Şifacı Alımları

Şifacı olmak isteyenler;

Ad Soyad:
St. Mungo/Hogwarts Şifacısı:
Örnek Rp:

yollasınlar yeterlidir.

Didem Ergüven
Rp:
Didem göl kenarında durgun suya doğru bakarken ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu.Saat hızlıca -su gibi- akıp giderken, Didem Angel ile buluşacaktı.Angel ile görüşmüş tam bu saatte burada olacağını söylemişti.Didem bekledi, bekledi..Birden şarkı söylemeye başladı
''That’s how much I love you
That’s how much I need you
And I can’t stand ya
Must everything you do make me wanna smile
Can I not like it for awhile
No.. but you won’t let me
You upset me girl, then you kiss my lips
All of a sudden I forget that I was upset
Can’t remember what you did

But I hate it
You know exactly what to do
So that I can’t stay mad at you
For too long, that’s wrong
But, I hate it
You know exactly how to touch
So that I don’t wanna fuss and fight no more
So I despise that I adore you

And I hate how much I love you boy
I can’t stand how much I need you
And I hate how much I love you boy
But I just can’t let you go
And I hate that I love you so...

And you completely know the power that you have
The only one that makes me laugh
Sad and it’s not fair how you take advantage of the fact that I
Love you beyond the reason why
And it just ain’t right

And I hate how much I love you girl
I can’t stand how much I need you
And I hate how much I love you girl
But I just can’t let you go
And I hate that I love you so

One of these days maybe your magic won’t affect me
And your kiss won’t make me weak
But no one in this world knows me the way you know me
So you’ll probably always have a spell on me

That’s how much I love you
That's how much I need you
That’s how much I love you
That’s how much I need you

And I hate that I love you so...
And I hate how much I love you boy
I can’t stand how much I need you
And I hate how much I love you boy
But I just can’t let you go
And I hate that I love you so
And I hate that I love you so... so...''
Didem sesinin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordu.Eve gittiğinde ilk işinin bu şarkıyı güzel bir şekilde seslendirmek olacağını düşündü.Zaman hızlıca ilerliyordu.Zamanı durdurmak imkansızdı.Angel'i beklerken nedense hiç sıkılmamıştı.Bu Didem'e ilk defa oluyordu galiba...(Alıntı fakat ben yazdım!!)

Formu lütfen düzgün doldur..!Ayrıca bu rp kabul edilemez..

Ad Soyad:Angela S.G. Merkel
St. Mungo/Hogwarts Şifacısı:Hogwarts
Örnek Rp:Utanç, her yeri koyu bir karanlığa boğuyordu. Hayat ilahi bir denge üzerine kurulmuştu; fakat bu düzende birilerine yer yoktu. Nedendi bu? "En iyisini Tanrı bilir." diye düşündü Angela; o güç mutlaka evreni yaratırken kendisinin düşündüklerini -ve düşünemediklerini- düşünmüştü.

Bu üzüntü verici düşüncelerinin nedeni, az sonra akıl hastalıkları üzerine araştırma yapmak için bir kliniğe gidecek olmasıydı. Onlar bu durumu kesinlikle kendileri istememişlerdi; o halde niye durumlarından sorumlu tutulup kirli bir eşya muamelesi görüyorlardı. "Bu ilahi dengenin içinde biz sadece birileriyiz, bazılarını da Tanrı bununla sınıyor; o halde..." Düşüncesi yarıda kesilmişti, çünkü ilkgençlik yıllarında tuhaf bir şekilde çekici bulduğu bir çocuk; bu konuda konuşurlarken kendisine "Belki de Tanrı yoktur, ve hiç olmamıştır..." dediğinde tüylerinin ürperip üstüne aniden soğuk su dökülen biri gibi titrediğini anımsamıştı. Kendi payına "nihilist" diye düşünmüştü o zaman, ama şimdi gerçeğin ampulü kafasında aniden yanmıştı; nihilizm canavarı; insanları ruhi bakımdan gitgide daha az sağlıklı insanlar haline getirip korkunç bir uçuruma düşürüyor; o sülüğe hala sarılmaya devam eden de delilik dehlizinde buluyordu kendini...

Aynı anda 2 meslek sahibi olamazsın canım..

hem dükkan sahibi hem profesör veya bakanlık çalışanı olanlar var ama...

Onlar bu dönem bittikten sonra kaldırılacak..

öyleyse dükkan sahibi olmaktan vazgeçsem?

Ad Soyad:Ashley Tisdale
St. Mungo/Hogwarts Şifacısı:Hogwarts Şifacısı
Örnek Rp:
Hava yağmurluydu.Ash Hogwarts'a iş başvurusuna gitmek için evden çıktı.Nedense pek heyecanlı değildi.Ama içinde bir umutsuzluk vardı.Hogwarts Şifacısı olamayacak gibi geliyordu.Bunun nedeninin ne olduğunu da bilmiyordu.Çok karmşaık duygular içerisindeydi.Acaba oraya gidince diğer görevliler çok eski olduğundan onu dışlayacaklar mıydı?Yağmur taneleri yanaklarından aşağı süzülüyordu.İyi ki üzerine yağmuru geçirmeyen giysilerini giymişti.Yoksa sırılsıklam olurdu ve bu da Şifacı olabilmek için çok büyük bir dezacantaj olurdu.Yolda insanların arasından süzülerek hızlı bir şekilde yürüyordu ki karşıdan gelmekte olan Vanessa'yı görene kadar.Vanessa Ashley'in çocukluk arkadaşıydı.Onu çok seviyordu.Uzun bir zamandan beri görüşmemişlerdi.Onu görünce gülümseyerek:

-Vanessa !! Canım benim ya... dedi ve Vanessa'ya sarıldı.

