Best Cafe

---RP IN---

David alışveriş yapmıştı ve bir kafeye gidip bir şeyler içmek istiyordu. Önüne çıkan ilk kafe Best kafeydi ve David oranın içine girdi. David her ne kadar safkan bir büyücü olsada bir çok muggle arkadaşları olduğu için muggle arkadaşları gibi onunda cep telefonu vardı. Nede olsa yılın neredeyse 4 ayını muggle arkadaşlarıyla beraber geçiricekti ve 10 senedir onlarla beraber olduğu için artık mugglelara uyum sağlamıştı. David küçük bir masaya oturdu. Bir bardak kola aldı. Kolasını içerek biraz soluklandıktan sonra hesabı ödeyerek oradan ayrıldı.

Dawn içeri ürkekçe bir adım attı. Jane ile biraz turlamak için ayrılmışlardı. Şimdi burada buluşmaları gerekiyordu. Ama gelen giden olmamıştı.
Kapıda durmak yerine en iyisi içeri girmek diye düşündü ve puflardan birine oturdu. Etrafına iri gözlerle bakarken penguen'e benzeyen bir adam gördü. Anladığı ve gördüğü kadarıyla insanlar ona istediklerini söylüyorlardı. Dawn adama elini sallayıp:

"Bayım, balkabağı suyu var mı?"
diye sordu. Adamsa sadece küçük bir çocuğun onla dalga geçtiğini düşünmüş olacakki başını sert bir hareketle çevirip uzaklaştı.

Misafir

out= Güzel;)

dm : Hava gayet güzeldi güneşin batışında oluşturduğu kırmızımsı ışınlar havada süzülüyor bulutlar çok güzel gözüküyordu Best kafeye bazı müzisyenler çıkmaya başlamışlardı konser için hazırlık yapıyor gibiydiler acele olarak sahnede bir oraya bir buraya koşuşturuyor , gitarist gitarının akordunu yapıyordu . Barmen kıza bakmış dalga geçtiğini anlamıştı .

Kapıdan bir çocuk girmişti -Deny- ortama göz atmış sahne arkasına gitmişti bir süre sonra oradan çıkıp Dawn'ı görmüştü biraz ürkekçede olsa yanına gidip

"Merhaba Dawn , oturabilirmiyim." demişti nazikçe . O sırada gitarist gitarının akordunu hazırlamış sahne arkasına olumlu bir el işareti yapmıştı.

Dawn etrafına bakınıyordu. Gerçekten çok değişik bir gündü, daha doğrusu değişik bir yerdi. Samara sahneye çıkan gruba baktı. Adamların elinde Acayip Kız Kardeşler'in müzik aletlerine benzer şeyler vardı. Ama daha farklı gözüküyordu. Nedense barmen Dawn'ı dikkate almamıştı ki bu da Slytherin damarının kabarmasına yetmişti. Tam ağazını açacakken yanına bir oturdu ve onunla konuştu. Dawn başını çevirip bakınca onun kim olduğunu hatırlamıştı:

"Deny, değil mi? Tabii ki oturabilirsin! Ben deJane'yi bekliyordum. Hatta barmenden balkabağı suyu istedim! Ama benimle ilgilenmedi bile!"

Misafir

dm: Çocuk biraz durdu ardından barmene Jane'nin gelecek olmasına sevinmiş görünüyordu hata baya sevinmişti buraya kasıtlı gelmemişti bu şehirde çok tanınırdı herkez onu severdi bazı kişiler hariç ardından önüne döndü ve

"Burada Balkabağısuyu,ateşviskisi , kaymak birası vesaire bulunmaz , muggle içeceklerinden istermisin , kola , fanta ..?" dedi . Sahneye çıkan şarkıcılar şarkılarını çalmaya başlamışlardı güzel çalıyorlardı baterist biraz garip bir tipti , o sırada gitarist Deny'ye göz kırpmıştı.Oda ona elini kaldırıp selam verdi .İngilizce " she is a rebel" adlı şarkıyı çalıyorlardı .

Havanın kızıllığı sakince siyaha dönüyor kırmızı göğün yerini karanlık alıyordu.

Jane uzun bir dolaşmadan sonra Samara ile buluşucakları yere gitti.Dawn ile kendine aldığı kolyelerin poşetinide elinde sallayıp duruyordu.İçeri girdiğinde ilerki masada Dawn ve geçen gün tanıştıkları Deny'i gördü.Koşarak yanlarına gitti.
''Geldim Dawn bu arada hoşgeldin Deny''
dedi ve gülümsedi Jane ardından masaya oturdu.

Dawn Jane'yi gördü ve elini sallarken:

"Hey!Deny, senin ki aman yani benim ki... Uff... Her neyse Jane geliyor! Bu arada kola nedir? Evet, evet ondan istiyorum. Barmen bey, kola verebilir misiniz acaba?"

