bir adam yanına gelip:

Pardon güzel hanımefendi, oturacak pek boş yer yok da umarım sizin yanınız boştur. Eğer masada benim için bir yer yoksa malesef ayakta duracağım."

demişti.Pearl'e ilginç gelmişti adamın bu tavrı.Önce bir şey söylemeden gülümsemiş sonrada boş olan masalara bakmıştı.İsmini bilmediği adamı başka bir masaya yönlendirmek hiç içinden gelmiyordu.Adamın gözlerinin içine bakıp kısa bir tebessüm gösterdikten sonra:

''İltifatınız için çok teşekkür ederim.Çok kibarasınız.Buyrun oturun lütfen.''

dedi.Etkilenmişmiydi onamı öyle geliyordu henüz buna karar verememişti ama herşeyi akışına bırakmalıyım diye düşünerek karşısına oturan adama bakmayı sürdürdü.

Gaspard bu güzel bayanın, sunduğu fikrine onay vermesine çok sevinmişti. Oturur oturmaz o da kendisine bir ateşviskisi söyledi. Sonra ellerini masanın üzerinde kavuşturup başına destek sağladı ve karşısındaki kıza hayran hayran bakmaya başladı. Ne yaptığının o da farkında değildi. Sadece tek şey biliyordu bu yaptığına kalbinin sözünü dinlemekten başka bir şey denemezdi. Hayran bakışlarını kadının üzerinden ayırmayarak kısa süren sessizliğini bozdu.

"Ah oldukça şaşkınım doğrusu, sizin masanıza geliyorum ama daha kendimi tanıştırmadım bile. Ben Gaspard.. Gaspard Ulliel.. sizin adınız nedir güzel bayan"

Tanışmak ve söze girmek için belki biraz erkendi ama Gaspard içinden gelenleri dinlememek için bir neden bulamıyordu. Hatta tam tersine bunun yararlı olacağını hissindeydi.

Pearl için merak dakikaları yaşanıyordu.İsmini çok merak ediyordu.Kısa süreli sessizlikten sonra karşısındaki adam sessizliği bozup Pearl'ün merakını gidermiş oldu.

Ah oldukça şaşkınım doğrusu, sizin masanıza geliyorum ama daha kendimi tanıştırmadım bile. Ben Gaspard.. Gaspard Ulliel.. sizin adınız nedir güzel bayan"

demişti karşısındaki genç adam.Pearl içinden:

''Gaspard Ulliel ''

diye yineledi.Şaşkınmıydı evet.Neden şaşkındı peki?Bunu oda bilmiyordu.Şimdi kendi ismini söylemeliydi.Salak durumuna düşmüş gibiydi ne yapıp ne ettiğini farkında bile değldi...Sonra kendini toparlayıp:

''Memnun oldum Gaspard.Bende Pearl -Deborah Pearl Scarlett.''

dedi.Sıcak olmuştu içerisi.Ateşviskisinden bir yudum daha aldı.Şimdi daha fazla toparlamış görünüyordu kendisini...

'Deborah Pearl Scarlett' diye Gaspard da tekrar etti. Fakat bunu içinden değil de dışarıya doğru yüksek bir tonla söyleyivermişti. Konuyu toparlamak istiyordu, fakat bekleyip bir süre düşününce toparlanacak pek bir şeyin de olmadığını düşündü. Cesaretini toplayıp az önceki sözlerine devam etti.

"Harika bir isminiz var. Neredeyse sizin kadar harika bir isim gerçekten de. Bu ismi asla unutmayacağım."

Konuşmak için gerçekten de cesaretini toplaması gerektiğinin farkına varmıştı. Fakat çok yoğun bir cesaret gerektirirdi bu iş. Yoksa laflar boğazına tıkılabilir ve sesi anlamsızca çıkabilirdi. Gaspard karşıdaki kızı etkilemek istiyorsa en çok buna dikkat etmeliydi. Bu sırada Gaspard'ın ateşvikisi de gelmişti, hemen koca bir yudum aldı ve ferahladığını hissetti. Bu ona iyi gelmiş gibiydi.

Pearl harika bir ismi olduğunu pek düşünmüyordu aslında ama Gaspard çok büyük bir inandırıcılıkla söylemişti bunu.Pearl konuşmak istiyor ama kelimeler boğazına diziliyordu sanki...Sonra acaba yeni bir Profesör olabilirmi acaba diye:

''Mesleğinizi öğrenebilrmiyim acaba ?''

diye sordu.Hogarts'tan olmasını çok isterdi gerçekten...Gaspard geldiğinden beri kalbinin ritimleri bile değişmişti sanki;Bir hızlı bir yavaş...Ateşviskisinden bir yudum daha alıp beklemeye koyuldu.Gözleri şimdi tamda Gaspard'ın gözlerinin içindeydi.

Gaspard Pearl'ün sorusunu duyunca tebessüm ederek bekledi bir süre. Sonra sessiz kalmaya dayanamayıp ateş viskisinden az öncekinden daha koca bir yudum aldıktan sonra konuşmaya başladı.

"Ah, doğrusu Hogwarts'a Profesör olmak beni oldukça yorardı. Sanırım bu yüzden Bakanlıkta çalışıyorum. Peki ya siz? Siz Profesör müsünüz?"

Sözlerini bitirince dışarıyı izlemeye başladı. Bir yandan da kızın cevabını can kulağıyla bekliyordu. Fakat bu sırada havanın kararmaya başladığını ve zamanın akıp geçtiğini de farketmişti. Bir an önce Pearl'e açılması gerekiyordu. Yoksa kızı elinden kapanlar olabilirdi.