Ardından Vanessa Ashley'e:

-Napıyorsun canım benim Hogwarts yollarında? Yoksa iş başvurusu falan mı ?

AshLey Vanessa'nın tahmin yeteneğine hayrandı.Hemen anlayıvermişti.

Onu gözleriyle süzdükten sonra gülümseyerek:

-Evet tatlım.Şifacılık için başvuruya gidiyorum, dedi

Vanessa işi varmış gibiydi.

Acele acele AShley'e:

-Umarım bir dahaki görüşmemizde sana Doktor Tisdale diye hitap edebilirim,neyse canım görüşmek üzere..Öptüm. diyerek hızlıca oradan ayrıldı.

Ash şaşırmıştı.Neden bu kadar acele davranmıştı acaba Vanessa? Birtürlü analyamadı.Yağmur gittikçe hızlanmaya başlıyordu.Aklından tüm bu soruları silip kalabalığın arasından hızlı hızlı süzülmeye devam etti...

Dorothéa Ludmila Merkel demiş ki:: öyleyse dükkan sahibi olmaktan vazgeçsem?

Sen bilirsin canım... O zaman seni şifacı yapıyorum.. Bu arada Ashley kabul edildin canım..

Pelin V. Karahan demiş ki:

Dorothéa Ludmila Merkel demiş ki:: öyleyse dükkan sahibi olmaktan vazgeçsem?

Sen bilirsin canım... O zaman seni şifacı yapıyorum.. Bu arada Ashley kabul edildin canım..

tamam öyleyse

Ad Soyad:Melanie Brown
St. Mungo/Hogwarts Şifacısı:Hogwarts(mümkünse baş şifacısı)
Örnek Rp:

Spoiler:

Hogwords Baş şifacısı olabilir miyim,?
Adve Soyad:Sabrina Spinley
Mevki:Hogwarts Baş Şifacısı
Sıkıcı bir günün ardından sonra yatağına girmişti Silmarwen.Uyumak
istiyordu bu gece.Kaç gecedir kızkardeşlerini ve savaşı düşünmekten
gözüne bir damla uyku girmemişti.Burada bir şey yapamamanın verdiği
sıkıntı onu yiyip bitiriyordu.

Bir an gözünü kapatmayı
denedi.Bu seferde rüyasına kötü kötü yaratıklar girdi.Yavaşça
yatağından kalkıp penceresinin önüne oturdu.Ne yapmalıydı?Tüm
sevdikleri savaş meydanında binbir zorluk içinde savaşırken,o burada
rahat içindeki yaşamına devam mı etmeliydi.

Bir an düşündü.O da
giderse Ayrıkvadi savunmasız kalacaktı.Ya o yokken Ayrıkvadi'ye saldırı
olursa ne yapardı.Morali bozulan Silmarwen yerinden kalktı. Moralini
düzeltmek ve kafasını dağıtmak için için odasından dışarı
çıktı.Kütüphaneye doğru yürüdü.Silmarwen'e göre kitaplar en iyi
dosttu.Kafasını dağıtmak isteyenler için de birebirdi.

Odasından dışarı çıktığında dışarısı çok sessizdi.Kimse yoktu.Zaten
Ayrıkvadi de boş sayılırdı.Ağır ağır yürüyerek kütüphaneye doğru
gitti.Kütüphanenin kapısından içeri girdi.Düşünceli ve uyuşuk bir
vaziyette kitaplara bakındı.Kendisi burada ,aklı başka yerde olunca
doğru düzgün kitaplara bakamadı bile.Hatta aynı kitabı eline üç defa
aldığı bile oldu.Sonunda kendini toparlayarak; şifa büyülerinin olduğu
kitaplara baktı.Bir tane kitap aldı ve kütüphaneden dışarı çıktı.Dalgın
bir vaziyette dışarıda olan biteni aldırmacasına odasına doğru yürüdü.

Odasının kapısını açtı ve içeri gitti.Bir tane mum aldı ve pencerenin
önündeki masaya oturdu. Bir mum yaktı.Kitabı incelemeye koyuldu.
Güneşin doğmasına birkaç dakika kalana kadar elindeki büyü kitabını
inceledi.Daha sonra kitabını kapattı ve mumunu söndürdü.

Dışarıdaki
soğuğu ve rüzgarı aldırmadan güneşin doğuşunu seyretmek için dışarı
çıktı.Bahçesindeki tahta sandalyeye oturdu ve güneşin doğmasını
bekledi.Güneş doğmaya başlayınca oturduğu yerden kalktı ve güneş'i
seyretmeye koyuldu.

Güneş tepeye doğru çıktıkça gecenin verdiği
kasvet ve sıkıntı yavaş yavaş gidiyor ve yerini güzel duygulara
bırakıyordu.Silmarwen güneşi seyrederken adeta ruhu yenileniyor ve
bedeni tazeleniyordu.Güneş doğunca odasına girdi ve kitabı alarak yavaş
adımlarla kütüphaneye doğru yürüdü.