Dawn bu sırada önüne gelen kolaya baktı. Üstünde patlayan kabarcıklardan korkarken, az kalsın düşüyordu.

"Aman tanrım bu da ne böyle?"

Gözlerini kapatıp, yüzünü buruştururken bir yudum aldı. Boğazı yanmıştı sanki ama çok hoşuna gitmişti. Zorla bir yudum daha aldı ve:

"Amanın... Selam Jane!"

Misafir

dm: Deny gülümsedi ardından

"Bence sen hoşgeldin Jane." dedi sonra Dawn'a baktı ve

"güzelmi?" dedi barmene dönüp kendisine bir kola istedi barmen elini kaldırıp selam verdi içeri girip bir bardak kolada Deny'ye getirmişti bir yudum aldı ve Jane'e

"Sende istermisin?" dedi kolaya bir göz atarak siyah asitli zararlı idi ama 'kimtakar zararını' diye geçirdi aklından sadece dişlerini sarartması kötü oluyordu ama madem dişleri sararıyor diye içilmeyecek millet neden sigara içiyordu , aklını karıştırmıştı düşünceler ve tekrar Jane'e baktı.

Jane Dawn ile Deny'in bardağındaki asitli içeceğe baktı.
''İsterimde bu ne ki?'
dedi Jane.Hala bardaklara bakıyordu.
''Aaa doğru ben sonradan geldiğime göre hoşgelen benim.''
dedi ardından poşetten kolyeleri çıkardı.
''Dawn bak bu kolyelerden aldım.Senin adına sadece Samara yazdırdım benimkinede Tresa aslında Jane'liside var Violette'yi yazdırmadım.Uzun olduğu için ayrı ayrı yaptırdım.Bu Dawn'lı buda Samara'lı olan''
dedi ve kolyeleri Samara'ya verdi.Ardından etrafına bakınmaya başladı.

Samara yüzünü buruşturdu. Kloa güzeldi ama boğazını yakmıştı işte kolyeleri havaa kapıp gülümsedi ikisinide taktı boynuna ve :

"Vay bu nasıl bir büyü? Çok sağol Jane'm"

Misafir

dm :

"Kola."

Dedi Deny Jane'nin sorusu üzerine ardından barmeni tekrar çağırdı bir kola daha istedi barmen sakin sakin bir kola daha doldurdu bardağın içine getirip masaya koyarken

"Afiyet olsun." demişti Deny teşekkür edip Dawn'a döndü büyü kelimesi geçince bir duraksadı ve sessizce

"Lütfen büyücü olduğunu çaktırma ve bunlar büyü falan değil." dedi kolasından bir yudum daha aldı o sırada şarkının sonları gelmişti ingilizce şarkı bitmiş şimdi biraz sessizlik olmuştu sahnedekinlerin elleri ağrımış gibiydi acemiye benziyorlardı

Jane kendi kolyelerinide takmıştı.
''Ya kıskandım ama seninki daha güzel oldu''
dedi Jane ardından gülmeye başlamıştı.Sonra önüne gelen kolanın nerdeyse içine düşercesine baktı.
''Bu fokurduyor ..ahh gözüme sıçradı.''
dedi ve gözünü ovuşturmaya başladı ardından
''Bencede Dawn az dikkat et.Muggle şehrindeyiz''
dedi ve kolasından içti

"Özür dilerim" dedi Dawn kızararak. Ne mugglelere alışıktı ne de davranışlarına. Her şey ona rüyaymış gibi geliyordu. Hala çok şaşkındı.

Misafir

dm : Deny bir yudum daha kolasından aldı gayet sakindi bunları hergün görüyordu -muggle'ları- muggle'ların arasında yaşamaya ayak uydurmuştu tabi bir muggle olarak doğduğu için bunun olmaması acayip olurdu , müzik çalmaya başladı sahnede başka bir müzik başlıyordu bir ritim tutturmuş "monsoon" şarkısını çalmaya başlamışlardı ardından bir yudum aldı ve

"İnsan bulanık olunca buralara alışkın oluyor." dedi biraz sırıtarak bu onun için kötü birşey olmamaya başlamıştı herkezin 'bulanık' demesine alışmıştı.

"O kelimeyi kullanmamalısın. Hoş değil! Kimsenin kan durumu kimseyi ilgilendirmemeli. Ayrıca , ki bu bana göre, oldukça şanslısın iki toplumu birden yakından tanıyorsun! Şey acaba şu siyah sıvıdan bir bardak daha alabilir miyim?"

Dedi Dawn. Kendinden emin bir şekilde.

Misafir

dm : Deny gülümsemişti ardından kendi kolasınıda dikip

"Beyendin sanırım." dedi ve barmene "İki kola daha." dedi ve barmen bu seferbüyükçe bir şişe getirip masaya koymuştu ardından "Deny sen doldurursun." dedi ve arkasına dönüp gitti. Deny ayağa kalkıp şişenin kapağını açarak üç bardağada doldurdu Jane'ninki bitmemiş olsada ve

"Buyrun hanımefendiler." dedi kolayı masanın altına koyup kendi bardağını aldı diğer bardakları Dawn ile Jane'nin önüne koydu.