Pearl Gaspard'ın Hogwarts'ta çalışmadığını duyunca biraz üzülmüştü açıkçası.Başka bir zaman göremeyebilrdi Gaspard'ı ama o görmek istiyordu.Sonra onun sorusuna cevap vermek üzere:

''Ben Hogwarts'ta Profesörlük yapmaya başlıyacağım.Yani yeni dönemde...Zihinbend Profesörü.''

Pearl Gaspard'ın gözlerinin gittiği yere dışarıya baktı hava kararmak üzereydi.Birazdan kalkıcaklar belkide bir daha görüşemeyceklerdi.PEarl kısa süre bunları düşndü.

Gaspard gözlerini dışarıdan alıp tekrar güzel kıza doğru çevirdi. Dayanamayacaktı, bir şeyler söylemesi gerekti. Yoksa kızın kalkıp gitmesi işten bile değildi. Ateş viskisinden son ve belki de en acı yudumunu aldı. Sonra kızın ellerini tutup, güzel gözlerinin içine bakarak söze girmeyi başardı.

"Bak Pearl, ben sana ilk gördüğüm andan beridir büyük bir sevgi duyuyorum. Ama bu sevgi herhangi iki insan arasındaki gibi bir şey değil. Kısacası ben senden çok hoşlanıyorum."

Sözünü bitirir bitirmez üzerinden büyük bir yük kalktığını farketti. Fakat daha sonra bir anda neler neler yaptığını düşününce ve kızın tepkisini de merak ettiğinden üzerine daha fena bir yükün çöktüğünü hissetti.

Pearl ellerinin üzerindeki Gaspard'ın ellerine baktı.Heyecanlanmış belkide kızarmıştı.Gaspard'ın elleri sıcak ve yumuşaktı.Pearl Gaspard'ın sözleri bittikten sonra kısa süreli bir şaşkınlık geçirdi.Aslında istediğide buydu...Sonra Gaspard'ın gözlerine bakarak:

''Gaspard sanırım bende senden hoşlanıyorum.Tuhaf bir his bu.Aslında erken hatta çok erken ama bilmiyorum birbirimizi zamanla tanırsak iyi şeyler olur sanırım.''

Pearl çok açık konuşmuştu .Az öncenin aksine soğukkanlıda görünüyordu.Belkide sadece öyle görünüyordu...İçi patlamaya hazır bir volkan gibiydi.Avaz avaz bağırmak geliyordu içinden.Sözlerinin tamamladıktan sonra Gasprd'ın ellerini sıkıca tuttu.

Gaspard ellerini tutan kızı öpmemek için kendisini zor tutuyordu. Güzel kızın ellerini sanki sevgisini kanıtlıyormuş gibi sıkmaya başladı. Ne kadar çok sıksa o kadar sevdiğini anlatıyordu sanki kıza. Lafa girmenin hiç de sırası değildi ama belki de bir şeyler söylemeliydi.

"Pearl ben seni çok seviyorum, umarım hep görüşebiliriz, seninle ömür boyu bu masada kalmayı isterdim ama malesef gitmeliyim. Umarım hep görüşürüz"

Bunları söylemesine rağmen henüz masadan kalkmamıştı. Hatta sanki daha aylarca kalabilirmiş gibi duryordu. Belki kızın ona veda etmesini bekliyordu. Belki de yanağında görmeyi düşündüğü bir veda öpücüğüydü tek istediği.

Pearl bu anın gelmesinden yaklaşık 2 saattir korkuyordu.Söylemişti işte Gaspard gitmelilerdi şimdi...En azından itiraf etmişlerdi işte herşeyi birbirlerine.Seviyordu galiba Gaspard'ı.Gözleri buğulanmış gibi Gaspard'a bakarken:

''Bende gitmeliyim.Umarım en kısa zamanda görüşürüz.''

dedi.Çok soğuk olmuştu vedalaşması o kadar konuşmanın üzerinde.Pearl kendini tutamayıp Gaspard'ın yanağına masumhane bir öpücük kondurdu.Yanakları kızarmıştı sanki şimdi...Sonra ellerini Gaspard'ın ellerinden ayırmak istememesine rağmen çekip çantasını alıp Üç süpürgeden ayrıldı.İçinde olan tek duygu Gaspard'ı en kısa zamanda görmekti...

Gaspard en azından artık Pearl'ün nerede çalıştığını biliyordu. Ve onu istediği zaman Hogwarts'ta bulabileceğini düşünüyordu. Birgün kesinlikle tekrar karşılaşacaklardı ve o zaman Gaspard elinden geldiğince Pearl'ü tanımaya çalışacaktı. Kendisini de bir o kadar kıza tanıtacaktı elbette. Yanağına kondurulan öpücükle tüm bu düşüncelerden sıyrılıp Pearl'ün gözlerine baktı, kıza sadece gülümseyerek ve birkaç kelime de olsa konuşarak cevap verebildi.

"Yakın zamanda görüşmek dileğiyle. Kendine iyi bak Pearl."

Kız bu lafları duyduktan sonra ellerini Gaspard'dan çekip çantasına attı. Oğlana cevap verip handan uzaklaşmaya başladı. Gaspard bir süre kızın arkasından baktı. Daha sonra kız gözden kaybolunca başını önün eğip tekrar düşünmeye başladı. O da buradan ayrılmanın en iyisi olacağını düşünüyordu. Masaya kızın ve kendi içkisinin parasını bıraktıktan sonra kapıyı çarpıp uzaklaştı. Yağmurlu ve karanlık akşamda hızla yürümeye başladı.

» Masa 5
» Masa 4
» Masa 6
» Masa 3
» Masa 1