söğüt ağacının altında

out = Pelin onu nasıl kurtardın daha bir şey yok birde hogwarst arazisi içinde cisimlenemezsin.

out:bunu yapmam gerekiyordu k.bakma..

out : Nasıl yani Pelin oyunun içinde pion olmak istemiyorsan çekil

out:neyse benim çıkmam lazım yanlız daren sakın pearle bişey yapma okk

Pearl koşarak oradan uzaklaştı.

Dm : Senin yanındaki taşlar siyahtı hepsi kararlı bir şekilde tam karşısına bakıyordu karşındada aynı şekilde dizilmiş beyaz taşlar vardı öndeki büyücüler asalarını sım sıkı tutmuş bakıyorlardı . Senin bulunduğunun tam tam karşısındaki yerde bir büyücü daha durmuştu ancak onun elinde asa yoktu ve bir tane büyücüye bakarak "Sen 2 kare ileri ." dedi baktığı büyücü 2 kare ileri gitmişti .

out = Yanındaki büyük büyücü vezir , onun yanındaki devler fil , onun yanındaki unicornlar at , onun yanındaki hipogrif ise kale kolay gelsin . Bana kalırsa pek kaçmaya çalışma.

out:bananee anlamam diyorumm bak santranç fln ben

Pearl yine ait olduğu yerde Hogwarts'taydı.1 yada 2 gün olmuştu Profesör olalı...Karmakarışık duygular içindeydi.Öğrenciykende böyle düşüncelerle beyni kavga ederken o göl kenarına gelir sakinleşmeye çalışırdı.Göl kenarına inip Söğüt Ağacının altına oturduğunda burada yaşadığı tüm güzel şeyler canlanıvermişti gözünde...Ve daha sonra kötü anılarıda...19 yıllık yaşantısında neler yaşamış neler kaybetmişti.Kendi hayatıyla ilgili 2 gün öncede çok önemli bir karar vermişti.Bunları düşünürken dudakları:

''Zihinbend Profesörlüğü''

diye mırıldandı.Doğrumu yapmıştı acaba.Pek güvenmiyordu bu konuda kendine.Aslında mutluda sayılmazdı.Hogwarts'ta olmaktan mutluydu ama Profesörlüğü becerememe gibi bir korku vardı içinde...Zaten burada Ronald'la karşılaşma hissi bile bütün vücudunu sarsıyordu.Yerden eline bir taş alıp göle doğru fırlattı.Sonra bir hışımla kalkıp şatoya doğru yöneldi.