David Best Cafe'ye girdi. İçecek bir şey almayı düşünüyordu. Yalnız başıma da ne zevkli olur diyerek kendiyle alay ediyordu. Neyse ki boş,ufak bir masa buldu ve oraya oturdu.

"Garson bakar mısın, ben bir bardak kola istiyorum , soğuk olsun lütfen"

dedi ve kolasını beklemeye başladı.

Angelina'nın canı sıkılmıştı.Hava almak,biraz olsun açılmak için Best Cafe'ye gelmişti.Etraf Mugglelarla doluydu.Masalarda doluydu.İyice etrafı göz altından süzdükten sonra yalnız başına oturan hoş bir çocuk gördü.Yavaşça masaya doğru yaklaştı ve,

"Merhaba,oturabilir miyim?"dedi gülümseyerek.

Sonra çocuğun tepkisini beklercesine yüzüne bakmaya başladı.

David gelen sesin yönün doğru baktı ve çok hoş,kendi yaşlarında görünen bir kız gördü. Sonra da :

"Oturabilirsin tabi ki"

dedi. Aslında David onun cadı olduğunu düşünüyordu. Çünkü mugglelar gibi değildi. Farklı bir havası vardı. Ama bunu ona nasıl sorucaktı bilemiyordu. En sonunda ne aptalım diye düşündü. Daha kızın adını bile bilmiyorum diyerek kıza yöneldi:

"Senin adın ne? Benimkisi David Unicorn Potter"

dedi ve kızı bekledi.

Angelina adının David olduğunu öğrendiği çocuğun tepkisine sevinmişti.Yavaşça oturdu.David'i iyice süzdü.Hiçte muggle a benzemiyordu doğrusu.Büyücü müsün?diye sormak isterdi.Ama değilse onun bir çatlak olduğunu düşünebilirdi.Onun için birşey demedi ve kendini tanıtmaya başladı.

"Angelina.Tanıştığımıza memnun oldum David..."dedi gülümseyerek.

Sonra kendini tutamayarak,

"Hangi okulda okuyorsun?"dedi altından birşey aracasına.Çok merak ediyordu.Çünkü David mugglelara benzemiyordu.

David bu soruyo nasıl cevap verebilirdiki. Hogwarts dese kızın ne diyeceğini hatta nasıl tepki verebileceğini düşünemiyordu. Aslında cadı olsa soyadımdan büyücü kökenli bir aileden geldiğimi anlaması gerekirdi diye düşünüyordu. Konuyu değiştirircesi :

"Senin soyadın ne? Acaba söyleyebilir misin?"

dedi; çünkü büyücü ailelerini tanırdı. Angelina'nın cevabını bekledi.

Angelina cevap verdi.

"Simpson."dedi.

Çantası masanın üzerindeydi.Konulunu masanın üzerine koyarken yanlışlıkla çantasını düşürdü.İçinde asası da vardı tabiki.Asa çantanın içinden yuvarlandı.Bunu David'e nasıl açıklayacaktı.Çünkü asa basit bir çomak değildi.Hemen çantasını toplamak için eğildi.İçinden David görmemiş olsun diye geçirdi.

David Simpson cevabı üzerine Angelina'nın bir cadı olduğunu anladı. Çünkü Simpson ailesi büyücü kökenliydi. Bir de bunun üzerine Angelina'nın düşen çantasından çıkan asayıda görünce kesin olarak bu hipotezine inandı ve Angelina'nın düşürdüğü çantasını toplamak için ona yardım edecekti ve yere eğildiğinde sesizce Angelina'ya:

"Bende büyücüyüm ama burdaki kimse büyücü gibi eğil asanı bir an önce kaldırmalısın"

diyerek çantasnın geri kalanını toplamasına yardım etti ve ekledi:

"Hogwarts'ta okuyor musun , yeni mi başlayacaksın?"

diye sordu masaya tekrar döndüklerinde. Bu sırada da kolası gelmişti. David bir tane daha sipariş edip Angelina'nın cevabını bekledi.

Angelina David'in büyücü olmasına gerçekten çok sevinmişti.Ayrıca Hogwarts'ta okuduğunu duyunca bu sevinç ikiye katlandı.

"Ben daha yeni başlayacağım."dedi.

Kızarmıştı.İçinden çocuğa rezil oldum diye geçirdi.

"Şey...Kusura bakma ben biraz fazla sakarım.Umuyorum ki mugglelar görmemiştir.Görsede anlamazlar sanırım."dedi.

Diğer kolada gelmişti.David'e teşekür edip yudumlamaya başladı.

» Metal Cafe
» Dream Cafe
» Rock Cafe